Rus Vzglyad Gazetesi Türkiye’nin S-400 alımına ilişkin ilginç yorumlar yapıyor. Geçtiğimiz hafta Vzglyad’da yayınlanan Viktor Sokirko imzalı bir analizde, S-400 gibi ağır ekipmanların taşınmasında daha ucuza mal olduğu için genellikle deniz yolunun tercih edildiği belirtiliyor. Türkiye’ye yapılan sevkiyatta ise taşıma maliyetini artıran ancak transferi hızlandıran An-Ruslan 124 kargo uçaklarının kullanıldığına dikkat çekiliyor. Yayında ‘Türkiye’ye S-400’leri taşımak için neden acele edildiği ve niçin daha pahalı yolun seçildiği’ sorgulanıyor.
Cevaplar şöyle sıralanıyor: Ankara’nın fikrini değiştirme ihtimalini ortadan kaldırmak üzere Moskova S-400’leri uçakla transfere başlamış olabilir. Deniz yolunun riskleri karşısında hava yolu da tercih edilmiş olabilir. Daha önce Kıbrıs’a getirilen S-300’ler ve 2018 yılında Çin’e gönderilen S-400’lerin transferinde deniz yolu kullanılmıştı. Fakat Çin’e yapılan sevkiyatta denizde yol alan geminin yakalandığı fırtına nedeniyle ekipmanlar ciddi zarar görmüş, Rusya roketlerin bir kısmını yenilemek durumunda kalmış ve roketleri değiştirme mecburiyeti sebebiyle deniz yolu Rusya’ya hava yolundan daha pahalıya patlamıştı. 2015 yılında Suriye’ye acilen ve aniden gönderilen S-400’lerin sevkiyatında ise dünyanın en büyük kargo uçağı An-Ruslan 124 kullanılmıştı. Sonuç olarak Türkiye gönderiminde Rusya risk almak istememişti.
Peki Türkiye’de bozulan ekonomiye dair veriler ortadayken ve Kıbrıs’a bir türlü kaynak aktarılmazken Türkiye iktidarı neden S-400’lerin transferinde pahalı olan yolu seçmişti? Para çok mu ne? Gazete Türkiye’nin sonbahara kadar Kıbrıs açıklarındaki doğalgaz araştırmalarını bitirmek istediğini iddia ediyor ve konuyla ilgili Ivan Abakumov’la Diana Kharkov’un haberinde Rusya Duması eski Temsilcisi Simon Bagdasarov’un görüşleri aktarılıyor. Bagdasarov ‘Erdoğan’ın Türkiye’deki büyük kentlerinde seçimi kaybetmesi nedeniyle ülkesinde itibarını yükseltmesi gerektiği’ni, bunun için de ‘Kıbrıs sorununda kararlılıkla hareket ettiği’ni söylüyor.
Bir başka Rus uzman Konstantin Sivkov’un da görüşlerine yer veren gazete, ‘Türkiye’nin Kıbrıs sularında yaptığı gaz araştırmalarının devamı için S-400’lerin önemli bir argüman oluşturacağı’na dikkat çekiyor. Sivkov, S-400’ler nedeniyle AB’nin Kıbrıs sularında panikle kayıp yaşamasından korktuğunu ve bölgede konumlanabilecek S-400’lerin Batı ülkelerinden Türkiye’ye yönelebilecek hava saldırısı olasılığını bertaraf edeceğini kaydediyor.
Rusya Stratejik İletişim Merkezi Başkanı Dmitry Abzalov’un da görüşlerini yayınlayan Vzglyad Gazetesi, ‘Türk liderin yakında AB’yi S-400’leri Kıbrıs’a kurmakla tehdit etmesinin olasılıklar dahilinde olduğu’nu, ‘bu planın AB tarafından reddedilmesi karşılığında Türkiye’nin araştırmalarına devam etmeyi talep edeceği’ni, ‘sonrasında Kıbrıs sularında gaz üretimini meşrulaştırabileceği’ yorumunu yapıyor. Abzalov, ‘Türkiye’nin ciddi baskı altında olduğu’nu, ‘büyük enerji oyuncularından biri olmayı istediğini’ ve sonbahara kadar denizdeki aramaları bitirmek istediği için birden fazla gemiyi Kıbrıs açıklarına gönderdiğini de ifade ediyor.
Regnum Gazetesi’nden uzman Leonid Nersisyan ise S-400’lerin Ankara’nın yanı sıra Kıbrıs’ı da menzile alacak şekilde Şanlıurfa, Hatay ya da Mersin’e kurulabileceğini belirtiyor.
***
Takip ettiğim istisnasız tüm Rus yayınlarında Doğu Akdeniz’de oyuncuların konumun değiştirecek en önemli araç olarak S-400’ler lanse ediliyor ve Rusya’nın Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının paylaşımında Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs’ın yanında yer alacağı vurgulanıyor.
KKTC Başbakanlarının demeçlerini yayınlamakta ısrarlı bir çekimserlik gösteren Rusların son birkaç gündür ‘Kuzey Kıbrıs Başbakanı’ sıfatıyla Başbakan Ersin Tatar’ın demeçlerine geniş yer ayırmaya başladığı gözden kaçmıyor. Sputnik gibi Vzglyad da Tatar’ın önceki günkü demecini yayınladı.
Dolayısıyla Güney Kıbrıs’ı ‘siyaseten’ savunur görünen Rusya sadece Türkiye ile ilişkilerini kollamakla kalmıyor, Kuzey Kıbrıs’a da sempati ile yaklaşıyor. Rusya şüphesiz kendi çıkarlarını korumak adına dün hatırlamak istemediği Kıbrıs’ın kuzeyini bugün manşetlere taşıyor.
Umalım ki Doğu Akdeniz’de kurulmaya çalışılan yeni dengeler Kıbrıs’a çözümü getirsin. Nihayetinde ABD merkezli Batı emperyalizmi Kıbrıs’ta göstermelik barış söyleminin ötesine geçemedi. Belki şimdi çözüm olmaksızın Doğu Akdeniz’de enerji kaynaklarının rahatlıkla bölüşülemeyeceğini teslim ederler.
Bkz. https://vz.ru/society/2019/7/12/987159.html
https://vz.ru/world/2019/7/12/949800.html
https://vz.ru/news/2019/7/11/986883.html
https://regnum.ru/news/polit/2665085.html
Yazılar
18 Temmuz, 2019 - 16:29
Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
Yorumunuz