Karantina sonrası yeniden açılan hava ve deniz limanlarından KKTC’ye, geçen Temmuz ayında 20.228 kişi gelirken, Güney Kıbrıs’a Temmuz ayında 64.914 turist geldi. KKTC’yi Ağustos ayında ziyaret eden 35.119 kişiye karşılık, güney 104.261 turist ağırladı.
Kıbrıs’ın güneyi gelen uçak sayısını arttırırken, KKTC’de 9 Eylül’de uçak seferlerini günde iki uçak; gemi seferlerini ise günde bir sefer (75 yolcu) ile sınırlandırıldı. Gelecek yolcuların karantina konaklamalarının sağlanamayacağı durumlarda uçak ve gemi seferlerinin sınırlandırılmasına veya iptal edilmesine karar verildi. Bu karar daha sonra 20 Eylül’e, ardından 1 Ekim 2020’ye kadar uzatıldı.
KKTC Hükümeti Dünya Sağlık Örgütü’ne mektup göndererek, COVID-19’la mücadelede başarısını anlattığında tarihler 12 Mayıs’ı gösteriyordu.
Hükümet COVID-19’la mücadelede başarı grafiğini sürdürmek için bilim insanlarının uyarılarını dikkate almakta geciktikçe gecikti ve salgının tekrar yayılmasına neden oldu. Sonunda neredeyse hava ve deniz limanlarını kapatacak hale geldi.
Başarı, girişleri kapatıp salgınla mücadele ettiği hayaline kapılmakta değil, en başta pandemi hastanesi olmak üzere gerekenleri zamanında yapmakta ve bu süreci olabildiğince az zararla atlatmaktaydı.
Hükümet yanlış politikaları sonucunda Mayıs ayında yakaladığı avantajın üzerine öngörüsüz ve küçük hesaplarıyla dike dike tüy dikti.
KKTC sonunda sınırlarını kapatan ve ekonomisi tam batan bir ülke oldu.
Kıbrıs’ın güneyi Eylül’de daha fazla ülkeye sınırlarını açarken, biz kapatıyoruz. Güneyde yerel vakalar düşüyor, bizde yükseliyor. Güneyin nüfusu ve turist sayısı bizden çok daha fazla olduğu halde üstelik...
Dün akşam Casino İşletmecileri Birliği, The House’da sosyal mesafeyi koruyacak önlemleri alarak gazetecilerle bir araya geldi.
Casino İşletmecileri Birliği Başkanı Ahmet Arkın yaptığı konuşmada, KKTC’de artık eskisi gibi 8.500 kişiye iş sağlayabilecek, 550 bin bilet satın alabilecek ve ekonomiye 700 milyon dolar katkı yaratabilecek bir casino sektörü kalmadığını vurguladı. Arkın, casino sektörünün “bizi yönetenlerin acemilikleri, beceriksizlikleri, sektörü bilmezlikleri ve duyarsızlıklarının yanı sıra zaman zaman da düşmanca tavırları ile mücadele etmek zorunda kaldığı”nı belirtti ve “altın yumurtlayan tavuğu mezbahaya göndermeyi başaran bir yönetimle karşı karşıya oldukları”nın altını çizdi.
Casino İşletmecileri Birliği Koordinatörü Ayhan Sarıçiçek ise casinoların kapatıldıkları tarih 13 Mart’tan önce senelik ortalama 700 bin Euro’yu bulan imtiyaz ücreti ve ruhsat harçlarının ilk taksidini yatırdıklarını ve ödemenin tamamı için yasa gereği banka teminatlarını verdiklerini açıkladı. Gerek Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu’nun gerekse de hukukçu Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’ın “yanlış beyanlarıyla kamuoyunu casinolara karşı yönlendirmeye çalıştıkları”nı kaydeden Sarıçiçek, hükümetin pandemi döneminde casinolara ve casino çalışanlarına uyguladığı ayrımcılıklar nedeniyle 3 farklı dava açtıklarını duyurdu.
Ekonomi dönmekte epey zorlanırken hükümetin yanlış politikaları sonucunda, ‘sektörümüzün içinde bulunduğu durumun tüm piyasayı nasıl etkilediğini aslında herkes yaşayarak görmektedir” diyen Ayhan Sarıçiçek, “ithalatçısından tutun yerli üreticiye, çiftçilerden hayvancıya kadar her kesim bizim piyasadan çekilmemizle yaşadıkları sıkıntıların farkındadır” görüşünü dile getirdi.
Casino çalışanlarını temsilen bir konuşma yapan Demet Çalışkan ise, casino çalışanlarının “günah keçisi” ilan edilmesinden, “aylık 800 lira ile açlık sınırının altında yaşamaya zorlanmaları”ndan ötürü oldukça "kırıldıkları"nı ve “çok yıprandıkları”nı belirtti. Casino çalışanı, toplumun “pandemiye yönelik öfkesinin bilinçli olarak üzerlerine kanalize edildiği”ni ve “ülkenin elçi"leri konumundaki turizm çalışanlarına yönelik oluşturulan “negatif algı” neticesinde, “hedef olarak gösterildikleri”ni söyledi. Çalışkan, “Hükümetin oy hesabına mı kurban gittik?” sorusunu sordu.
Her yerinden milliyetçilik söylemi akan KKTC Hükümeti sahada bir kez daha, çok küçümsediği Kıbrıslı Rum yöneticiler karşısında bayrağı çekti. Gerçek sorunları çözmek, Türkiye’nin gölgesine sığınarak Doğu Akdeniz’de nara atmaya benzemiyor olmalı ki hükümet kendi halkının ve sektörlerinin problemlerini akılcı bir biçimde hafifleteceğine başlarına pek çok sorun daha ördü.
Kaç kere yazdık: COVID-19 olsa da, olmasa da çok fark etmez; kimse sorun çözmek için iktidara gelmiyor bizim KKTC’de. İktidara partizana hizmet ve herkesin bildiği malum şahsi hedeflerine ulaşmak için geliyorlar. Eh... Zamanında bazı casinocuların da çıkarları birilerinin şahsi ajandasıyla çakıştıysa, o işler izni alana kadardı. Bugün size, yarın bize, ertesi gün bir başkasına…
Nitekim iki özel şirkete Şans Oyunları Yasası’na aykırı olarak iki özel izin verilmiş ve Casino İşletmecileri Birliği Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvurmuş. Bu ülkede izinlerin komisyon karşılığında verildiği iddia edildiği için, neden KKTC’nin ölü casinolar cenneti olacağını en iyi casino patronları bilir. KKTC’de değişim yaratmak gerekiyorsa, neden dönüp dolaşıp birini bir diğerine vurdurmakla uğraşıyorsunuz ki? Aldıklarınız verdiklerinize değmeyecek. Onlar hep şahsi ajandaları gereği izin vermeye devam edecekler. Rejimle ilişkinizi yeniden tanımlamazsanız, 'yok artık' diyeceğiniz kişilere dahi casino izni verileceğini ve siyasetçiler eliyle KKTC casinolarının arasını daha da açma politikasının, yakın gelecekte sırf izin parası uğruna mafyaya havale edileceğini görmüyor musunuz?
Sektörü kriterlere ve yasaya uymayanlara izin vererek daha da rekabet edemez hale getirecek olan politikacılardır. Casino işinde aşırı rekabetten hiç kâr kalmadığını fark ettiklerinde ise, aynı politikacılar bu sefer mafyözlere casino izni verecek. KKTC’de kârlı her sektör politikacıların komisyonları uğruna böyle mahvedilmiştir. Küçük resmin karelerine yeni yeni girmeye başlayanlar, ortaya çıkacak büyük resmi şimdiden göstermiyor mu?
Yorumunuz