Mağusa’nın incisi Arkın Palm Beach Otel’in çalışanları başta Erbil Arkın, Arkın Group yönetimine hayran. Pandemi döneminde devletin yardım eli uzatmadığı çalışanlara Arkın Group yönetimi maaşları her ay zarf içinde göndermiş. 

Turizm işletmeleri tekrar açıldıktan sonra çalışanlar işine dönmüş ancak Arkın Palm Beach yönetimi ile otelin işletme izinlerini elinde tutan şirket Bilfer Palm Beach Hotels & Resorts Ltd. arasında yaşanan kira anlaşmazlığı Mahkeme’ye taşınmış. Süreçten en çok çalışanlar, aileleri ve Mağusa esnafı etkileniyor. 

Çalışanlar, maaşları Arkın Group tarafından ödenmeye devam etse de Arkın Group Direktörü Erbil Arkın’a daha fazla yük olmak istemiyor ve bir an önce işlerinin başına dönmek istediklerini söylüyor. Çalışanların aktardıklarına göre Mağusa esnafı da sıkıntıya düştü ve iki şirket arasındaki hukuki anlaşmazlığın oteli, casinoyu ve Mağusa esnafını etkilemeyecek şekilde çözülmesini talep ediyor.

Arkın Palm Beach çalışanlarıyla sohbet ettik.

"Sözer Bey oteli alınca Bifer Palm Beach oldu otelin adı ve o dönemde de burada çalışıyordum. Sözer Özel otelle çok ilgilenmiyordu. Kendisinin Türkiye’de yatırımları olduğu için Sözer Bey daha çok Türkiye’de idi. Burayı fazla önemsemiyordu sanırım. Hiçbir yatırım yapılmadığı için otel dökülüyordu. Müşteriler devamlı şikâyet ediyordu. Musluklardan devamlı paslı, kireçli sular akıyordu. Odaların durumu çok kötüydü. Odalarda sular taşıyordu ve defalarca odaları açıp suyu süpürüyor ve su boşaltıyorduk. Müşteri içerdeyken devamlı borular patlıyordu. Tamirat yapılmadığı için eskiyen borular basınçtan patlıyordu. Odaların boyaları dökülüyordu, eşyalar ve yataklar eskimişti. Ondan sonra Sözer Bey çalışmaktan vazgeçti"

Aşır Kaya
F&B Yöneticisi

20 senedir Arkın Group’da çalışıyorum. Ondan önce Palm Beach’de Asil Nadir döneminde de çalışıyordum. Arkın Group’un yaptığı dev yatırımdan önce, en son Asil Nadir zamanında yatırım yapılmıştı otele. Asil Nadir’den sonra Sözer Özel aldı ama hiçbir yatırım yapmadı otele. Askerlikten sonra Asil Nadir döneminde otelde çalışmaya başladım. Sözer Bey oteli alınca Bifer Palm Beach oldu otelin adı ve o dönemde de burada çalışıyordum. Sözer Özel otelle çok ilgilenmiyordu. Kendisinin Türkiye’de yatırımları olduğu için Sözer Bey daha çok Türkiye’de idi. Burayı fazla önemsemiyordu sanırım. Hiçbir yatırım yapılmadığı için otel dökülüyordu. Müşteriler devamlı şikâyet ediyordu. Musluklardan devamlı paslı, kireçli sular akıyordu. Odaların durumu çok kötüydü. Odalarda sular taşıyordu ve defalarca odaları açııp suyu süpürüyor ve suyu boşaltıyorduk. Müşteri içerdeyken devamlı borular patlıyordu. Tamirat yapılmadığı için eskiyen borular basınçtan patlıyordu. Odaların boyaları dökülüyordu, eşyalar ve yataklar eskimişti. Ondan sonra Sözer Bey çalışmaktan vazgeçti. Ahmet Erbil ve Erbil Bey ile anlaştılar. Binayı devraldıktan sonra  2 sene sadece tadilat sürdü. Bütün her şey, ne varsa yıkıldı. Odalar, su ve elektrik tesisatı her şey yıkılarak sıfırdan yenilendi. Tabii eşyalar, koltuklar da yenilendi. Dekorasyon yapıldı. Otelin çehresi tamamen değiştirildi. Bütün bu yatırımların hepsi Erbil Bey tarafından yapıldı. Daha önce pek müşterisi olmayan otele açılır açılmaz müşteri akını başladı. Asil Nadir döneminde müşterisi iyi otel Bilfer Palm Beach döneminde müşterilerini kaybetmeye başladı. Biz aldıktan sonra ve yatırımlar yapıldıktan sonra yabancı misafirlerle birlikte müşteriler arttı. Özellikle İsrailler gelmeye başladı.

Üç yönetimle de çalıştınız o zaman. Aradaki farkları özetler misiniz?

Asil Bey ile Erbil Bey’in yönetimleri arasında çok büyük fark olmasa da Erbil Arkın Bey çok büyük yatırım yaptı. Bire bir kendisi işin başında olduğu için her şey ile ilgileniyordu. Bilfer döneminde ise Sözer Özel otelle ilgilenmediği için buradaki yönetici de ilgisizdi.

Bir an önce buranın açılmasını, Mağusa halkının bizim gibi buradan ekmek yemesini istiyorum. Bu olaylardan sadece biz etkilenmiyoruz, esnafından, taksicilere barlara ve restoranlara kadar herkes, bütün Mağusa etkileniyor. İnanın, gece buraya gelirseniz ne bir araba ne yaya hiç kimse geçmez oldu artık. Biz kapatılmadan önce burada ve bölgede çok büyük bir hareketlilik vardı. Şimdiyse polis her akşam gelip casinonun kapalı olup olmadığını kontrol ediyor. 320 personeli olan bir casino kapatıldı ve tüm bu insanların aileleri ve çocukları da var.

"Erbil Bey özellikle çevre esnafımızın desteklenmesinde titizlik gösterir. Kasabı, meyvesi sebzesi, kuruyemişi, içkisi her şeyi Mağusa’dan alırdık. Bizim misafirlerimiz sadece burada kalmıyor, restoranlara ve barlara da gidiyor. Kaleiçi’nde alışverişe gidiyorlar. Haftada iki defa 3-4 günlüğüne gelen İsrailli misafirlerimiz gündüzleri piyasada alışverişe çıkarlardı. Özellikle kuyumculardan altın alırlardı. Piyasaya çıktığımızda esnaf bize sürekli ne zaman açılacaksınız diye soruyor. Zaten piyasada maddi sıkıntı vardı, üzerine bir de burası kapanınca halk daha çok etkilendi"

Otel için alışverişlerinizi nereden yapıyorsunuz?

Erbil Bey özellikle çevre esnafımızın desteklenmesinde titizlik gösterir. Kasabı, meyvesi sebzesi, kuruyemişi, içkisi her şeyi Mağusa’dan alırdık. Bizim misafirlerimiz sadece burada kalmıyor, restoranlara ve barlara da gidiyor. Kaleiçi’nde alışverişe gidiyorlar. Haftada iki defa 3-4 günlüğüne gelen İsrailli misafirlerimiz gündüzleri piyasada alışverişe çıkarlardı. Özellikle kuyumculardan altın alırlardı. Piyasaya çıktığımızda esnaf bize sürekli ne zaman açılacaksınız diye soruyor. Zaten piyasada maddi sıkıntı vardı, üzerine bir de burası kapanınca halk daha çok etkilendi. Asıl Mağusa’yı besleyen ana damar, şehir içinde de olduğu için bizim otel ve casino ve esnaf çok olumsuz etkilendi. Duyumlarımıza göre oteli de kapatmaya çalışıyorlar. Sanıyorum o zaman esnaf da sokağa inecek. Otel de kapanırsa Mağusa tamamen duracak.

"Otel de zaten çok kötü durumdaydı. Odalarda duş alındığında koridorlara, alt kata sular boşalıyordu. Lobiye, eskiden avizenin durduğu yere yukarıdan, odalardan su akardı ve house keeping elinde mopla sürekli koridorda beklerdi. 102 odanın 30 ila 40’ından su aşağı kata akardı. Kullanılacak durumda değildi o odalar. Girişi de kötü durumdaydı. Balkonlarının demirleri bile paslıydı. Yağmur yağdığında casinonun camlarından içeriye su girmesin diye pencere kenarlarını havlu koyardık. Diğer odalar da berbat durumdaydı"

Ahmet Topil
Güvenlik Müdürü

Arkın Plam Beach’de güvenlik müdürüyüm. 1997-1998’de bu otelde Sözer Özel Bey’in zamanında iş başı yaptım. 2001’de rahmetli CEO Levent Soykut vurulduğunda ben buradaydım. Sözer Bey’in yeğeniydi ve kapının önünde vurularak hayatını kaybettikten sonra Bilfer Palm Beach kapatıldı. Zaten burayla Levent Bey ilgileniyordu. Sözer Bey pek ilgili değildi. Öz yeğeni ateşli silahla saldırıda hayatını kaybedince oteli ve casinoyu çalıştırmak istemediler. Otel de zaten çok kötü durumdaydı. Odalarda duş alındığında koridorlara, alt kata sular boşalıyordu. Lobide, eskiden avizenin durduğu yere yukarıdan, odalardan su akardı ve house keeping elinde mopla sürekli koridorda beklerdi. 102 odanın 30 ila 40’ından su aşağı kata akardı. Kullanılacak durumda değildi o odalar. Girişi de kötü durumdaydı. Balkonlarının demirleri bile paslıydı. Yağmur yağdığında casinonun camlarından içeriye su girmesin diye pencere kenarlarını havlu koyardık. Diğer odalar da berbat durumdaydı. Kapattıktan sonra casinoyu Sera adında bir işletmeye verdiler ve o da 6 ay çalıştırabildi. Sera, Antalya kökenliydi. Yeşim Kuzen işletti 6 ay boyunca. Lara işletmelerine bağlıydı sanırım. Yürütemediler. Sera ayrıldıktan sonra 2-3 ay kapalı kaldı casino. Ondan sonra 2002’de casinoyu Arkın Group aldı. Otel ise gene harap durumdaydı.

"Erbil Bey Oteli 2008’de kiraladı ve tadilatına başladık. Sadece tadilat 3 sene sürdü. Tadilat yapılırken binanın temelden 20 cm. denize kaydığı ortaya çıktı. Türkiye’de ayda 4 defa mühendisler gelirdi, kolonların testini yaparlardı. Kolonların sağlamlaştırılması için dünyanın parası harcandı. Canlı şahidiyim çünkü o dönemde de ben güvenlik şefiydim. Gelen giden teknik ekibin transferlerini ben yaptığım için o konuları gayet iyi biliyorum. Ve otel o halden bu hale geldi. Erbil Bey lobideki sütunları en az 10 defa yıktırıp baştan yaptırdı"

Erbil Bey Oteli 2008’de kiraladı ve tadilatına başladık. Sadece tadilat 3 sene sürdü. Tadilat yapılırken binanın temelden 20 cm. denize kaydığı ortaya çıktı. Türkiye’de ayda 4 defa mühendisler gelirdi, kolonların testini yaparlardı. Kolonların sağlamlaştırılması için dünyanın parası harcandı. Canlı şahidiyim çünkü o dönemde de ben güvenlik şefiydim. Gelen giden teknik ekibin transferlerini ben yaptığım için o konuları gayet iyi biliyorum. Ve otel o halden bu hale geldi. Erbil Bey lobideki sütunları en az 10 defa yıktırıp baştan yaptırdı. Beğenmedi, yıktırdı. Ve öyle bu hale geldi bu otel. Erbil Bey daha önce burada 28 yıl yöneticilik yaptığından kendisi için bu otel daha özeldir. Çok sever bu oteli ve bu otelde çalışanları da çok sever.

"Erbil Bey çok ciddi bir yatırım yaptı. Arkın Group geldikten sonra her şey değişti ve bunun içindir ki Arkın Group çalışanları patronlarına bu kadar bağlılar. Ben 2002 yılında evlendim ve 20 yıllık evliyim. Yaptığım her şeyi Arkın Group sayesinde yaptım. İşsiz kalmayacağım konusunda artık güvenebiliyordum. Maaşımı kesin alacağımı, sigortamın kesin yatacağını artık biliyordum. 20 senedir ne maaşım ne sigortam bir gün bile aksamadı. Ada’da sigortalara veya devletin diğer kurumlarına borcu olmayan nadir şirketlerden biridir Arkın Group. KKTC vatandaşı en çok kişinin çalıştığı turizm işletmesidir ayrıca. Çünkü Erbil Bey personel alınacaksa önce KKTC vatandaşları arasından bakılmasını ister. Direkt talimatıdır bu"

Siz dört yönetimi de gördünüz. Nasıl farklılıklar vardı anlatır mısınız?

Sözer Bey döneminde burası yıkık harabeydi. Casino küçüktü, gelen giden insan sayısı belliydi. Casinoya da yatırım yapmadılar o dönem. Makineler o kadar eskiydi ki sürekli arıza yapıyordu. Asil Nadir döneminde casinoya alınan slot makineleri artık bayağı eskimişti ve hiçbir yatırım yapılmadığı için jetonlu makineler sürekli bozuluyordu. Bina da eskidiği için her şey, her sene biraz daha geriye gidiyordu. Çalışanların da Sözer Özel Bey döneminde kalitesi düştü. Erbil Bey çok ciddi bir yatırım yaptı. Arkın Group geldikten sonra ise her şey değişti ve bunun içindir ki Arkın Group çalışanları patronlarına bu kadar bağlılar. Ben 2002 yılında evlendim ve 20 yıllık evliyim. Yaptığım her şeyi Arkın Group sayesinde yaptım. İşsiz kalmayacağım konusunda artık güvenebiliyordum. Maaşımı kesin alacağımı, sigortamın kesin yatacağını artık biliyordum. 20 senedir ne maaşım ne sigortam bir gün bile aksamadı. Ada’da sigortalara veya devletin diğer kurumlarına borcu olmayan nadir şirketlerden biridir Arkın Group. KKTC vatandaşı en çok kişinin çalıştığı turizm işletmesidir ayrıca. Çünkü Erbil Bey personel alınacaksa önce KKTC vatandaşları arasından bakılmasını ister. Direkt talimatıdır bu. 'Personel alacaksanız önce KKTC vatandaşı alacaksınız Bulamazsanız dışarıdan bakın' der. Güvenlik gibi kilit personelin bulunduğu bölümlerde KKTC vatandaşı dışında 2. veya 3. ülkelerden personel yoktur. Burada çalışanların neredeyse % 70'i KKTC vatandaşıdır.

"1 aydır kapalıyız ve ben bir aydır sokağa çıkamıyorum. Her çıktığımda esnaf yanıma gelip ne zaman açılacak, mahvolduk, müşteri gelmiyor diyor. Esnaf bizi o kadar sıkıştırıyor ki soruları ile... Haftada minimum iki İsrail grubuna altın satan esnaf sıkıntıya düşmesin de ne yapsın. Aynı şekilde Çin Pazarı’ndan alışveriş yapanlar da yok artık. Biz İsrail grubuna otobüs veriyorduk, şehir içinde tur yapıyorlardı. Alışveriş yapıyorlardı. Şimdi hepsinden mahrum kaldı esnaf. Günde ortalama 70 taksi çağıran bir işletme kapatıldı. 70 kişiye ekmek veriyoruz demektir bu. Türkiye’den gelen gruplarımız için sürekli taksi çağırıyorduk. İnsanlar otomatikman ne zaman açılacak diye şikâyet ediyor tabii"

Bankaya gittiğinizde kredi çekmek istediğinizde eskiden nerede çalışıyorsunuz diye sorduklarında, casinocu olduğunuzu söylediğinizde size 'kusura bakmayın' derlerdi. Oysa casino kapanmadan önce gidip herhangi bir bankaya Arkın Group’ta çalıştığınızı söylediğinizde size 'ne kadar istiyorsunuz' diye sorarlar. Aynı şekilde esnaf da öyledir. Arızalı araba gönderdiğimde, adam Arkın Group’dan geldiğimizi öğrenince hemen yapalım der. İş bitince fatura gönderildiğinde hemen esanafa karşılığı ödenir. Esnaf, çarşı Arkın Group’a güveniyor burada. Ve biz şu anda böyle bir şirketi kapattık. 1 aydır kapalıyız ve ben bir aydır sokağa çıkamıyorum. Her çıktığımda esnaf yanıma gelip ne zaman açılacak, mahvolduk, müşteri gelmiyor diyorlar. Esnaf bizi o kadar sıkıştırıyor ki soruları ile... Haftada minimum iki İsrail grubuna altın satan esnaf sıkıntıya düşmesin de ne yapsın. Aynı şekilde Çin Pazarı’ndan alışveriş yapanlar da yok artık. Biz İsrail grubuna otobüs veriyorduk, şehir içinde tur yapıyorlardı. Alışveriş yapıyorlardı. Şimdi hepsinden mahrum kaldı esnaf. Günde ortalama 70 taksi çağıran bir işletme kapatıldı. 70 kişiye ekmek veriyoruz demektir bu. Türkiye’den gelen gruplarımız için sürekli taksi çağırıyorduk. İnsanlar otomatikman ne zaman açılacak diye şikâyet ediyor tabii. Mahkeme’nin buna bir çözüm bulması gerekiyor.

"Biz Erbil Bey’e külfet olmaktan çok kendi çalıştığımıza sahip olmak istiyoruz. Aslında bizim tüm uğraşımız o. Niye Erbil Bey’e yük olalım? Müşterilerimizi de özlüyoruz. Kıbrıslı Rum müşterilerimizi çok özledik. Sohbetlerimizi, bizi gördüklerinde Ahmetoumu demelerini özledim. Müşterilerimiz bizi seviyor, bizler de onları çok seviyoruz. İşimizi geri istiyoruz ki çalışalım ve Erbil Bey’e yük olmayalım. Eminiz onun bize bakacağına ama niye baksın bize? Biz kendi paramızı kazanmak istiyoruz. Kendisine yük olmaktan utanıyoruz. Üzülüyoruz"

Bu otel Mağusa için çok kıymetli. Biz çalışanları olarak Erbil Bey’in her halükârda bize destek çıkacağından, bizi kimseye muhtaç etmeyeceğinden eminiz. Ama biz çalışmak istiyoruz. Biz Erbil Bey’e külfet olmaktan çok kendi çalıştığımıza sahip olmak istiyoruz. Aslında bizim tüm uğraşımız o. Niye Erbil Bey’e yük olalım? Müşterilerimizi de özlüyoruz. Kıbrıslı Rum müşterilerimizi çok özledik. Sohbetlerimizi, bizi gördüklerinde Ahmetoumu demelerini özledim. (Gülüşmeler). Müşterilerimiz bizi seviyor, bizler de onları çok seviyoruz. İşimizi geri istiyoruz ki çalışalım ve Erbil Bey’e yük olmayalım. Eminiz onun bize bakacağına ama niye baksın bize? Biz kendi paramızı kazanmak istiyoruz. Kendisine yük olmaktan utanıyoruz. Üzülüyoruz.

Serap Erdilmen
Pit Boss

8 senedir Palm Beach Casino’da çalışıyorum. Bizim yakınlığımızdan ve samimiyetimizden dolayı müşterilerimiz üzerinde bir tılsımımız var. Palm Beach’e gelen bir kişi bir dahaki Kıbrıs seyahatinde başka bir yeri tercih etmiyor ve yine buraya geliyor. Biz daha çok 5 yıldızlı, butik bir oteliz ve müşterilerimiz bizi seviyor. Çünkü personelimiz burada çalışmaktan çok mutlu ve huzurludur. Bu da müşterilerimize yansıyor. Bir işi severek yaptığınızda, içeride de memnunsanız, bunu müşteriye daha fazla yansıtıyorsunuz. Hiçbir zaman somurtmadık çünkü mutsuz olmadık. Ya da hemen saatimiz dolsun evimize gidelim, aman hemen kaçalım buradan demedik. Niye? Çünkü işletmeden çok memnunuz. Bizi memnuniyetsiz kılacak hiçbir şeyle karşılaşmadık. 2013’den bu yana çalıştığım Arkın Group’a pandemi döneminde 100 üzerinden 100 verdik. Çünkü devlet bir yeri kapatıyorsa oranın tüm ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. Karşılayamıyorsan kapatamazsın. Devlet turizmi pandemiden ötürü kapattı, cebinde hiç parası olmayan insanlar bu sefer iyi beslenemedikleri için hasta oldu ya da tedavilerini tamamlayamadılar. Bu pandemi sürecinde turizmcilere devlet hiçbir destek vermezken, casinoculara öcü gibi baktılar. Biz hep dışlandık ve biz devletten hiçbir destek almadık.

"Bu süre zarfında patronumuz Erbil Arkın bize her ay maaşlarımızı evlerimize zarfla gönderdi. Biz o zarfı her aldığımızda sevinçten ağlıyorduk. O kadar güzel bir şey ki evindesin, çıkamıyorsun ve herkesin maaşı evlerine tek tek dağıtılıyor. Aylarca bu para bize dağıtıldı. Eksik aldığımız hiçbir dönemimiz olmadı. Hiç olmadı. Fazlasıyla paramızı aldık (...) Yıllardır burada aile olduk. Hiç incinmedik, hiç üzülmedik. O kadar el üstünde tutulduk. Şimdi böyle kapatılmak çok zorumuza gidiyor. Pandemi biti ve tekrar çalışmaya başlayacağımız için çok sevindik ama şimdi kapatıldık"

Bu süre zarfında patronumuz Erbil Arkın bize her ay maaşlarımızı evlerimize zarfla gönderdi. Biz o zarfı her aldığımızda sevinçten ağlıyorduk. O kadar güzel bir şey ki evindesin, çıkamıyorsun ve herkesin maaşı evlerine tek tek dağıtılıyor. Aylarca bu para bize dağıtıldı. Eksik aldığımız hiçbir dönemimiz olmadı. Hiç olmadı. Fazlasıyla paramızı aldık. Pandemi döneminde bazı çalışanlarımız olağandışı bir sorun yaşadıklarında, benim şöyle bir mağduriyetim var, bana destek çıkabilir misiniz dediğinde patronumuz ekstra da yardım verdirdi. Ve bu yardımı da asla dillendirmiyor. Ya da bir şeyden kesmiyor, bir şeye yansıtmıyor. Burada çalışmaya başlayan, çok kısa bir süre sonra burayı ailesi gibi görür. Bir giren, eğer sektörü bırakmayı istemiyorsa burdan ayrılmamıştır. Yıllardır burada aile olduk. Hiç incinmedik, hiç üzülmedik. O kadar el üstünde tutulduk. Şimdi böyle kapatılmak çok zorumuza gidiyor. Pandemi biti ve tekrar çalılmaya başlayacağımız için çok sevindik ama şimdi kapatıldık.

"Bizim tipsimizse Erbil Bey tarafından çok yüksek bir sınırdan belirlendi. Patronumuz bize iş olsa da olmasa da, siz bunu toplasınız da toplayamasanız da ben size bunu ödeyeceğim diyen bir insan. Öyle bir insandan bahsediyoruz. Erbil Bey’de hep böyleydi. İkinci bir maaş gibi her ay tipsimiz ödenirdi. İşimiz düştüğü aylarda da aynı miktarı aldık. Koyduğu sınır çok yüksek olduğu için bizim için en avantajlısını seçmiş bir partonumuz var. Diğer otellerde ya çıkanı paylaştırırlar ya da en düşük miktardan paylaştırırlar"

Casinoda çalışanlar maaşları dışında tips de alıyor. Pek  tabii o tipslere güvenerek borçlanmış da olabilir insanlar…

Ada’da çoğu casino müşteri potansiyeline ve yapılan iş durumuna göre tipsleri belirler. Bir tips puantajı vardır. Havuz gibi düşünün. Havuza tipsler toplanıyor. Ay sonu havuzda ne kadar toplanmışsa, onu paylaştırıyor. Bunu çoğu casino yapıyor. Bizim tipsimizse Erbil Bey tarafından çok yüksek bir sınırdan belirlendi. Patronumuz bize iş olsa da olmasa da, siz bunu toplasınız da toplayamasanız da ben size bunu ödeyeceğim diyen bir insan. Öyle bir insandan bahsediyoruz. Erbil Bey’de hep böyleydi. İkinci bir maaş gibi her ay tipsimiz ödenirdi. İşimiz düştüğü aylarda da aynı miktarı aldık. Koyduğu sınır çok yüksek olduğu için bizim için en avantajlısını seçmiş bir partonumuz var. Diğer otellerde ya çıkanı paylaştırırlar ya da en düşük miktardan paylaştırırlar. Ülkesine bu kadar düşkün bir insanın bu kadar taşlanması çok üzücü bir şey. Gerçekten hizmet veriyor bu insan. Şu anda tek problemimiz kapalı olmamız. Mahkeme devam etsin ama kendi aralarındaki hesaplaşmalardan bizim etkilenmememiz lazım. İş insanlarının ve devletin kendi aralarındaki hesaplaşmalarından ötürü bu kadar insan mağdur bırakılmamalı. Biz burada 320 kişiyiz ve aileleri ile birlikte ortlama 700-900 kişi bu süreçten olumsuz etkileniyor. Bu da Kıbrıs nüfusuna göre büyük bir rakam.

"Güneyden gelenler buraya düzenli geliyorlar. Aslında Türk ve Rumlar arasındaki siyasi ilişkiye de katkımız oluyor. Bazı ters düşünceleri de biz burada kırıyoruz. Hepsi çok seviyor bizi. Diyaloglarımızdan, Kıbrıslı Rumlara yaklaşım tarzımızdan ve samimiyetimizden çok memnunlar"

Güneyden gelenler buraya düzenli geliyorlar. Aslında Türk ve Rumlar arasındaki siyasi ilişkiye de katkımız oluyor. Bazı ters düşünceleri de biz burada kırıyoruz. Hepsi çok seviyor bizi. Diyaloglarımızdan, Kıbrıslı Rumlara yaklaşım tarzımızdan ve samimiyetimizden çok memnunlar. 

Esnaf çok ciddi yara aldı. Benim tanıdığım aile dostumuz bir kuyumcu var, Kaleiçi’nde yeri. O bile ciddi anlamda iş kesintisi olduğunu söyledi ve ne zaman açılacağımızı sordu. İsrail’de satılan altının kalitesi ile burada satılan altının kalitesi farklı. Onlarınki turuncu-yeşil karışımı bir renkte. El işçiliği olmadığı için altın işlemeleri de kötü. O yüzden sadece altın alışverişi yapmak için gelen İsrailliler var. Mağusa’ya haftada iki grup getirdiğimiz için ve inanılmaz derecede mücevherat ve takı sevdikleri için çıkıp sürekli alışveriş yapıyorlar. Nihayetinde zaten pandemi döneminde yük olduğumuz bir patronumuz var ve biz şimdi de, gene kendisine yük oluyoruz. Çalışmayı çok istediğimiz halde bizi kapattılar. Bu duruma gerçekten çok üzülüyoruz.

"Gerek İsrail grupları gerek Ürdün gerek güneyden ve Türkiye’den gelen misafirlerimiz her zaman, hep buraya gelmek istemişlerdir. Gelen gruplar sadece Mağusa’da da kalmıyor. Bu gruplar Lefkoşa’ya da Girne’ye de gidiyor. Her yere bir getirileri var. Kıbrıs halkı ise düğünlerini burada yapıyor. En güzel günlere dair organizasyonlarını burada gerçekleştiriyorlar. Otelin de kapanma gibi bir durumundan bahsediliyor. İnsanların yaz için planları ve programları var. Bunların hepsi tepetaklak olur. Casinoda zaten şu anda çalışanlar belirsizliğe düştü. Hiçbir şey öngöremiyorlar geleceklerine dair. Önümüzü göremiyoruz açıkçası"

Seda Sarı
Inspector

10 yıldır Arkın Group’ta çalışıyorum. Her şeyi burada öğrendim. Gerek iyi zamanda gerek kötü zamanda Erbil Bey ve diğer yöneticilerimiz her zaman bizim yanımızda olmuştur. Başka casinolarda ve otellerde insanlar patron geldi deyince korkar ve panik yaparlarken biz her zaman patronlarımızı güler yüzle karşılarız. Onlar geldiğinde seviniriz. Çünkü biliyoruz ki hepimiz sıcakkanlıyız. Türkiye’den konser vermeye gelen sanatçılarımız her geldiklerinde burayı çok beğendiklerini dile getirirler. Bunu hep gördük ve yaşadık. Gerek İsrail grupları gerek Ürdün gerek güneyden ve Türkiye’den gelen misafirlerimiz her zaman, hep buraya gelmek istemişlerdir. Gelen gruplar sadece Mağusa’da da kalmıyor. Bu gruplar Lefkoşa’ya da Girne’ye de gidiyor. Her yere bir getirileri var. Kıbrıs halkı ise düğünlerini burada yapıyor. En güzel günlere dair organizasyonlarını burada gerçekleştiriyorlar. Otelin de kapanma gibi bir durumundan bahsediliyor. İnsanların yaz için planları ve programları var. Bunların hepsi tepetaklak olur. Casinoda zaten şu anda çalışanlar belirsizliğe düştü. Hiçbir şey öngöremiyorlar geleceklerine dair. Önümüzü göremiyoruz açıkçası. Adalete güvenimiz ve saygımız sonsuz ama en azından Mahkeme süreci devam ederken biz işimizin başına dönmeyi istiyor ve büyük bir umutla bekliyoruz. Her Mahkeme günü elimizde telefonlarla haber bekliyoruz. Hadi arkadaşlar işe denilmesini bekliyoruz. Lütfen sesimizi duysunlar. Tek isteğimiz bu.

Bu olaya müşterilerinizin tepkisi ne oldu?

Sürekli arıyorlar. Neden hâlâ açılmadığımızı ve gelmek istediklerini söylüyorlar. Daha çok yöneticilerimizle görüşüyor müşterilerimiz bu konuları ama biz de duyuyoruz. Esnaf ise hakikaten çok dertli. Fırına gidiyoruz ne zaman açılacaksınız diye soruyorlar. Marketler de öyle.

Osman Köseoğlu
Casino Müdürü

Mağusalıyım. Doğma büyüme anadan babadan Kıbrıslıyım. 53 yaşındayım ve 53 yıldır Kıbrıs’ta yaşıyorum. Hiç yurtdışına gitmeyi düşünmedim. Kıbrıs aşığıyım. Mağusa’da 74 sonrası 90 yılında askerlik bitince Palm Beach’le tanıştum. O günden bugüne Palm Beach’in geçirdiği tüm evrelerine tanık oldum. Asil Bey’in zamanında 90 yılında dealer olarak çalışmaya başladım burada. Polly Peck’den dolayı devretmek zorunda kaldı. O günleri, kayyumlarım buraya atandığı günleri yaşadık. Gelirleri kontrol etmeye geldikleri zamanlarda dealerdım. Asil Bey’in daha önce buraya yatırım yaptığını görmüş biriyim. Bir ara Salamis’e gittim ama Palm Beach’de olan biteni izliyorduk. Bilfer Pal Beach döneminde tekrar Palm Beach’de çalışmaya başlamıştım.

"Erbil Bey daha önce 14-15 ay kadar casinoyu çalıştırdı. O dönemde ben burada pit bossdum ve çok memnundum. Fakat yine aynı şekilde Bilfer Palm Beach bizi yaka paça dışarı attı. Kira konusunda gene anlaşmazlık çıktı bildiğim. Kirayı yükseltmek istiyorlardı Erbil Bey de kabul etmedi. Ondan sonra Sözer Bey Bilfer Palm Beach olarak casinoyu kendi işletmeye çalıştı ama jenaratör bile yoktu. Jenaratör 10 dakika hizmet verebiliyordu elektrik gittiğinde. Havalandırma için klima yoktu. Musluklardan paslı su aktığı için duş almaya çekinirdi insanlar. Halılar rutubet kokuyordu. Müşteriler şikâyet ediyordu sürekli. Çünkü kokudan camları açık tutmak zorunda kalıyorlardı. Dışarıdan bu sefer de sinekler içeriye giriyordu"

