Gazimağusa’daki Silver Beach sahilinde, 30 Mayıs 2025 sabahı cansız bedeni bulunan 26 yaşındaki Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun şüpheli ölümüyle ilgili olarak, Lefkoşa Polis Genel Müdürlüğü önünde bugün basın açıklaması yapıldı.
Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun Türkiye’deki ailesinin yetkili avukatı Cansu Nazlı, Kıbrıs’taki ailesi adına avukat Tacan Reynar, Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun kız kardeşi ve 43 örgüt etkin bir tahkikat yürütülmediğini belirterek sürecin bağımsız ve şeffaf şekilde ilerlemesi için çağrıda bulundu.
Ashen Nur Kilitçioğlu’nun Kıbrıs’taki ailesi adına konuşan avukat Tacan Reynar açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün burada maalesef çok vahim bir olayı, bir şekilde Polis Genel Müdürlüğü’ne bildirmek, bir şekilde ihbar etmek ve harekete geçilmesini sağlamak için bulunuyoruz. Maalesef Ahsen 30 Mayıs'ta Silver Beach plajında ölü vaziyette bulundu. Orada kaybettik.
O günden bugüne Gazimağusa Polis Müdürlüğü'nün etkin soruşturma yapmaması nedeniyle, özellikle çarşamba günü ben şahsen de gidip Polis Müdürlüğü’ne başvurduğumda, maalesef orada hoş olmayan davranışlarla karşılaştık. Ve bundan dolayı da bugün Polis Genel Müdürlüğü’ne, Denetleme Kurulu'na bir şekilde bunu şikâyet etmek ve ihbar etmek için bulunuyoruz ve dilekçemizi de hazırladık.
Ahsen'in kız kardeşi bu başvuruyu, bu şikâyeti yapacak.
"Ahsen'in erkek arkadaşı olduğu bahsedilen kişinin polis olması elbette ki bir şekilde şüpheleri artıran bir durum. Ve bu yönde de özellikle halen daha görevde, görev ifa ediyor olması ayrı bir vahim durumdur"
Tek isteğimiz etkin bir soruşturma yapılmasıdır. Umarız bu süre zarfında gerekli etkin soruşturma yapılır. Yapılsaydı biz de bunu yapmak zorunda kalmazdık.
Ama maalesef bugün buradayız. Ahsen'in halen cep telefonu bulunabilmiş değil. Ahsen'in ailesinden ifadeler alınabilmiş değil. Hiçbir şekilde de alınmıyor. Çarşamba günü gidip bu yönde talepte bulunduğumuzda da orada avukatla ifadelerin alınması noktasında sıkıntılar yaşandı. Maalesef Gazimağusa Polis Müdürlüğü'ne karşı bir güven kaybı yaşıyoruz.
Yine özellikle şu anda Ahsen'in erkek arkadaşı olduğu bahsedilen kişinin polis olması elbette ki bir şekilde şüpheleri artıran bir durum. Ve bu yönde de özellikle halen daha görevde, görev ifa ediyor olması ayrı bir vahim durumdur. Bunun da bir şekilde artık Polis Genel Müdürlüğü tarafından dikkate alınması gerektiği düşüncesindeyiz ve bu yönde de etkin soruşturma talep ediyoruz.
Yaşam hakkı en temel haktır. Dolayısıyla bu yaşam hakkının elinden alındığını bir şekilde düşündüğümüz ve bir şekilde bununla ilgili olarak etkin soruşturmada cevap aradığımız noktada, maalesef bugüne kadar, bir haftaya geçen bir sürede halen etkin soruşturmanın yapılmadığını görmekteyiz. Bununla ilgili olarak da bugün Denetleme Kurulu'na şikâyetimizi yapıyoruz. İçeri girip dilekçemizi birazdan vereceğiz.”
Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun Türkiye’deki ailesinin avukatı Cansu N. Nazlı şöyle konuştu:
“Değerli basın emekçileri, ilginiz için özellikle en başta teşekkür etmek isterim. Çünkü bu süreçte, Ahsen'in şüpheli ölümün aydınlatılması için, konunun kamuoyuna doğru bir şekilde aktarılması için sizin desteğiniz bizim için elzemdir. Bu yüzden bugün burada yoğun bir katılımla bulunmuş olduğunuzdan dolayı teşekkür ederiz.
Ben de Ahsen'in Türkiye'deki ablalarını temsilen avukat olarak Tacan Bey'le birlikte koordineli bir şekilde süreci takip edeceğim.
Avukat Cansu Nazlı: "Mağusa Polisi'nde ifade alınırken yaşanılan sorunlar, aksaklıklar ve biz avukatlara göre de aslında gayri hukuki bir şekilde orada avukatın bulunmasına müdahale edilmesi hususu gerek buradaki ailenin gerek Türkiye'deki aile bireylerinin süreçle ilgili, salimen bu tahkikatın yürütülmesiyle ilgili endişelerini artırmış durumdadır"
Ve bu süreçte özellikle geçtiğimiz hafta Mağusa Polisi'nde ifade alınırken yaşanılan sorunlar, aksaklıklar ve biz avukatlara göre de aslında gayri hukuki bir şekilde orada avukatın bulunmasına müdahale edilmesi hususu gerek buradaki ailenin gerek Türkiye'deki aile bireylerinin süreçle ilgili, salimen bu tahkikatın yürütülmesiyle ilgili endişelerini artırmış durumdadır.
Şüpheli kadın ölümleri özellikle bir cinayet olabileceği şüphesiyle etkin bir şekilde soruşturulmalı ve ciddiyetle ele alınmalıdır. Güldeniz'in ölümü de hâlâ daha aradan 1 yıl geçmesine rağmen aydınlatılmamıştır. Bu da aslında Mağusa polisinin şüpheli kadın ölümlerinin üzerine ciddiyetle gitmesi gerektiği yönündeki endişemizi de artıran bir başka unsurdur.
Burada niyetimiz çeşitli polisleri kötülemek ve benzeri değildir. Tek derdimiz kız kardeşimiz Ahsen'in ölümünün aydınlatılması için eğer ortada bir cinayet varsa bunun ortaya çıkması ve sanıkların yargılanması için elimizden geldiğince sürecin takipçisi olmaktır.
Ahsen'i bugün maalesef geri getiremeyiz ama Ahsen'e birileri bunları yapmışsa onların yargı önüne çıkarılması bizim hem avukatlar olarak hem yakınları hem arkadaşları ve aslında bu toplumda yaşayan tüm kadınlar olarak hepimizin görevidir. Bu görevin sorumluluğuyla hareket edeceğiz süreç içerisinde ve bugün de Polis Genel Müdürlüğü'ne Tacan Bey'in ifade ettiği gibi bir müracaat yapıyoruz.
Bu müracaat dışında da süreç içerisinde bu sürecin doğru bir şekilde ilerletilmesi için bağımsız bir tahkikat memurunun atanması gerektiği talebimizi de Polis Genel Müdürlüğü’ne iletiyoruz. Özellikle Mağusa'da yaşananlardan dolayı bu yönde bir talepte bulunmamız gerektiği de hasıl olmuştur.
Ve son olarak ben hem buraya dayanışmak için gelen çeşitli örgüt temsilcilerine teşekkür etmek istiyorum hem de burada yoğun katılımda bulunan basın emekçilerine teşekkür etmek istiyorum. Ve özellikle şüpheli kadın ölümlerinde, kadına yönelik şiddetle ilgili konuları gündeme getirirken olay detaylarının magazinleştirilmeden verilmesini, tahkikat sürecinin etkilenmeyeceği şekilde haber yapılmasını, duyum aldığımız her detayın teyit edilmeden, polisin bu konuda belki bir çalışması olduğu ve bunun engellenmemesi için doğrudan paylaşılmaması gerektiği yönündeki tavsiyelerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü burada bulunan herkes Ahsen’in şüpheli ölümünün aydınlatılması için sürecin samimiyetle takipçisi olacaktır.” dedi.
Tahkikatın farklı bir bölgeden ve farklı bir departmandan bağımsız bir memur tarafından ilerletilmesi talebi dile getirildi
Soru üzerine Cansu Nazlı, “Mağusa’da ilk ifade verilmesi sırasında orada bir avukat bulunulmasında sıkıntı çıkarıldı. Bunun dışında yine başka tanıkların ifadesinin alınması sırasında Polis’te birtakım sıkıntılar yaşandığı, birtakım engellemeler yaşandığı bilgimizdedir. Ahsen’in eski erkek arkadaşı olarak bilinen kişinin aynı bölgede bir polis olması tahkikat sürecini bir miktar gölgelemektedir. Düşüncemiz, tahkikatın yapılmadığı değil, doğru şekilde, salimen yapılması için tahkikatın farklı bir bölgeden ve farklı bir departmandan bağımsız bir memur tarafından ilerletilmesinin daha doğru olacağı yönündedir. Tabii ki Polis Genel Müdürlüğü’nün uhdesindedir bu yetki. Genel Müdürülüğün bu yetkiyi gerektiği gibi kullanacağına inanıyoruz ve bugün bu müracaatı yapacağız.” dedi.
Ahsen’in yakın bir arkadaşının ifadesinde bir isim zikrettiği ancak Mağusa Polisi’nin o ismi ifade tutanağına geçirmediği yönünde bilgi paylaşıldı
Soru üzerine Tacan Reynar çarşamba günü aileyi alıp Gazimağusa Polis Müdürlüğü’ne gittiğinde şikâyetlerinin bugüne kadar alınmadığını bir bilgi olarak geçti. Aileden hiçbir şekilde yazılı şikâyetlerinin alınmadığını, sadece yakın bir arkadaşının şikâyetinin alındığını, Ahsen’in yakın arkadaşının bir isim zikrettiğini ancak Mağusa Polisi’nin o ismi ifade tutanağına geçirmediği bilgisi olduğunu söyledi. Reynar, “Dolayısıyla ondan sonra da zaten işlem hiçbir şekilde yapılmadı. Aileyle birlikte gittiğimizde çarşamba günü maalesef oradaki görevli polisin yanlarında avukat bulunmadan ifade vermeleri ve şikâyette bulunmaları yönünde bir talebi oldu. Orada tabii ciddi bir tartışma yaşandı ve ardından da Polis Genel Müdürlüğü’ne başvurmamız gerektiği düşüncesiyle bugün buradayız.” dedi.
Kız kardeşi konuştu: "Şüphelerin hepsi sevgilisini gösteriyor"
Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun kız kardeşi ise şöyle konuştu:
“Her kim olursa olsun üniforması, görevi, statüsü ne olursa olsun katillerin cezasını çekmesi için buradan çağrı yapıyoruz. Benim ablam vahşice hislerle hayattan koparıldı. Bedeni sahilde ölü olarak bulundu. Telefonu ve anahtarı bulunmadı. Şüphelerin hepsi sevgilisini gösteriyor. Bir kadının en güvende olması gereken yerde, ilişkide, bir ülkede, yasada katiline en yakın olduğu yerdir. Bu kader değil. Sistematik çürümedir. Ablam hayattayken kimseye boyun eğmeyen, kendi mücadelesini veren bir kadındı. Onun anısını yaşatmanın en doğru şekli de bu zalimliğe karşı sesimizi yükseltmekten geçiyor. Ablam için adalet istiyorum. Ablam gibi tüm susturulan kadınlar için de adalet istiyorum. Bu süreçte bizim yanımızda olan herkese teşekkür ederiz.”
"Geçtiğimiz yıl, yine aynı sahilde Güldeniz Özel de şüpheli şekilde ölü bulunmuş ve hâlâ ölümü aydınlatılmamıştır"
Ece Balcı 43 örgütten oluşan Toplumsal Mücadele Platformu adına basın açıklamasını okuyarak şunları söyledi:
“26 yaşındaki Ahsen Nur Kilitçioğlu, 30 Mayıs 2025 sabahı Gazimağusa’da Silver Beach sahilinde hayatını kaybetmiş halde bulundu. O günden bu yana geçen süreçte yürütülen polis soruşturmasına ilişkin ciddi endişeler ve haklı sorular kamuoyunun ve biz duyarlı örgütlerin vicdanında derin bir yankı bulmuştur. Ahsen'in ölümü ciddi anlamda bir kadın cinayeti şüphesi taşımaktadır. Kadınların yaşam hakkına yönelik sistematik ihlallerin, şiddetin ve cezasızlık düzeninin bir yansıması olma ihtimali taşımaktadır. Geçtiğimiz yıl, yine aynı sahilde Güldeniz Özel de şüpheli şekilde ölü bulunmuş ve hâlâ ölümü aydınlatılmamıştır. Bugün kız kardeşimiz Ahsen'in ölümünün aydınlatılması için burada talep ettiğimiz etkin soruşturmanın, diğer kız kardeşlerimizin şüpheli ölümlerinin de aydınlatılması için yapılmasını tekrardan yüksek sesle talep ediyoruz.
"Bugün burada yükselen bu ses toplumsal bir vicdan çağrısıdır. Talebimiz nettir. Ahsen'in ölümü tüm yönleriyle aydınlatılmalıdır. Soruşturma tarafsız, şeffaf ve denetlenebilir biçimde sürdürülmelidir. Fail kim olursa olsun adalet gecikmeden işletilmelidir"
Bugün burada toplanmamızın amacı yalnızca bir dilekçe sunmak değil, adaletin şeffaf, tarafsız ve etkin bir şekilde işlemesini talep etmektir. Polis Genel Müdürlüğü'ne ilettiğimiz dilekçede, toplum içerisinde şüpheli olduğu iddia edilen şahsın aktif görevde bir polis memuru olması nedeniyle soruşturmanın başka bir ilçede görev yapan, bağımsız bir memur tarafından yürütülmesini talep ettik. Bu adalet talebi sadece Ahsen için değildir. Bu çağrı üstü kapatılmış kadın ölümleri için, failleri korunmuş dosyalar için ve bir daha hiçbir kadın öldürülmesin diye yükselmektedir. Devletin ve adli makamların asli sorumluluğu yaşam hakkını korumaktır. Bugün burada yükselen bu ses toplumsal bir vicdan çağrısıdır. Talebimiz nettir: Ahsen'in ölümü tüm yönleriyle aydınlatılmalıdır. Soruşturma tarafsız, şeffaf ve denetlenebilir biçimde sürdürülmelidir. Fail kim olursa olsun adalet gecikmeden işletilmelidir. Unutulmasın: Adalet gecikirse adaletsizlik büyür. Ahsen için adalet sağlanmadan hiçbirimiz güvende değiliz. Örgütler susmayacak, kadınlar susturulmayacak, adaletin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Hiçbir kadın yalnız ve korumasız değildir."
Destek veren örgütler de açıklandı: Akova Kadınlar Derneği, Anonim Gençlik Örgütü, BAGEP, Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, CTP Kadın Örgütü, DAÜ-SEN, Denkay Başel Sosyal Vakfı, EL-SEN, Gelişim Vakfı, Gazimağusa İzci Örgütü, Geçitkale Kadın Kadınlar Birliği, GÜÇ-SEN, Halkın Partisi, Kadın Eğitimi Kollektifi, KAMU-SEN, KAYAD, Kıbrıs Polifonik Korolar Derneği, KTOEÖS, KTÖS, Kuir Kıbrıs, Larnaka Türk Kadınlar Birliği, KTAMS, Mağusa Gençlik Birliği, Mağusa İnisiyatifi, MAKAMER, MASDER, Mağusa Kültür Derneği, MAGEM, Mor Menekşe Çağdaş Kadınlar Derneği, Mor Menekşe Kadınlar Birliği, Özgür Sanat, Tiyatro ve Kültür Derneği, Sol Hareket, TDP TOCEK, Toplumsal Varoluş Derneği, Yeni Boğaziçi Kadınlar Derneği, Alkış Kültür ve Sanat Derneği, DAÜ-KAM, Mülteci Hakları Derneği, Alevi Kültür Derneği Kadın Kolları.
Yorumunuz