ABD Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamayla, “Başkan Trump'ın İran İslam Cumhuriyeti hükümetine nükleer silaha giden tüm yolları reddetme ve rejimin kötü niyetli etkisine karşı koyma yönündeki azami baskı politikasını ilerlettiği”ni duyurdu.

Açıklamada, “ABD, İran'ın tüm petrol tedarik zincirini hedef alan yaptırımları agresif bir şekilde uygulama ve yürürlüğe konulması konusunda kararlıdır; bu, İran’ın yaptırımlardan kaçmasına ve Çin’e İran petrolü ihraç etmesine yardım edenlerin yaptırımlarla hedef alınmasını da kapsamaktadır." denildi.

Yeni yaptırımlarda, son birkaç yılda en az sekiz İran ham petrol kargosu aldığı belirtilen ikinci bir Çin merkezli terminal operatörü olan Guangsha Zhoushan Energy Group Co Ltd'yi yaptırıma tabi tutuldu. ABD Dışişleri Bakanlığı ayrıca, İran petrolünün taşınmasına dahil oldukları için üç geminin yönetim şirketini belirledi ve iki gemiyle birlikte bu şirketlerden ikisinin mülklerini bloke etti.

ABD Hazine Bakanlığı’nın ayrıca eş zamanlı olarak İran petrolü sevkiyatında yer alan BAE ve Hindistan merkezli kuruluşları belirlediği ve bu kuruluşlara ait yaklaşık 30 geminin engellendiği açıklandı.

Yaptırımların, “İran rejiminin istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini finanse etmek için kullandığı gelir akışını kısıtlayacağı” ve “Başkan Trump'ın özellikle Çin'e petrol ihracatında İran'ın petrol ihracatını sıfıra indirme taahhüdünün bir parçası” olduğu kaydedildi.

Açıklamada ayrıca “İran'ın kötü niyetli faaliyetlerini finanse eden yasa dışı fonlamayı engellemeye, yolsuz rejim yetkililerinin kullanımına sunulan mali kaynakları sınırlamaya ve rejimin hesap vermesini sağlamak için elimizdeki tüm araçları kullanmaya devam edeceğiz.” ifadeleri yer aldı.

Kaynak: ABD Dışişleri Bakanlığı

ABD Başkanı Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu ile 7 Nisan’a yaptığı görüşme sonrası basına yaptığı açıklamada, İran’la ABD arasında dolaylı görüşmelerin 12 Nisan Cumartesi günü Umman’da başlayacağını söylemiş ve “İran’la doğrudan görüşmeler yürütüyoruz. Görüşmeler başladı ve cumartesi günü çok büyük bir toplantı yapılacak. Ne olacağını göreceğiz. Sanırım herkes bir anlaşmaya varmanın, apaçık ortada olan diğer seçeneğe göre daha tercih edilebilir olduğunu kabul ediyor. Ve o açık seçeneğe girmek ne benim ne de, eğer kaçınabiliyorsa, İsrail’in isteyeceği bir şey. Bu yüzden, bundan kaçınıp kaçınamayacağımızı göreceğiz. Ama bu çok tehlikeli bir alana girmeye başladı. Umarım bu görüşmeler başarılı olur. Bence bu görüşmelerin başarılı olması İran’ın da çıkarına olur. Umuyoruz ki bu gerçekleşir.” demişti.