Münih Güvenlik Konferansı’na katılan ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, konuşmasında Avrupa demokrasisini sert bir dille eleştirdi. Yaklaşık 20 dakika süren konuşmasında Vance, son dönemde hız kazanan Washington-Kiev-Moskova hattındaki barış müzakerelerine ise değinmedi.

Sessiz Salon: "Umarım bu son alkışım olmaz"

Konuşmasına, Münih’te perşembe günü yaşanan araçlı saldırının kurbanlarına iyi dileklerde bulunarak başlayan Vance, salondan gelen alkışın ardından, "Umarım bu son alkışım olmaz" dedi. Ancak öngörüsü büyük ölçüde doğru çıktı; ABD Başkan Yardımcısı'nın konuşmasının geri kalanında salon büyük ölçüde sessiz kaldı.

"Avrupa'nın en büyük tehdidi Rusya veya Çin Değil"

Çok sayıda askeri yetkilinin de katıldığı Güvenlik Konferansı’nda konuşan Vance, Avrupa’nın karşı karşıya olduğu en büyük tehdidin Rusya veya Çin olmadığını belirtti. "Tehdit içeriden geliyor" diyen Vance, buna örnek olarak Romanya'da mahkemenin, Rusya'nın seçimlere müdahale ettiği şüphesiyle cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunu iptal etmesini gösterdi.

"Washington'da artık yeni bir şerif var"

ABD Başkan Yardımcısı, Avrupa'yı Soğuk Savaş'ın kaybedenine benzeterek, kıtadaki seçimlerin ve medya özgürlüğünün risk altında olduğunu savundu. Hızlı bir değişim yaşanmazsa, Avrupa’daki yöneticilerin halkın desteğini tamamen kaybedeceği uyarısında bulunan Vance, "Eğer kendi seçmeninizden korkuyorsanız, Amerika'nın sizin için yapabileceği bir şey yok" dedi.

Vance, ABD Başkanı Donald Trump yönetimine de atıfta bulunarak, "Washington'da artık yeni bir şerif var" ifadelerini kullandı.

Moskova'nın seçimlere müdahale iddialarına sert çıkış

Moskova'nın sosyal medya aracılığıyla Batı ülkelerindeki seçimleri manipüle ettiğine dair iddialara da değinen Vance, "Eğer Rusya'nın birkaç bin dolarlık sosyal medya reklamı ile seçimleri etkileyebileceğini düşünüyorsanız, demokrasiniz en başında o kadar sağlam değilmiş" şeklinde konuştu.

Avrupa demokrasisi "yanlış yolda" dedi

Avrupa'nın kendi güvenliğine daha fazla yatırım yapması gerektiğini vurgulayan Vance, Münih’teki konferansa katılanların da asıl konuşmak istediğinin bu olduğunu söyledi. Ancak, kıta ülkelerinin öncelikle kendilerini neden savunmaları gerektiğini sorgulamaları gerektiğini belirterek, Avrupa demokrasisinin "yanlış yolda" olduğunu savundu.

AfD’ye açık destek: "Fikirlerini duymalısınız"

Vance, Münih Güvenlik Konferansı organizatörlerini de eleştirerek, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ve popülist sol Sahra Wagenknecht Birliği (BSW) partilerinin konferansa katılmalarının yasaklanmasını, "Görüşlerine katılmasanız da en azından fikirlerini duymalısınız" diyerek eleştirdi.

Konferans öncesinde Wall Street Journal’a (WSJ) verdiği röportajda, Alman siyasi partilerine AfD ile iş birliği yapmaları yönünde tavsiyede bulunan Vance'in bu sözleri, Almanya'da büyük tepki topladı.

Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit, Vance’in sözlerini "seçimlere müdahale" olarak nitelendirdi. Anketlere göre AfD, Almanya’da yaklaşan 23 Şubat seçimlerinde %20’den fazla oy alarak ikinci parti çıkabilir. Ancak Almanya’daki merkez partiler, AfD ile koalisyon yapmayacaklarını açıkladığı için, bu partinin hükümete girmesi beklenmiyor.

"Avrupa için en büyük kriz göç"

Vance, konuşmasının sonunda Avrupa'nın en büyük krizinin göç akını olduğunu vurguladı. Münih’teki araçlı saldırıyı tekrar hatırlatarak, göçmen politikalarının Avrupa’nın güvenliği üzerindeki etkisini sorguladı.

Öte yandan, Elon Musk’ın Almanya’daki seçimlere müdahalesine dair tartışmalara da esprili bir yanıt verdi:

"Amerikan demokrasisi 10 yıl boyunca Greta Thunberg’e rağmen ayakta kaldıysa, Avrupa demokrasisi de Elon Musk’a birkaç ay dayanabilir."

"Sıra dışı" bir konuşma

Münih Güvenlik Konferansı katılımcıları, JD Vance’in konuşmasını "sıra dışı" olarak değerlendirdi. Vance’in sert eleştirileri, ABD ve Avrupa arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin sinyallerini veriyor olabilir.

Kaynak: DW Türkçe