Yazılar

Çalıntı araç skandalına yeni bir boyut ekleniyor

Maliye Bakanı Özdemir Berova çalıntı araçların çalınıp getirilmediğini iddia etti! Şüpheliler neden korunuyor? Çalıntı araçlarda devlet ve bazı devlet görevlileri ‘suçun tarafı’ mı?

Dünkü Melis oturumunda İngiltere’den hırsızlıkla Kıbrıs’ın kuzeyine getirildiği tespit edilen çalıntı araçların devlete devredilmesi ve Resmi Hizmet Aracı olarak kullanılması gündemdeydi.

CTP Lefkoşa milletvekili Sıla Usar İncirli çalıntı araçların Resmi Hizmet Aracı ve makam aracı olarak kullanılmasına yönelik iddiaların doğru olup olmadığını, doğruysa bunun “hırsızlığın meşrulaştırılması” olduğunu söyledi ve Maliye Bakanı Özdemir Berova’dan izahat istedi. Usar, devletin itibarının zedelenmesinin maliyetinin çok büyük olacağından hareketle “çalıntı bir arabaya tenezzül edip binmektense gidilecek yere yürüyerek gidilmesinin çok daha doğru olacağı”nı vurguladı. 

Maliye Bakanı Özdemir Berova çalıntı 61 araçtan 27’sinin gerçek sahiplerine ulaşıldığını ve arabalarını geri isteyen olmadığını, kalan çalıntı araçların (34 araç) sahiplerine ulaşmak üzere yazışmaların sürdüğünü ileri sürdü. Bakan, 27 araca ‘Gümrük ve İstihsal Yasası’ gereğince el konulduğunu iddia etti ancak yasanın hangi maddelerinin devlete böyle bir yetki tanıdığını hatırlayamadı ve yasanın ilgili maddeleri hususunda tam 7 gün sonra, gelecek pazartesi günü bilgi vereceğini söyleyiverdi. 

Berova “çalıntı araçların buraya birileri tarafından çalınıp getirilmediği”ni, birileri tarafından İngiltere'de “auction ve vs’den alındığının söylendiğini öne sürdü. Çalıntı araçların hırsızlar tarafından çalınıp adaya getirilmediğini yineleyen Bakan Berova, araçların bir şekilde İngiltere’den satın alınıp adaya geldikten sonra "devletin itibarına yakışır olan mekanizmayla temiz, çalıntı veya clone olup olmadığının tespit edildiği"ni ileri sürdü.

CTP Girne milletvekili Fazilet Özdenefe, İngiltere’de auction’da (müzayede) yasal olarak satılan araçların çalıntı olup olmadıklarının İngiltere’nin tespit edemeyip, KKTC’ye getirildiklerinde çalıntı olduklarının tespit edildiği iddiasını açıkça ti’ye aldı. 

Özdenefe, “İngiliz hükmeti tespit edemeyecek, Japonya tespit edemeyecek bizim gümrüğümüze gelecek ve hükümetin kurduğu müthiş sistemle aracın çalıntı olduğu tespit edilecek” diyerek, bunu iddia etmenin “vekillerin akılları ile dalga geçmek olduğu”nu ifade etti.

Hukukçu vekil Özdenefe çalıntı araçları getirenlerin Ceza Yasası’nın 309’uncu maddesi uyarınca Savcılığa sevk edilmemesinin devleti suça taraf yapacağını (‘Accomplice’) belirtti ve araçların makul şüphenin ötesinde zaten çalıntı olduğunun tespit edildiğini ekledi.

Fasıl 154-Ceza Yasası, Madde 309

Doğru değil mi? Bir hükümet, bakanları ve müdürleri suça bulaşmış bazı galerilere cezasızlık olanağı yaratıyorsa suç ortağı haline gelmez mi? Çalıntı araç getiren şüpheli galeriler İngiltere’deki yasal müzayedelerden araçları alıp getirdiklerini ileri sürünce bunu peşinen doğru kabul etmek, bu galerilerin yapmış olabileceği yasa dışılığın üzerini örtme çabası değil midir?

Eski Başsavcı Akın Sait’in görüşüne göre, "hırsızlık olan bir aracın kaydının yapılması bu tür suçların işlenmesini teşvik ve Devleti de bu suçun işlenmesine ortak etmek anlamındadır.” Hükümet ve Gümrük Dairesi Müdürü yasalarda kendilerine tanınmayan bir yetkiyi kullanarak çalıntı araçları Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi’ne kaydederek devleti bu suça ortak etmiştir.

Bunun yanı sıra, Fazilet Özdenefe çalıntı araçları getirenlerin Savcılığa sevk edilmemesinin de devleti suça taraf yapacağını vurguladı. Bakan Berova’nın tepkisi, durumun ağırlığına tezat esprili bir ifadeyle 3 kere tekrarladığı ‘aman Allahım’ oldu... Öyle ya bizim devlet yöneticilerinin suça ortak olmaktan yargılandığına az rastlanılırdı.

CTP Girne milletvekili Fikri Toros ülkede galeri izni almış 603 araç galerisi olduğunu hatırlattı. Yıllık yeni araç kayıt sayısının takriben 24 bin olduğunu söyledi. Toros, Bakan Berova’ya bu galerilerin yıllık antrepo stoklarında toplam kaç araç olduğunu sordu. Berova emin olmamakla birlikte "galeri stoklarında 2 bin küsur araç olduğu"nu ileri sürdü. Fikri Toros, Bakan’ın verdiği sayıya göre her galerinin antreposunda ortalama 3 araba olacağını, bunun mantıklı olup olmadığını sordu ve galerilerin antrepo stoklarında çok daha fazla araç olduğuna dikkati çekti. Tam rakamı bilmediğini kaydeden Berova, "yeni sistemle çalıntı araçların artık içeriye alınmadığı"nı iddia etti. Berova'nın zaten vekillerin sorularına yanıt vermek için bir "hazırlığı" yoktu, ayrıca "akıllı bilgisayarı da yanında değildi."

Bakan soruların devamında adaya gelen devlet misafirlerine araba kiralamak yerine devletin el koyduğu lüks çalıntı araçları kullanacaklarını ileri sürdü. Lüks araçların tamir, bakım ve sigorta maliyetlerinin araba kiralamaktan daha yüksek olacağına dair yapılan milletvekili yorumlarına cevap vermedi ve çalıntı araçların antrepolarda çürüyeceğine devletin kullanımına verilmesini açıkça savundu.

Sadece bir kısmını buraya aktardığım Meclis’teki çalıntı araç gündeminden ortaya çıkan şüpheli durumların başında, çalıntı aracı getirenden bu aracı İngiltere’de hangi müzayededen ne kadara satın aldığının ispat etmesinin istenmemesidir. O halde şüpheli galerilerin korunmaya çalışıldığı sorusu akla gelmez mi? Yasalara aykırı olarak çalıntı araçları devlete devreden pişkin bir hükümet varsa ortada ve şüpheli galeriler korunuyorsa, bunun büyük bir yolsuzluk işareti doğurabileceği düşünülmez mi? Çalıntı araçların temiz raporuyla içeriye alınıp alınmadığı, eğer böyle bir durum varsa çalıntı araçlara temiz kaydı vermek suretiyle bu araçların satışından devlette komisyon alan bir çete olup olmadığını araştırmak gerekmez mi?

Sahte diploma, reçete dolandırıcılığı derken kucağımızda çalıntı araç skandalının kartopu gibi büyüyen yeni bir boyutu mu var? Tüm dünyada yasa dışı mallar hava, kara ve deniz kapılarından çoğu kez devletin yozlaşmış memurlarının ve onlara arka çıkan devletin diğer bazı yetkililerinin yardımıyla geçmiyor mu? Bazı yoz gümrük memurlarının çalıştığı iş saatlerine getirilerek o gün temiz kaydı verilen araçlar yoksa ve zaten 2 senedir KKTC’de kurulan müthiş sistemle çalıntı araçlar zinhar adanın kuzeyine giremiyorsa, galerilerde mevcut tüketim talebini aşan bir rakamla yeni kayıt 24 bin araç ne arıyor? Ülkede sayıları artan ve İngiltere’den getirilen kullanılmış lüks çeşitli marka araç sayısına göre güneye geçen lüks araç sayısı neden çok az? Güneye geçildiğinde tespit edilebilecekleri için mi?

İlgili Meclis tartışmasının bütününü izleyebilirsiniz:

Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz

share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın