Yazılar

K.T. Barolar Birliği’nde soğuk savaş tamtamları

Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı'nın, birliğin Yüksek Adliye Kurulu temsilcisi avukat Tevfik Mut’a yönelik bir ‘darbe girişimi’ mi var?

Ülkemizin en büyük meslek örgütlerinden, Kıbrıs Türk Barolar Birliği’nin yarın, 8 Temmuz Pazartesi, saat 10:30’da Olağanüstü Genel Kurul çağrısı yapması, Birlik’te ne tür bir çalkantı yaşandığını sorgulattı.

1.400 avukat üyeden 900’ünün aktif olduğu Kıbrıs Türk Barolar Birliği’nin, yargı adli tatile girmişken ‘Baro ve Yargı’nın sadece bugününü değil geleceğini de önemli bir şekilde etkileyeceği’ni ileri süren iki gündem maddesi ile, Olağanüstü Genel Kurul yapmasının pek sık karşılaşılan bir durum olmadığı açıktır. 

Barolar Birliği, ‘yargıç atamalarının liyakat, yazılı sınav ve objektif kriterlere bağlı olarak gerçekleşmesi’ ve ‘Baralor Birliği tarafından seçilen Yüksek Adliye Kurulu (YAK) temsilcisinin YAK’ta Barolar Birliği’nin gerçek iradesini yansıtmasını sağlayacak mekanizmaların oluşturulması’ başlıklı iki gündem maddesi ile olağanüstü toplanıyor.

Bu çağrının gündemi doğal olarak, son yapılan yargıç ve Yüksek Mahkeme Yargıcı seçimleri doğrultusunda bir ‘hazımsızlık olduğu’ ve olağandışı olarak genel kurulun toplanmasının, gerçekte Hasan Esendağlı’nın, Barolar Birliği’nin geçen şubatta seçilmiş YAK temsilcisi avukat Tevfik Mut’a yönelik bir ‘darbe girişimi’ olduğu yorumlarına açık kapı bıraktı.

Üstelik Aralık 2022’de aynı başkan Hasan Esendağlı ile olağanüstü bir genel kurul daha yapmış Barolar Birliği’nin, çok değil sadece 2 sene önceki olağanüstü genel kurulunda bu iki gündem maddesi hiç ifade edilememişti. 2 sene sonra yargıç atamaları kriterleri ve birliğin seçilmiş YAK üyesinin Barolar’ın gerçek iradesinin yansıtmadığı iddiasıyla olağanüstü genel kurul çağrısı yapılması, birilerinin bazı beklentilerinin karşılanmadığı iddialarını güçlendiriyor mu?

Olağanüstü genel kurul çağrısının iki gündem maddesinden birinin, açılan münhalle geçen ay başı yapılan YAK toplantısında 3 yeni yargıcın ve mevcut yargıçlardan Yüksek Mahkeme’ye atanacak yeni yargıcın seçilmesi sonrasında belirlenmesi ve ‘yargıç atamalarının liyakat, yazılı sınav ve objektif kriterlere bağlı olarak gerçekleşmesi’ başlığı ile duyurulması, yapılan seçimi, seçilen yeni yargıçları ve Yüksek Mahkeme’ye atanan yargıcı, benzeri görülmemiş bir hamleyle şaibe altında bırakacak bir girişim değil midir?

Şubat 2018’den bu yana Hasan Esendağlı tarafından yönetilen Kıbrıs Türk Barolar Birliği açısından hiç alışılmadık bir durum. Bu gündem maddesi zamanlamasıyla, Yüksek Adliye Kurulu’nu oluşturan 12 üyenin, Yüksek Mahkeme Başkanı ve 7 Yüksek Mahkeme Yargıcı’nın, Cumhurbaşkanı ve Cumhuriyet Meclisi'nin atadığı 2 üyenin, Başsavcılık üyesinin ve Barolar Birliği’nin temsilcisi olarak Tevfik Mut’un liyakata uygun olmaksızın ve objektif kriterlere bağlı kalmaksızın son 3 yargıcı ve Yüksek Mahkeme yargıcını seçtiğini mi ima ediyor?

Kaldı ki yargıçlarımızın ‘liyakat, yazılı sınav ve objektif kriterlere’ dayanarak seçilmesine ve bu yönde yapılacak yasal değişiklik önerisine karşı çıkan mı var? Yaparsınız önerinizi, sunarsınız ve yasayı geçirirsiniz. 

‘Tüm kamusal görevlere girişte ve yükselmede aranan objektif kriterlerin yargı için de uygulanması gerektiği’ni ve ‘yargıç seçimlerinin gizli oyla yapılması’na karşı olduğunu, başkan olduğu 2018 yılından bu yana sürekli dillendiren Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı’nın önünde hangi engel var ki bu yasal değişiklik önerisini son 6 yıldır bir türlü hazırlayamıyor?

YAK üyesi Tevfik Mut’a Barolar Birliği Başkanı’nın henüz gün yüzüne çıkmamış ciddi bir tepkisi mi var? Avukat Tevfik Mut’un sosyal medyadan kamuya açık olarak yayımladığı 11 Haziran tarihli paylaşımına göre, Mut’a gizli oyla yapılan seçimlere yönelik olarak birlik tarafından ‘sözlü veya yazılı herhangi bir bildirim yapılmamış’, ‘yeni yargıç seçimi ile ilgili hiçbir konuda talep, fikir veya görüş beyanı’ kendisine resmi veya gayriresmi olarak iletilmemiştir. 

Dahası Mut söz konusu paylaşımında, olağanüstü genel kurul çağrısının önceki bir metninde “Şubat 2027’ye kadar görev yapacak Barolar Birliği Yüksek Adliye Kurulu temsilcisi seçiminin yenilenmesinden” de bahsedildiğini yazmış ve bu talebin açıkça ilgili mevzuata aykırı olduğu iddiasında bulunmuştur. 

Yüksek Adliye Kurulu Yasası’na bakıldığında, 11’inci Madde’de, ‘Yüksek Adliye Kurulu bağımsız bir organdır. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, Yüksek Adliye Kuruluna veya üyelerine emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinlerde bulunamaz; Kurul kararlarının yerine getirilmesini yasal nedenler dışında geciktiremez’ deniyor. 

35/1985 Yüksek Adliye Kurulu Yasası'ndan...

Mut’un bir başka iddiası ise ‘Barolar Birliği Başkanı’ Esendağlı ile yaptığı bir görüşmede, ‘Yüksek Mahkeme üyeliği seçiminin de konu edildiği’dir. Burada kastedilen kimdir? Kimin Yüksek Mahkeme üyeliğine seçimi Başkan Esendağlı tarafından konu edilmiştir? Bu imadan, konu edilenin YAK toplantısında Yüksek Mahkeme Yargıcı seçilemediği ve buna karşılık YAK üyesi Tevfik Mut’a bir tavır geliştirildiği akla gelmez mi? 

185 avukatın imzasıyla yapılan Olağanüstü Genel Kurul çağrısını hangi avukatların imzaladığının da açıklanmadığı göz önüne alınırsa, Esendağlı’nın birliğin seçilmiş YAK üyesi Tevfik Mut’a karşı yakışıksız ve hukuksuz bir tepki gösterdiği mi düşünülmeli? 

Olağanüstü Genel Kurul çağırısının ikinci gündem maddesiyle, Birlik YAK temsilcilerinin Barolar Birliği’nin iradesini en geniş zeminde yansıtabilmesi için Baro Konseyi’nin ve Mahalli Baro Başkanları’nın katılacağı genişletilmiş toplantılarda alınacak kararlar doğrultusunda hareket etmeleri vurgulanıyor ve 2018-2024 arasında hazırlanmış olduğu ileri sürülen tüzüğün Genel Kurul’un onayına sunulacağı bildiriliyor. Bu gündem maddesi, YAK üyesi Tevfik Mut’a karşı eşi görülmemiş bir öfkenin yansıtılması değil midir? Bu kızgınlığın altında ne var? Ve anti-demokratik, mevzuata aykırı böylesi bir girişim, yargının tek sesli olduğu ve baskıya maruz bırakıldığı ülkelerdeki, çok sesliliği yok etmeyi hedefleyen planlı sindirme operasyonlarına benzemiyor mu? 

Mevcut YAK Yasası’na göre, Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, başkanlığını yaptığı birliğin temsilcisi dahil hiçbir YAK üyesine emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinlerde bulunamaz. O halde nasıl olur da Birlik’te bir tüzük yaparak, YAK üyesi Mut’un Barolar Birliği’nin gerçek iradesini yansıtmasını sağlayacağını ileri sürebilir?

Tüm bu soğuk savaş tamtamları ne için? Kimin için? Açıklayınız. 

Bakınız, Olağanüstü Genel Kurul davetinin sonu 'saygı ve sevgilerimle' ibaresiyle bitiyor. Çoğul şahıs zamiri kullanılması bile unutuluyor olmasın sakın?

Gerçi Ulusal Birlik Partisi Girne Kadın Kolları Başkanı Fatoş Ünal'ın sahte diploma aldığı iddiasıyla tutuklanmadan teminata bağlanabildiği, Yüksek Mahkeme’nin ''Mahkeme’ye tutukluluk talebinde bulunulmadı'' açıklamasını yapmak zorunda bırakıldığı bir ülkede, erki ele geçirenin yapmadığı ne var ki Esendağlı da iki dönemdir başkanlığını yaptığı birlikte bunları yapmasın?

Kaynak: K.T. Barolar Birliği Facebook sayfası 

Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz

share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın