Kıbrıs

Tartışmalı karar kabul edildi: ‘Kıbrıs Sorunu – 50 Yılı Aşan İşgal ve Bölünme’ başlıklı karar oy birliği ile kabul edildi

Avrupa Parlamentosu'nun en büyük grubu EPP, ‘Kıbrıs Sorunu – 50 Yılı Aşan İşgal ve Bölünme’ başlıklı tartışmalı kararı oy birliği ile kabul etti.

Avrupa Parlamentosu'nun en büyük grubu EPP'nin (Avrupa Halk Partisi) İspanya’nın Valensiya kentinde yapılan kongresinde, Kıbrıs’tan Demokratik Seferberlik Partisi (DİSİ) tarafından sunulan, “Kıbrıs Sorunu – 50 Yılı Aşan İşgal ve Bölünme” başlıklı, 6 numaralı EPP Olağanüstü Kararı bugün oybirliği ile kabul edildi.

Kararın İngilizceden Türkçeye çevrilmiş tam metni aşağıdaki gibidir:

“Avrupa yaşam tarzı, özgürlük, demokrasi, dayanışma ve hukukun üstünlüğü gibi temel değerlere dayanmaktadır. EPP (Avrupa Halk Partisi), bu temel Avrupa değerlerini savunmakta her zaman öncü rol oynamıştır. EPP, uluslararası hukukun herhangi bir ihlalini ve herhangi bir bağımsız ülkenin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal eden her türlü eylemi kararlılıkla kınamaktadır. Avrupa Birliği üyesi bir devlet olan Kıbrıs, 50 yılı aşkın süredir Türkiye'nin süregelen işgali altındadır. Kıbrıs’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı, sadece ulusal bir mesele değil, Avrupa Birliği’nin bütünü için temel önemde bir konudur.

Bu temel üzerinden:
a) 18 Ocak 2025’te Berlin’de kabul edilen “2025 Önceliklerimiz: Rekabet gücünü artırmak, yasa dışı göçle mücadele ve güvenliği teşvik etmek” EPP Liderler Zirvesi Bildirisi desteklenerek;
b) 22 Kasım 2024’te Malta’da EPP Siyasi Meclisi tarafından kabul edilen “Akdeniz’de EPP: Ortak Çıkar ve Karşılıklı Güvene Dayalı Yenilenmiş Ortaklık” kararı teyit edilerek;
c) 7 Mart 2024’te Bükreş’teki EPP Kongresi’nde kabul edilen “EPP 2024 Siyasi Bildirgesi”ne bağlı kalınarak;
d) 1 Haziran 2022’de Rotterdam’daki EPP Kongresi’nde kabul edilen “Kıbrıs Sorunundaki Son Gelişmeler” başlıklı karar ve EPP’nin Kıbrıs meselesine dair tüm önceki kararları hatırlanarak;
e) Türkiye hakkında Avrupa Konseyi’nin bugüne kadar aldığı tüm sonuçlar dikkate alınarak;

EPP, Kıbrıs sorununa adil, sürdürülebilir ve uygulanabilir bir çözüm yönündeki güçlü bağlılığını, ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak ve AB hukuku, değerleri ve ilkeleri çerçevesinde; yabancı askerlerin olmadığı, çağ dışı garantörlük sisteminin veya herhangi bir dış bağımlılığın bulunmadığı bir yapı temelinde bir kez daha teyit eder. EPP, Kıbrıs’ın Avrupa Birliği üyeliğinin tüm Kıbrıslılar için güvenliğin, istikrarın ve refahın en iyi teminatı olduğunu bir kez daha vurgular.

EPP, Türkiye ve Kıbrıslı Türk liderler tarafından Maraş’taki (Varosha) statükonun ihlal edilmesini, kapalı bölgenin bir kısmının yeniden açılması bağlamında kınamaktadır. EPP, Maraş’ın herhangi bir bölümünün yasal sakinleri dışında başkaları tarafından iskân edilmesi yönündeki her türlü girişimi kabul edilemez bulur. EPP, Maraş’ın statüsünün önemini vurgulamakta ve Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi kararlarına ve 1979’da Kıbrıs Cumhurbaşkanı ile Kıbrıslı Türk lider arasında varılan ve Maraş’ın yasal sakinlerine derhal iadesini ve bölgenin BM yönetimine devrini öngören Üst Düzey Anlaşma’ya tam uyum göstermesini talep etmektedir. EPP, 23 Temmuz 2021 tarihli BM Güvenlik Konseyi Başkanlık Açıklaması ve 27 Temmuz 2021’de AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi tarafından yapılan açıklamaya uygun olarak Ekim 2020'den bu yana Maraş'ta gerçekleştirilen tüm tek taraflı eylem ve ihlallerin geri alınması çağrısı yapar.

EPP, bir AB üyesi devlet yabancı askeri işgal altındayken hiçbir Avrupa güvenlik mimarisinin tamamlanamayacağını daima savunmuştur. Avrupa’nın güvenliği, birlik, net ilkeler ve tutarlılık üzerine inşa edilmelidir; belirsizlik ve çifte standartlar üzerine değil. 20 Mart 2025 tarihli “Avrupa Savunması ve Güvenliği” konulu EPP Liderler Bildirisi’nde oy birliğiyle kabul edildiği üzere: “Güvenlik ve dış politika konularında dış ortaklarla yapılacak herhangi bir iş birliği, tüm üye devletlerin hassasiyetlerini tam olarak dikkate almalı ve bu devletlerin egemenliği, güvenliği ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde şekillenmelidir. AB hukukunun, değerlerinin ve ilkelerinin korunması; Avrupa’nın stratejik açıdan özerk bir güvenlik mimarisi kurabilmesi için vazgeçilmez bir ön koşuldur.”

AB, Türkiye’nin 51 yıldır süren Kıbrıs işgalini sona erdirmek ve adayı, siyasi eşitliğe dayalı iki bölgeli, iki toplumlu federasyon temelinde yeniden birleştirmek için müzakerelerin yeniden başlatılmasını sağlamak adına daha aktif rol üstlenerek Kıbrıs’a güçlü bir dayanışma mesajı vermelidir. Bu çözüm, BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarına, AB ilkelerine ve müktesebatına uygun olmalıdır. Türkiye’nin, iki devletli çözüm yönündeki kabul edilemez ve bölücü söylemi, uluslararası hukuka aykırıdır ve üzerinde uzlaşıya varılmış müzakere çerçevesinden açıkça sapmadır. Avrupa ve uluslararası toplum bu söylemi asla kabul etmeyecektir. Türkiye’nin bu tutumu, olası bir müzakere sürecinin yeniden başlaması öncesinde yapıcı bir yaklaşım değildir; bölgesel istikrarı tehdit eder ve AB-Türkiye ilişkilerini daha da karmaşık hale getirir.

EPP, BM Genel Sekreteri’nin mevcut çıkmazı aşmaya yönelik çabalarını memnuniyetle karşılamakta ve tamamen desteklemektedir. Bu kapsamda, BM Genel Sekreteri'nin Mart 2025’te Cenevre’de Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık’ın katılımıyla gerçekleştirdiği gayri resmi beşli toplantı çağrısı ve yürüttüğü girişimler EPP tarafından desteklenmektedir. BM Genel Sekreteri tarafından açıklanan ve üzerinde anlaşılan adımlar olumlu değerlendirilmekte olup bunlar şunları içermektedir: Belirli Güven Artırıcı Önlemlerin görüşülmesi ve uygulanması, Temmuz 2025’te beşli gayri resmi toplantının yeniden toplanması yönünde mutabakat, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs için Kişisel Temsilci ataması. EPP, bu olumlu gelişmelere yol açan Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın kararlı çabalarını da takdirle karşılamaktadır. EPP, Türkiye’yi bu fırsatı değerlendirmeye ve BM öncülüğündeki anlamlı müzakerelerin yeniden başlatılması ve ilerletilmesi çabalarına aktif ve yapıcı şekilde katılmaya çağırmaktadır. Bu tür bir sonuç, AB-Türkiye ilişkilerinde olumlu gündemin hayata geçmesi ve genişlemesi için belirleyici bir unsur olacaktır.

EPP, gelişmeleri yakından izlemeye ve Kıbrıs meselesine adil, uygulanabilir ve kapsamlı bir çözüm bulunmasına yönelik tüm çabaları aktif şekilde desteklemeye kararlıdır.”

Kaynak: EPP

: