Yasa dışı beti yasal hale getirmek ve vergilendirmek üzerine çalışıldığı iddia ediliyor. Güçlü duyumlar alındığına göre, bir şey yapılmazsa pandoranın yılan kaynayan kutusu açılacak ve Kıbrıs’ın kuzeyinin başına gelmedik ne kaldıysa, onlar da gelecektir! Parasız devletimiz aklı sıra kolay yoldan vergi toplamak derdinde. Fakat internet üzerinden oynatılan yasa dışı betin en büyük müşterileri Türkiye’deki Türkiye vatandaşlarıyken Türkiye’de “İddaa” dışındaki sitelere yasak devam ediyor.
   İnternet üzerinden betin yasal ve lisanslı olduğu AB üyesi Malta ise kan gölüne döndü; başbakanı istifa edeceğini açıkladı. AB toplandı, bu hafta Malta’ya denetmenlerini gönderiyor… Bizim KKTC’li siyasilerimiz Malta’nın başa çıkamadığı bir olguyu nasıl alt edebileceklerini düşünüyor hayret etmemek imkânsız… Ambargoları bilişimle yıkma potansiyeli taşıyan bir üniversite ülkesine bundan daha büyük bir zarar verilemez.
   KKTC Devleti yasa dışı beti yasal hale getirmeye kalkışırsa, Türkiye’de yasak olduğu için ya Türkiye vatandaşlarına bet oynatılmasını yasaklayacak veya Türkiye vatandaşlarının oynamasına da izin verecek ancak bu sefer de Türkiye’nin yasal bahis kurumu “İddaa” rekabet edebilmek için bet oranlarını yukarıya çıkaracak. Sonuçta KKTC bu işten öyle de, böyle de vergi toplayamayacak. Zira yasal izin Türkiye vatandaşlarına oyun oynatılmasına müsaade etmezse, kimse izin almayacak. İzin verilirse, Türkiye’nin yasal bahis kurumu bet oranlarını artırarak, buradakileri ve Malta’dan Türkiye’ye çalışan betçileri batıracak.
   500 bin nüfusuyla, ada ülkesi Malta verdiği online bet ruhsatları nedeniyle İtalyan mafyasının eline düştü. Ülkenin en güvenilir gazetecilerinden biri Daphne Caruana Galizia, yerel bir sanal bet şirketi sahibinin 150 bin Euro’ya anlaştığı 3 tetikçi tarafından 2017’de arabasına bomba konularak öldürüldü. Kadın gazeteciyi öldürttüğü iddiasıyla yargılanan Maltalı betçi Yorgen Fenech’in İtalyan mafyası ve Malta siyasetçileriyle sıkı bağlantıları olduğu kanıtlandı. Nasıl mı kanıtlandı? Risk altındaki gazeteciler delillerini artık şifreli platformlarda uluslararası gazetecilerin kolaylıkla ulaşacağı alanlarda tutuyor. Öldürüldüklerinde diğer gazeteciler olayları hızlıca çözüyor…
   Sonunda, Malta online betten kazandığının diyetini Cosa Nostra gibi en tehlikeli İtalyan suç örgütlerine yataklık etmekle ve kara paranın merkezi olmakla ödedi. Malta’daki birçok bet şirketinin İtalyan mafyasının operatörlerine dönüştüğü ortaya çıktı.
   KKTC devleti vergi toplamak mı istiyor, Malta gibi ucuz vergi cennetlerinde şirketi olan Kıbrıslı Türk firmalarını ve sahiplerini belirlesin. Akıllı bir devlet mafyayı ülkeye davet edeceğine, devletten inanılmaz oranlarda vergi kaçıranların ve yasa dışı betle Türkiye vatandaşlarını dolandıranların Kıbrıs’taki işletmelerini mercek altına alır ve yasal düzenlemelerle ekstra vergiye tabi tutar. Üstelik sadece bet de değil, Malta’da sahibi Kıbrıslı Türk olan ve Kıbrıs’a çalışan birçok faklı sektörde şirket var. Olmaz demeyin, İsviçre referandumla yeni bir yasa geçirdi mesela ve İsviçre dışında faaliyet gösteren dijital bet şirketlerine de vergi koydu. Keza aynı uygulamaya İsveç’de de geçildi. Benzeri regülasyonların AB ülkelerinin tümünde yürürlülüğe girmesi bekleniyor.
   Malta’nın defteri dürülürken bizim pek zeki illegal betçilerimiz KKTC’den yeni Malta yaratmayı düşlüyor. Malta’daki gidişata AB resmen el koydu. KKTC’yi ise, yazın bir kenara, iki günde harcarlar. Kuzey Kıbrıs’ta bu tür girişimlere izin verilmesi büyük suç örgütlerini ülkeye çekmekten başka bir işe yaramaz. Önüne gelen betçi olur, bu işlere girenler de sonunda ya Türk ya Rus ya İtalyan mafyasının örümcek ağına takılan sinek muamelesi görerek, lisanslarını mafyaya teslim ederler.
   Bu tür bet şirketleri ve yazılımcıları yasal hale gelmek isterler tabii. Çünkü iş yapabilmek için başlarına üşüşen suç örgütlerine dağıttıkları para, devletin alacağı vergiden her zaman için daha fazladır. Yasallaştıklarında başka sektörlerde gösterdikleri faaliyetlerle çok daha yüksek miktarda kara para aklayabilirler ne de olsa…