ABD’de Yüksek Mahkeme’nin daha önce benzer davaları dinlemeyi reddetmesine rağmen sosyal medya platformlarında yayımlanan içeriklerle ilgili önüne gelen birkaç davayı dinleyebileceği ve bu davaların sonuçlarının sosyal medya platformlarının gücünü ve sorumluluklarını önemli ölçüde etkileyebileceği kaydediliyor.

New York Times’ın haberine göre yıllardır, Facebook, Twitter ve Instagram gibi dev sosyal ağlar iki önemli ilke altında faaliyet gösterdi.

Birincisi, platformların hangi içeriğin çevrimiçi tutulacağına ve neyin kaldırılacağına karar verme yetkisine sahip olmasıdır. İkincisi, platformların kullanıcılarının çevrimiçi olarak yayınladıkları içeriklerin çoğundan yasal olarak sorumlu tutulamayacağıdır.

Şimdi ABD Yüksek Mahkemesi, bu kuralları yeniden gözden geçirmeye hazırlanıyor.

Cuma günü Yüksek Mahkeme'nin, çevrimiçi platformların belirli siyasi içerikleri kaldırmasını yasaklayan Teksas ve Florida'daki yasalara karşı iki davayı dinleyip dinlememeyi tartışması bekleniyor. Önümüzdeki ay ise mahkemenin, platformları kullanıcıları tarafından yayınlanan içerik için sorumluluktan koruyan 1996 tarihinde yayımlanan Bölüm 230 tüzüğünü sorgulayan bir davayı dinlemesi planlanıyor.

Davalar sonunda, Amerika Birleşik Devletleri'nin çevrimiçi içeriklere yönelik olarak aldığı yasal pozisyon büyük ölçüde değişebilir ve potansiyel olarak sosyal medya platformalarının işlerini altüst edebilir.

Google'un eski avukatlarından Daphne Keller, davaları "Her şeyin değişebileceği bir an" olarak nitelendirdi. 

Son yıllarda, Facebook ve diğer paltformlar milyarlarca kullanıcıyı cezbedip etkili iletişim kanalları haline geldikçe, kullandıkları güç giderek daha fazla inceleme altına alındı. Sosyal ağların seçimleri, soykırımları, savaşları ve siyasi tartışmaları nasıl gereksiz yere etkilemiş olabileceğine dair sorular ortaya çıktı.

Dünyanın bazı bölgelerinde, milletvekilleri platformların etkisini dizginlemek için harekete geçti. Geçen yıl, Avrupalı yasa koyucular, internet şirketlerinin yasa dışı içeriği kaldırmak için prosedürler yürütmelerini ve kullanıcılara içeriği nasıl önerdikleri konusunda daha şeffaf olmalarını gerektiren kuralları onayladı.

Gazeteler ve dergiler yayınladıkları içerik hakkında dava edilebilirken, Amerikan yasası çevrimiçi platformları kullanıcılar tarafından yayınlanan çoğu içerikle ilgili açılabilecek davalardan koruyor

ABD’de İletişim Uygunluk Yasası'nın 230. Bölümü’ne meydan okuyan Yüksek Mahkeme'de görülecek davanın birçok dalgalanma etkisine sahip olması muhtemeldir. Gazeteler ve dergiler yayınladıkları içerik hakkında dava edilebilirken, Bölüm 230, çevrimiçi platformları kullanıcılar tarafından yayınlanan çoğu içerikle ilgili açılabilecek davalardan korur. Ayrıca, platformları gönderileri kaldırdıklarında da davalardan korunur.

21 Şubat'ta mahkeme, Paris'te IŞİD (İslam Devleti) üyeleri tarafından düzenlenen bir saldırı sırasında öldürülen bir Amerikan vatandaşının ailesi tarafından Google’a karşı açılan davayı dinleyecek. Aile davasında, algoritmaları ile İslam Devleti videolarını kullanıcılara öneren Youtube'un terörizmi desteklediğini ve Bölüm 230'un bu durumda YouTube'u ve şirketin sahibi Google'u korumaması gerektiğini savundu. Aile içerik önerilerinin, platform tarafından üretilen kendi içerik biçimleri olarak sayılabileceğini ve Bölüm 230'un korumasından çıkarılabileceğini ileri sürüyor.

Bir gün sonra, mahkeme ikinci bir davayı ele almayı planlıyor: Twitter - Taamneh davasında, platformların federal yasalar uyarınca terörizmi desteklemekten yasal olarak ne zaman sorumlu olduğu ile ilgili bir soru soruluyor.

Gazetenin görüştüğü ABD Deniz Harp Okulu'nda siber güvenlik hukuku doçenti Jeff Kosseff, "Bence şu anda, mahkemenin internette yeni bir karar vermek için konumlandırıldığı bir yerdeyiz" dedi.
Kaynak: The New York Times