Bir golf topu nelere kadir… Hükümet düşürür, yerine hükümet kurdurur vallahi. Golf kurallarını değiştiren bir oyuncu sahadaysa, alanda sessizlik hâkim olması gerekirken bağırabiliyorsa, işaretli topuna zemini bozmak pahasına hışımla vurabiliyorsa, kural tanımazlığa kimse müdahale edemiyor ve aksine etrafında elinde beyaz golf eldiveni, garson kılığında emir bekleyenler varsa, ilkeleri yerle bir eden golfçüye mı kızmalı; golf sopası yemek için sıraya girenlere mi?
Hukuk okumuşlar hukuku hiçe sayanlarla masaya oturmuşsa, hukuksuz adamlara mı kızmalı? Birini çok sevmezsen, icraatlarını tasvip etmezsen onunla sıkı dost da olamazsın değil mi? Peki, nasıl oluyor da arkasından konuştuğun zatla çok yakın dost pozları verebiliyorsun? Hırs neler yaptırır insana… Abraham Lincoln ne güzel söylemiş: ‘Politikacılar halkın çıkarlarından farklı çıkarlara sahip olan insanlar topluluğudur’. Yani politikacı olduğun andan itibaren artık üniversitede hoca falan değilsin, bir başka topluluğun üyesisin. İlk bu furya başladığı günlerde, genç ve üniversitede hoca olan ‘iyi çocuklar’ alkışlandığı yıllarda yani, yazdık, defalarca uyardık; kimse tınmadı. ‘İyi çocuklar’dan lider çıkmaz, olsa olsa bildik politikacı çıkar. Üniversite kurallarına her zaman uyan ‘iyi çocuklar’dan devrimcilik beklemek eşyanın tabiatına aykırıdır. Tez hocamın peşinden koşayım, rakip akademisyenleri başarıya giden her yol mübahtır şiarı ile bertaraf edeyim, dedikodu kazanını kaynatarak unvan kazanayım, üniversite yönetimleri ile iyi geçineyim de sözleşmem garantide olsunlarla ömürleri geçenlerden nasıl lider çıkacak yahu, tarihte örneği yok!
Devrimci bilim insanlarının, dâhi profesörlerin neredeyse hepsi üniversite yönetimleriyle kavga etmiştir. Mevcut paradigmanın, statükonun dışında fikirler savundukları için bilim dünyasından dışlanmışlar, statükonun karşında yıllarca mücadele ettikten sonra saygınlıkları kabul edilmiştir. Kopernik’ten Einstein’a kadar bilimsel devrimlerin tamamı, reddettiği önünde eğilmeyen, kendine güvenen bilim insanları sayesinde gerçekleşmiştir.
Velhasıl, üniversitede devrimci olamayan politikacılığa geçiş yapınca nasıl olacak da statüko karşısında dikilecek? Devrimcilik doğanda varsa 7’sinde de vardır, 70’inde de; sonradan, aniden kazanılmaz. Biri çok okuduğu, iyi yazdığı, güzel konuştuğu için devrimci kabul edilmez. Devrimci muhalefetini bulunduğu her yerde ortaya koyar, tüm varlığı ile bedelini ödeye ödeye haklılığını zamanla ve tutarlı adımlarla inşa eder. İçine tıkıştırıldığı korunaklı binadan ayrılır ve kendisine yapılan tehditlere boyun eğmeden, yeni bir alan yaratır. O alanda yaptıkları ile çelişmezse ortaya yeni bir toplum lideri çıkar. Gerisiyse golfçünün sopasıyla topları gönderdiği deliklerden bir daha çıkamaz.
Bu saatten sonra biri çıkar da ‘iyi çocuklar’a methiye düzerse çıkarlarının esiri olduğundandır. Okuduğun kitaplara saygın olmayacaksa, aşırı hırsla makam peşinde bir toplumun tüm umutlarını yıkacaksan, faşizmle dans ederek işbirlikçilik yapmaktan utanmayacaksan ne ‘iyi’si, kötü çocuksun. Halkımız umuda hasret, önüne gelen statükoyu yıkabilir sanıyor. Türkiye’de de benzer bir ruh hâliyle gözler körleşmiş. İmamoğlu’nun statüko karşıtı olduğunu zannetmeleri ondandır. Beylikdüzü’ne belediye başkanı iken devrimci tek bir icraatı var mı ki Ekrem İmamoğlu’nun da yıldızı parlatılıyor? Laik ama yeşil alanları betonlaştırmakta, yandaş peşkeşlerinde aynı ustalıkta… Popülizmi devrimcilikle hiç ama hiç karıştırmamak gerek. Laiklik için oy vereceksen ver, yok da Atatürk’le karşılaştırasın. Ayıp…
Kötü çocukların ve statükodan beslenenlerin çıkar ve mevki hırslarının peşinden sürüklenen bir toplum olmak yerine demokrasi, bağımsızlık, şeffaf yönetim ve çözüm idealinde geniş bir cephede birleşebilmektir devrimcilik. 1.5 senede bir değişen hükümetlerle politikacıları maddi, manevi zengin etmek isteyenlerin, Türkiye’ye bağlanımcıların, başkanlık sistemi ile bir şeylerin değişebileceğine inananların çıkarları toplumun çıkarları ile örtüşmüyor. Statüko ancak ve ancak toplumun bilinçli ve sürekli muhalefeti ile yıkılır. Toplum meydanda olacak ki gerçek liderler arasından çıkabilsin. Ismarlama ‘iyi çocuklar’a güvenen yolda kalır vesselam.
Yazılar
16 Mayıs, 2019 - 17:14
Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
Yorumunuz