Aleyhinde tefecilik/faizcilik, hile, kasa fişinde montaj ve küçük yaşta çocukların şirket hisselerini devralma gibi Mahkeme kararları bulunan Tekin Arhun’un hilekâr oyunlarına bir yenisi daha eklendi. 

KKTC Merkez Bankası’nın talebi doğrultusunda, Başsavcılığın açtığı ‘evrakta sahteleme’ davası nedeniyle kendi bankasındaki hissesini kızına devretmek zorunda kalan Tekin Arhun, hakkında açılan birçok dava dolayısıyla yaşadığı ağır itibar kaybının etkisini azaltmak için yeni yıldan itibaren PR çalışmalarına başladı.

(Daha önce bankanın Yönetim Kurulu Başkanı olarak görünen Tekin Arhun, 1 Temmuz 2021'de arşive aldığımız üzere bkz. https://web.archive.org/web/20210701133506/https://capitalbank.com.tr/hakkimizda/organizasyon-yapisi/ artık bankanın yönetiminde yer almıyor. bkz. https://capitalbank.com.tr/hakkimizda/organizasyon-yapisi/)

Tekin Arhun PR çalışmaları doğrultusunda ilk olarak kendisine ait reasürans şirketinin Türkiye merkezli ‘uluslararası bir derecelendirme kuruluşu’ndan ‘değerlendirme almayı başardığı’nı iddia eden bir basın bültenini, 10 Ocak tarihinde basın yayın kuruluşlarına servis etti. 

Ne derecelendirme kuruluşu ne de Tekin Arhun’un reasürans şirketi uluslararasıydı. Basın bülteninde şirketin sadece ‘ulusal’ derecelendirmeleri bulunuyordu. Türkiye merkezli bir derecelendirme kuruluşunun nasıl KKTC’ye yönelik ‘ulusal bir derecelendirme’ yaptığı bu basın bülteninden elbette anlaşılamıyordu. Zira Arhun’un şirketinin Türkiye reasürans şirketleri arasında herhangi bir derece alması zaten söz konusu olamazdı. O halde bu şirketin derecelendirmesi KKTC’ye yönelik olmalıydı. Nitekim bu basın bültenini yayınlayan ülkemizin basın kuruluşları YeniDüzen, Haber Kıbrıs, Kıbrıs Postası, Gıynık gazetesi, Gündem Kıbrıs, Özgür Gazete Kıbrıs, Kıbrıs Manşet Türkiye derecelendirme şirketi DRC’nin web sitesinde yayınlanan rapora bakma ihtiyacı bile duymadı. Eğer raporu inceleselerdi Tekin Arhun’un servis ettiği basın bülteninin aldatmacayla dolu olduğunu hemen fark ederlerdi.

DRC kredi derecelendirme kuruluşu Arhun’un şirketine ilişkin ‘görünüm raporu’nu KKTC sigortacılık piyasasıdaki konumuna göre hazırlamıştı. Raporda da bu açık şekilde ifade edilmişti. 

Uzatmaya bile değmez, bu da herhangi bir KKTC merkezli sigorta şirketinin aynı şekilde aynı derecelendirme kuruluşuna başvurarak, bedelini ödedikten sonra değerlendirme alabileceğini gösteriyordu.

Arhun basın bülteninde kendi reasürans şirketi kurulmadan önce 80 milyon TL’lik bir kaynağın her yıl kayıt dışı olarak yurt dışına gittiğini de ifade ediyordu. Bu ifadesine rağmen kendi reasürans şirketinin yüklendiği riski 'Slovenya (%30), Kuveyt (%10), İsviçre (%10) ve Hindistan (%50)’a devrettiği'ni kaydederek, kendi şirketinin de kaynağı yurt dışına gönderdiğini teslim ediyordu aslında. Zaten KKTC’deki diğer sigorta şirketlerinin risklerini satın alan sigorta şirketleri de risklerini Türkiye dışındaki şirketlere satıyordu.

Tekin Arhun’un büyük bir olaymış gibi yansıttığı değerlendirme, PR kampanyasının bir parçası olarak 8 gün sonra Kıbrıs İş İnsanları Derneği (İŞAD)’dan ödül almasının bir aracına dönüştürülüyordu.

İŞAD’ın 18 Ocak’ta düzenlenen 2. Altın Caretta Ödülleri’nin birincisi 2019'da yapılmıştı ve tam adı '1. Altın Caretta Yaşam ve Turizm Ödülleri' idi ve başında İŞAD yoktu. Sadece ikincisinin İŞAD adına düzenlendiği belliydi. İŞAD’ın Başkanı Enver Mamülcü’yü, Mikro-Makro, haberini yaptığı bir başka davadan tanıyordu. 

Soygun ve darp iddialarıyla hakkında Başsavcılık tarafından dava açılan Halil Falyalı’nın teminat duruşmasında Falyalı’ya kefil olanlardan biri de Enver Mamülcü idi. Mamülcü dava sırasında Falyalı’nın ‘muteber bir iş insanı’ olduğunu, ‘eşinin babasını ve eşini daha önceden tanıdığı’nı, ‘Falyalı’yı ise 12 senedir tanıdığı’nı söylemişti.

İŞAD’ın düzenlediği 2. Altın Caretta Ödülleri de kefili olduğu Halil Falyalı’nın oteli Les Ambassadeurs Hotel, Casino & Marina’da yapılıyordu. Üstelik törenin ana sponsoru da Les Ambassadeurs Hotel'di. Ancak kendi otellerinde yapılan ödül törenine Falyalı ve eşinin katılmaması dikkat çekiyordu. 

Falyalı’nın olmadığı bir ortamda, Alihan Pehlivan'ın Genel Yayın Yönetmenliği'ni yaptığı ve Falyalı’nın kontrolü altında olduğu ileri sürülen Gündem Kıbrıs gazetesinin canlı yayınında Tekin Arhun’un ve iki kızının oturduğu masanın toplam 25 kez gösterilmesi elbette soru işaretleri doğuruyordu.

Arhun’un oturduğu masanın ve Tekin Arhun'un bu kadar çok kez yakın plan görüntülerinin alınmasının nedeni neydi? Ve Gündem Kıbrıs canlı yayında neden defaatle Tekin Arhun gösterilmişti? Gündem Kıbrıs'ın Facebook'tan yaptığı yayında Arhun'un ödül aldığı dakikalar muhtemelen teknik bir arızaya kurban gitmişti iyi mi..

Geceye katılan birçok saygın iş insanı olmasına karşın diğer masalar neredeyse hiç gösterilmezken Tekin Arhun ve kızlarının oturduğu masa, saat, dakika ve saniyeleriyle, 1:16:22, 1:16:58, 1:17:47, 1:17:59, 1:18:08, 1:19:21, 1:20:40, 1:27:43, 1:31:40, 3:22:27, 3:27:54, 3:29:10, 3:29:45, 3:33:08, 3:34:07, 3:38:08, 3:38:52, 3:40:17, 3:41:17, 3:46:55, 3:48:07, 3:48:46, 3:50:20, 3:52:30, 3:54:29’da olmak üzere canlı yayın sırasında defalarca çoğu kez de yakın planları alınarak sunuluyordu.

Tekin Arhun’un PR çalışmasına dönüştürülen canlı yayında, nihayet ‘Uluslararası Hizmet ve Başarı Markası’ ödülü İŞAD Başkanı Enver Mamülcü tarafından Tekin Arhun’a veriliyordu. Gerçekte uluslararası bir hizmet de yoktu bir başarı da… Herhangi bir reasürans şirketi gibi Tekin Arhun’un şirketi de risklerini hangi şirketler olduğu açıklanmayan üç şirkete satmıştı. Dünyadaki tüm reasürans şirketleri risklerini plase ediyordu. KKTC’de kurulu bir şirketin de bunu yapması şarttı. Üstelik bu şirketlerin reasürans şirketi mi yoksa reasürans brokerları mı olduğu da belli değildi. Eğer risklerini brokere devretmişse, broker risklerini hangi şirketlere hangi oranlarda dağıtmış açık mıydı? Hayır. Dağıtılan şiketler ratingli miydi? Bilinmiyordu. 

Bu PR çalışması acımasız ve binlik alacağına karşılık genellikle milyonluk ipotek, yanında boş çek almasıyla tanınan, ultra garantici tefeciliğiyle ülkede yüzlerce yurttaş ve iş insanını mağdur eden, adı sürekli hileye karışan Tekin Arhun’un ismini temize çıkarır mıydı? PR’ı bile hileli değil miydi? Şirketlerini batırdığı ya da el koyduğu iş insanları her şeyini kaybetmişken Kıbrıs İş İnsanları Derneği'nin (İŞAD) tefeci olduğu Mahkeme tarafından bulgulanan itibarsız birine ödül vermesi dünyanın başka hiçbir yerinde görülmese de KKTC'de görülürdü!