Amerikan Merkez Bankası FED’in para politikalarını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) çarşamba günü yapılan toplantısında FED’in ekonomiyi pandemiden korumaktan ziyade aşırı enflasyonla mücadele edeceğinin ve 2018'den bu yana önümüzdeki mart ayında ilk kez faiz oranlarını artıracağının sinyallerini verdi.

Komite tarafından yapılan basın açıklamasında, son aylardaki güçlü ekonomik toparlanma ve "sağlam" istihdam kazanımlarının, talebi azaltmak amacıyla para politikasının hızla sıkılaştırılmasına zemin hazırladığı kaydedildi.

FOMC'nin iki günlük toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan FED Başkanı Jerome Powell şunları söyledi: “Ekonominin artık sürekli yüksek düzeyde para politikası desteğine ihtiyacı yok. Komite, koşulların uygun olduğunu varsayarak mart toplantısında federal fon [faiz] oranını yükseltmeyi düşünüyor.” 

FOMC ve FED’in bölgesel şube başkanları geçen ay, 2022'de üç, 2023'te üç ve 2024'te iki kez olmak üzere üç çeyrek puanlık faiz artışları yapılabileceğini kaydetti.

Bununla birlikte, FED yetkilileri ve ekonomistler son haftalarda, bu yıl üç yerine dört veya daha fazla artışla, daha agresif bir faiz artışı politikası izlenebileceğine işaret ediyor.

Bazı ekonomistler, enflasyonun düşmemesi halinde, FED’in mart ayında ve bu yılki sonraki altı toplantısının her birinde faiz oranlarının artırabileceğini düşünüyor.

(Kaynak: Financial Times)

Washington merkezli IMF’nin blog sayfasında 10 Ocak’ta yayınlanan, IMF’nin üst düzey yöneticileri Stephan Danninger, Kenneth Kang ve Hélène Poirson tarafından kaleme alınan bir yazıda, FED faiz artışlarının, finansal piyasaları sarsabileceği ve küresel olarak finansal koşulları sıkılaştırabileceği belirtilmiş; bu gelişmelerin gelişmekte olan piyasalarda sermaye çıkışlarına ve enflasyon oranı yüksek, kurumları zayıf olan ülkelerde para birimlerinin değer kaybetmesine yol açabileceği vurgulanmıştı.

Bu da FED faizi artırınca Türkiye gibi ülkelerde dolar değerlenirken yerel para birimlerinin daha da değer kaybedeceğini gösteriyor.

Bkz. IMF: ‘Enflasyonu yüksek, kurumları zayıf ekonomiler para birimlerinde değer kaybına hazır olmalı’