Erbil Bey daha önce 14-15 ay kadar casinoyu çalıştırdı. O dönemde ben burada pit bossdum ve çok memnundum. Fakat yine aynı şekilde Bilfer Palm Beach bizi yaka paça dışarı attı. Kira konusunda gene anlaşmazlık çıktı bildiğim. Kirayı yükseltmek istiyorlardı Erbil Bey de kabul etmedi. Ondan sonra Sözer Bey Bilfer Palm Beach olarak casinoyu kendi işletmeye çalıştı ama jenaratör bile yoktu. Jenaratör 10 dakika hizmet verebiliyordu elektrik gittiğinde. Havalandırma için klima yoktu. Musluklardan paslı su aktığı için duş almaya çekinirdi insanlar. Halılar rutubet kokuyordu. Müşteriler şikâyet ediyordu sürekli. Çünkü kokudan camları açık tutmak zorunda kalıyorlardı. Dışarıdan bu sefer de sinekler içeriye giriyordu. Plajda düzen yoktu. Deniz çok kirliydi. İnsanlar sadece yatak hizmeti alıp belki restoranda yemek yiyip hemen gidiyorlardı. Şahit olduğum üzere hiçbir yatırım olmadığı için 2008’e kadar otel ölüme terk edilmişti. Casino da şu andaki gibi Türkiye’den, Ürdün’den, İsrail’den ve güneyden gelen misafirlere hizmet verebilecek bir kalitede değildi. Caisnodaki makineler Asil Nadir Bey döneminden kalmıştı ve demode olmuştu. Bozuk, kırık dökük ve tuşları eskimişti. Otel ve casino 2011’den sonra Arkın Palm Beach bünyesi altında hizmet vermeye başlayınca büyük uğraşlarla ve inanılmaz bir yatırımla o kalite yakalandı. Casinoya 120 tane sıfır makine kuruldu. Bunların her biri çok pahallı makinelerdir. Makineler değişti, kart sistemleri kuruldu. Her türlü yenilik ve teknoloji uyarlandı. Ondan önce jetonlu makinelerle, anahtarlarla iş yapılıyordu burada. Sözer Özel döneminde 40 gün çalışıp ayrıldım. 

"27 Aralık 2002’de Colony Otel ve Casino açıldığı zaman turizmde Erbil Bey ada genelinde yeni bir sayfa açtı. Ardından tüm casinoculuk ve otelcilik değişti. Herkes Erbil Bey’in otelcilik ve casinoculuk anlayışına göre kendi turizm işletmelerini değiştirmeye başladı. Tüm oteller kendilerini yenilemeye başladı. 27 Aralık 2002 o nedenle bir turizmde bir dönüm noktasıydı"

Neden?

Yönetimi hiç benimseyemedim. Nur içinde yatsın sonradan vefat eden Levent Bey’le hukuğumuz, dostluğumuz çok iyiydi ama yönetim şekli tam bir kıran kırana casinoculuktu. 20 tane güvenlikle, dediğim dedik, güvenliğin personele karıştığı, müdahale ettiği bir yönetim anlayışı hüküm sürüyordu. Sert bir yönetim sergileniyordu. Sigorta yatırımları yapılmıyordu. Kayıtsız çalışan çoktu. Kayıtlı çalışana da 3 ay yatırım yapılıyor, 3 ay sonra ödeneksiz izne çıkarıyorlardı. Sonra tekrar çalıştırmaya başlıyorlardı. Araştırılırsa görülecektir ne vergi ödeniyordu ne sigorta ne İhtiyat Sandığı ödemeleri yapılıyordu. Devlet de yönetim de gayrıciddiydi. Müşteriye de katı davranılıyordu. Sera döneminde de benzeri bir durum vardı. 27 Aralık 2002’de Colony Otel ve Casino açıldığı zaman turizmde Erbil Bey ada genelinde yeni bir sayfa açtı. Ardından tüm casinoculuk ve otelcilik değişti. Herkes Erbil Bey’in otelcilik ve casinoculuk anlayışına göre kendi turizm işletmelerini değiştirmeye başladı.Tüm oteller kendilerini yenilemeye başladı. 27 Aralık 2002 o nedenle bir turizmde bir dönüm noktasıydı. Turizmde yeni sayfa Colony ile açıldı, ardından herkes değişmek zorunda kaldı. Zaten profesyonel, kaliteli casinoculuk dediğimiz şey Erbil Bey’le başladı adada. Yüce yargıya, adalete boynumuz kılda ince. Sizin sayenizde sesimizi duysunlar ve bu personelin işine aşına tekrar kavuştursunlar. Mahkeme devam etsin, Makeme’den çıkacak her sonuç başımızın tacıdır, saygı duyuyoruz ama kamu vicdanı gereği bu personeli, bu zor günlerde hep birlikte işlerine kavuşturalım.