Yazılar

Yasayla tefeci tekelleştirildi!

Finans şirketlerinin kuruluş sermayesi tasarıda 5 milyonken 10 milyon TL’ye, 10 milyonken 2 milyon euroya, yani 17 milyon 400 bin küsur TL’ye çıkarılıyorsa... Üzerine bir finans şirketi sahibi kalkıp yasada emeği geçen herkese teşekkür ediyorsa, yasayla büyük balığın küçükleri afiyetle yemesine kanunen izin veren mükellef bir masa kurulduğu görülmüyor mu?

‘Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Yasası’ hükümet üyeleri tarafından ‘tefeciliği ortadan kaldırıyoruz’ nameleri ile övülünce şüphe çekmişti. 

Siyasetçi ne derse aksinin doğru olduğunu düşünen halkımızın neden böyle ‘önyargı’lar geliştirdiğini kuşkusuz politikacılarımız düşünmeli...

Önceki gün bir finans şirketi ve banka sahibinin yasaya ilişkin yaptığı açıklamalar Ada genelinde infial yarattı. 

Finans sektörünün en tanınan siması 'Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Yasası’nı geçirdikleri için yasada emeği geçen hükümete ve muhalefete teşekkür edince yasa soğuk duş etkisi yarattı. 

Bu işin altından bir şeyler çıkacağına dair önsezime güvenerek, hemen araştırmalarıma başladım.

Öyle ya, toplumda ‘KKTC tarihinin en kötü hükümeti’ olarak anılan UBP-HP Hükümeti’ne ve en zor şartlar altında en çok sessiz kalmayı becerebilen muhalefetine eleştiriler artarak devam ederken, halktan sıfır alan hükümetin karnesine teşekkürname veren biri çıkarsa ne düşünürsünüz?

Teşekkür alan yasa, henüz tasarı halindeyken, İkinci Kısmı’nın İzinler bölümünde finans şirketlerinin kuruluş sermayesinin en az 5 milyon TL olacağı yazılıydı. 

Aralarında UBP, CTP ve HP milletvekillerinin olduğu Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi miktarı daha sonra 10 milyon TL’ye çıkardı ve yasa Meclis’ten kuruluş sermayesi 5 milyondan 10 milyona fırlamış halde geçirildi. 

Dün Resmi Gazete’de yayınlanan jet düzeltmeyle, Meclis Genel Kurulu’nun da oyu alınarak finans şirketlerinin kuruluş sermayesi 2 milyon euroya yükseltildi.

Altyapı yatırımlarına el atmayan ve iktidar olmayı memur maaşı ödemek olarak algılayan siyasilerimiz, 5 milyon TL’lik finans şirketlerinin kuruluş sermayesini artıra artıra 2 milyon euroya çıkarırken, finans sektöründe en güçlü olanı tekelleştireceklerini hiç mi akıl etmediler?

Kaldı ki memur maaşlarını Türkiye’den bir türlü gelemeyen kaynak nedeniyle ödeyemeyeceklerini görünce, maaşları bazı firmalardan 2021 senesinin vergisini alarak hallettiklerine dair iddialar da ortalıkta dolaşmıyor mu?

Tefeciliği, Faiz Yasası çıkarıp sonlandırmayanlar halkla adeta dalga geçerek ülkenin en büyük tefecisini tekel haline getirmek için adrese teslim yasa mı yaptı? Açıkça kayıt dışılığı teşvik ederek Meclis’te birlikte el kaldırmadılar mı?

Tefeciliği sonlandıracakları masalını halka yutturmaya çalışanlar, tefecilikte tekel yaratacak değişiklikleri üst üste revize ederek toplumun aleyhine çalıştıklarını bir kez daha göstermediler mi?

Ülke salgın ve yangın yeriyken ve de her sektörde iflaslar beklenmekteyken, UBP-HP Hükümeti’nin batma riski altındaki firmaları tefecinin kucağına kendi elleriyle oturtmasının ve muhalefetin bu stratejiyi onaylama pişkinliğinin altında ne yatıyor?

Ne memleket sevdasıymış sizdeki... Siz hiç sevmeyin bu ülkeyi, sevdikçe tekelleştirdikleriniz daha da zenginleşiyor, halk daha da fazla yoksullaşıyor. İşçisi, üreticisi, emekçisi ve işvereni ile toplum fakirleştiriliyor ve ülke bir ailenin avucunun içine düşürülüyor.

UBP-HP Hükümeti Meclis’ten geçmiş yasada astronomik değişiklik yapması, muhalefet partilerini niçin düşündürtmedi? 

Finans şirketlerinin kuruluş sermayesi tasarıda 5 milyonken 10 milyon TL’ye, 10 milyonken 2 milyon euroya, yani 17 milyon 400 bin küsur TL’ye çıkarılıyorsa... 

Üzerine bir finans şirketi sahibi kalkıp yasada emeği geçen herkese teşekkür ediyorsa, yasayla büyük balığın küçükleri afiyetle yemesine kanunen izin veren mükellef bir masa kurulduğu görülmüyor mu?

Zehirli balık ister kurşunlu ister civalı olsun, zehirli balıktır. Büyüğü de küçüğü de zehirlidir. Küçükleri öldürelim, cüssesinden ötürü en zehirlisine meydanı bırakalım zihniyetinde misiniz? 

Zehirli balıkların hepsini ortadan kaldırmak varken birinin bütün piyasası ele geçirmesinde müsaade edenler Kıbrıs Türk halkına el birliği ile zarar vermekte yarışıyor.

Neyse ki çok yavaş da olsa siyasilerin ve devletteki üst düzey bazı bürokratların halkın yararına çalışmadığı artık daha net kavranıyor.

Bugünleri unutmayın!

Siz unuttuğunuz ve bir düğün, göstermelik bir başsağlığına tav olduğunuz için dünyanın en iş bilmez görünen art niyetli politikacıları ülkede bakan, milletvekili olmuyor mu?


Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz

share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın