Türkiye İçişleri Bakanı ‘Kıbrıs’ta yasa dışı bahis mafyası oluştu. İllegal bahisin boyutu 50 milyar lira’ deyiverince yer yerinden oynadı. Devam etmiş Türkiye İçişleri Bakanı: ‘Bu, aile kavramını, ticaret kavramını, evlilik kavramını ortadan kaldırıyor.’ Naçizane ‘bu’nun temiz siyaset kavramını da ortadan kaldırdığını eklemek isterim.
Peki ‘Kıbrıs’ta oluşan mafya’ kökü itibarıyla Kıbrıs’ta mı tohumlanmıştır sahiden? Kıbrıs’a karşıdan gelmemiş midir? Mafyanın omurgası hangi memlekettedir? Balistik raporuna bakılsa merminin fırlatıldığı yer neresidir, hedefi hangi toplumdur? Türkiye’deki yasal bahis rantına illegal yollara saparak göz diken mafyanın elebaşları kimlerdir? Türkiye’de hapsedilenlerin Kıbrıs’taki işletmeleri organize suç işlemeye hâlâ nasıl devam edebilmektedir? Cevabı bilinen sorular…
Sizden çıkalım bize gelelim… Bizde şehir efsanesi çok… Bir bakanımız Güzelyurt’a giderken gece kulüplerinin ışıklı tabelalarını araba camından gören yanındaki çocuğu ‘ben de bu tavşancıklardan isterim’ diye tutturmuş tanrıya şükür, tabelaların kaldırılması kararı da o gün alınmış… Başka türlü kaldırılacağı mı vardı? Girne’de açık şekilde kumar reklamı yapan bir ışıklı tabela mevcut. Turnuvalarda, çekilişlerde kaç TL kazanılacağına kadar kumar reklamı döndürüyor Girne içindeki elektrikli panosundan. Şans Oyunları Yasası, Geçiçi Madde 4’e göre zinhar yasak üstelik. Güya reklam yapan tabelaların imha edilmesine ve kumar oynatma ruhsatlarının iptaline cevaz veriyor yasa… Yasaya aykırı bu duruma ne Girne Belediye Başkanı ne ilgili daireler ne de herhangi bir bakan müdahale ediyor. Bırakın müdahaleyi, geçenlerde İçişleri Bakanımız Ayşegül Baybars ve Merkez Kaymakamımız Ahmet Arslan Girne’de yemek yemişler…. Afiyet olsun da, tam güzergâhları üzerindeki devasa kumar reklamı yapan tabela gözlerinden kaçmış olmalı… Hükümetimizin gece kulüplerinin tabelalarına gösterdiği haklı duyarlılığı, bariz kumar reklamı yapan tabelalara da yöneltmesini boşuna mı bekliyoruz?
Girne Belediye Başkanımız da âlem… Bir bahisçinin merkez ofisinin önünü kendi otelinin reklamları ile kapamış olmasına ses etmiyor. Parasını ödeyen herkes işletmesinin önüne sıra sıra reklam panoları çekebilecekse ne âlâ… Deniz yasa dışılıkla doldurulup liman yapıldı; 5 kat çıkılabilsin hesabı kişiye özel imar planları yasalaştı. Biz de oturmuş tabela mabeladan bahsediyoruz. Oraya gelene dek çocukların ve gençlerin spor yapabilecekleri, Girnelilerin bisiklet sürecekleri kıyılar ve kamunun yararına kullanılması planlanan alanlar kamyonlarca kum ve taş bocalanarak özel liman yapıldı yahu!
İnsan Güney Kıbrıs’ın kilometrelerce uzayan sahil şeritlerine nasıl imrenmez… Sabah sporunu denize nazır yapabilir, kamunun malı olan sahillerin her köşesinden, otellerin önünden bile temiz denize girebilirsin. Kimse karışamaz, halkın malı zira.
Dönelim ‘illegal bahis mafyası’na… Türkiye’den talebimiz bu mafyanın Türkiye’deki merkezlerine ve Kıbrıs uzantılarının bütününe ‘atak’ yapması. Sahiplerini içeriye aldınız madem, illegal işlerin Kıbrıs’ta devam etmesine de engel olmak lazım. Değil mi ama?
Kirlenmek için yanıp tutuşan siyasetimiz nasıl temizlenebilir ki öteki türlü. Devletimizin kurucu partisi UBP ve UBP’ye enterkonnekte, çelimsiz kopyaları arasında alışverişle dönen bir siyaset hattında, kuşkusuz UBP’nin çağdaş sosyal demokrat normlara sahip çıkan, hukuka ve fırsat eşitliğine saygılı bir kapitalizm yaratmasını istiyoruz. Ülkemizde hiç değilse kapitalizmin ve liberalizmin temel ilkeleri uygulanabilsin. Toplum zararına faaliyetlerle illegal para yapmaya asla yanaşmayan, teknolojisiyle, AR-GE’siyle, tarımıyla, eğitimiyle ve hizmet sektörüyle dünyaya açılan, Kıbrıs Türk ürünlerinin Ada’nın ötesindeki pek çok ülkeye pazarlanabildiği bir memleketimiz olmasını diliyoruz.
Siyasette illegal rant mekanizmalarının parçası olmayı reddeden bir UBP çıkmalı ki ortaya, türevleri kendilerine çekidüzen verebilsin. Başbakan Ersin Tatar ve ekibi illegal rant kayalarını yerlerinden oynatabilirse, Kıbrıs Türk ekonomisini ve siyasetini global zemine taşımakta en önemli katkıyı yapmış olur. Her defasında kedilerin boynuna ciğer asmaktan ve yazıklanmaktan usandık malum.
Yorumunuz