Yazılar

Hadi keşfedin

Gidene yetmeyen, yeni geleni ne yapsa doyuramayan KIB-TEK sahnede, tozu silkeleniyor eski sahne perdelerinin. Sendikayı temsil eden oyuncular bir köşede aralarında fiskos yapıyor, alacaklarını alsınlar da karşılığında susuverirler ne de olsa. Sahnenin ortasında yeni oyuncular; KIB-TEK köşesine alevlenmiş gözlerle bakıyor ve bağırıyorlar: ‘İhalelerden pay alacağız yoksa kapatıveririz şalterinizi!’ Halksa izleyici koltuklarından homurdanıyor, ‘Faturaların asgarisine dahi yetişmiyor paramız!’
   Eski başkan KIB-TEK’e çöken ihale çetesini ifşa ediyor; neden başkanken ağzından bir kelime çıkmamış, meçhul. İfşaat da eksik hem: Ne yeni gelen koltukçuların güneş tarlaları projesinden ne de aracı ‘international’ firmadan bahsediyor. Güldürmeyen ortaoyunu bu; özerkleştirme falan derken eski ihale çetesinin yerini yeni tarlalar, yeni çobanlar alsın, ahalimiz koyun gibi güdülmeye devam etsin. Sendikanın toplu iş sözleşmesi yangından mal kaçırılırcasına yapılıversin, KIB-TEK çalışanları 715 TL’lik elektrik ödenekleri ile evlerinde kullandıkları elektriğe para ödemesin!
   Lefkoşa’da yıllardır aynı oyun oynanır, sadece oyuncular değişir. ABD’de ise yeni oyuncular yepyeni sanat eserleri yaratabilirler. Duymadınızsa ABD’de bir kadın çıkmış, sosyalist hem de… Sahnede sanatseverlerle konuşuyor: ‘Amazon New York’a ikinci merkezini açacak diye 25 bin istihdam bahanesi ile devletten, dolayısıyla New Yorkludan 3 milyar dolar kapamaz!’ Sorular soruyor: ‘Amazon New York’a 2.5 milyar dolarlık ikinci merkezini inşa etmek için 3 milyar dolar devletten vergi indirimi alacak öyle mi?’, ‘Dünyanın en zengin şirketinin kendi binasını ve alacağı teçhizatları New Yorklu mu ödeyecek…?’ ABD’de oyun bitiyor, sokaklarda anket yapıyorlar izleyicilerle. Sosyalist Alexandria Cortez’e destek büyük; Amazon’un sahibi, 150 milyar dolarlık serveti ile dünyanın en zengin adamı Jeff Bezos geri adım atıyor ve Amazon’un 2. merkez binasını New York’un Queens bölgesine açmaktan vazgeçiyor.
   Kapitalizmin merkezine sosyalist bahar geliyor, ne tuhaf… KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da ise 4’lü koalisyonun bir partisi var. Temsilcileri, ağızlarında narkotik etkisi yaratan gat otuyla akşamdan sabaha ‘sosyalist’ halüsinasyonlar görebiliyor. Ahali ise zararlı otu çiğnemediğinden gerçeği idrak etmekte sıkıntı çekmiyor ve partiyi KIB-TEK’te yeni rant çetesi kurmakla eleştiriyor. KIB-TEK’in özerkleştirilmesinden kablolu elektrik Türkiye’den gelsine dönen, aradaki zamanı kurumdaki mevcut çeteyi alt edip güneş enerjisi tarlaları ile paraya çevirmeye heveslenen Lefkoşa’nın sözde sosyalistleri…
   Muhalefetin kitabi solcularının iktidara her geldiklerinde ‘Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok’ dediklerine kaç kere şahit olmuşuzdur. Amerikalılar özelleştirmeleri, şirketlere büyük vergi indirimlerini, yerel istihdam laklaklarını kabul etmiyor artık. Çünkü tam merkezinden öğrendiler ki kandırmaktalar milleti. Ne diyecek eski solcularımız bu işe? Muhalefette Marx, Lenin falan gevelerken iktidara gelince sarılacakları bir ABD’de kalmadı. ABD solculaşıyor bizimkiler her zamanki gibi sağcılaşıyor. Trump’a bir de burun kıvırıyorlar. Obama bile fazlaydı ya size, Trump’sa tam uyar. Özelleştirmelerde, göçmen karşıtlığında ve mikro milliyetçilikte Trumpvari bir ‘sol’umuz var bizim. Nijeryalı Kennedy Dede öldürülürken gözler önünde, apartmandan dövüle dövüle götürülen çocuğa bakanlar polisi bile aramamıştı. Ne gerek var, bizden değilse herkes öldürülebilir! Bizden birine ise kimse dokunmayacak, seçimlerde bayrak sallayanlar devlette istihdam edilecek filan…
   ABD değişiyor. Atla deve değil, Akdeniz’de bir adanın yarısı ama değiştiremiyor bizim siyasetçiler KKTC düzenini. Bilemedi yavrucaklar siyasetin kir içinde yüzdüğünü… Mars’tan geldiler sanki! Yalan, bunlar KKTC siyasetinin ne olduğunu gayet iyi bilip bilmezden görünür, saftorik edası ile dolaşırlar. Öyle olmasa ne diye bir cumhurbaşkanlığı muhabbetidir gidiyor? Düzeni değiştiremedik, çürük düzenin cumhurbaşkanı mı olalım mesele? Çok ‘saf’lar, pek ‘temiz’ler amma cumhurbaşkanı da olmak isterler… İstemek bedava da kim verecek size o makamı? Umutlarını tükettiğiniz yurttaşlar mı? UBP’den farkınız olduğunu kanıtlamak için siz önce Amerika’yı tekrar keşfedin…
 

Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz

share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın