Dünya

Türkiye: 12 davadan yargılanan Ümit Özdağ'ın tutukluluk hali devam edecek

Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Özdağ'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Duruşma 17 Haziran'a ertelendi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlamasıyla tutuklu bulunduğu davanın ilk duruşması bugün İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Yaklaşık 5 aydır tutuklu bulunan Özdağ, iddianamenin hazırlanmasının ardından bu dosya kapsamında ilk kez hakim karşısına çıktı.

Duruşma, Silivri’de bulunan Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu kampüsündeki duruşma salonunda görüldü.

Özdağ'ın duruşma salonuna girdiğinde avukat ve izleyiciler tarafından alkışlandığı bildirildi.

 

Çok sayıda Zafer Partili de Özdağ'a destek için Silivri Cezaevi yerleşkesine geldi.

Duruşmada Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, Zafer Partisinin genel başkan yardımcıları ve bazı parti yöneticileri, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ile Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş ve gazeteciler izleyici olarak yer aldı. 

İsmail Saymaz, X hesabı

Cezaevi çevresinde yoğunluk

Dava nedeniyle, duruşma salonuna giden yolda trafik tıkanırken mahkeme salonunun küçüklüğü tartışmaya neden oldu. Kolluk kuvvetlerinin silahla salonda bulunmasına itiraz edildi. Duruşmanın İstiklal Marşı ile başlanması talep edildi ancak mahkeme reddetti.

Özdağ'ın savunmasını tamamlamasının ardından savcı, Özdağ için 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası talep etti ve tutukluluk halinin devamını istedi. 142 gündür tutuklu bulunan Ümit Özdağ tahliye edilmedi.

Ümit Özdağ, 19 Ocak'ta Antalya'da partisinin İl Başkanları İstişare Toplantısı'nda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik “Son bin yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan'ın ve AKP'nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir" sözlerinden bir gün sonra Ankara’da gözaltına alınmıştı.

Özdağ’a "Cumhurbaşkanı'na hakaret”, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" dahil 12 dava açıldı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen ve ardından İstanbul Adliyesi’ne götürülen Özdağ, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlamasıyla tutuklanmıştı.

"Cumhurbaşkanı'na hakaret" iddiasıyla 20 Ocak'ta gözaltına alınan Ümit Özdağ, daha sonra "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek"le suçlanmıştı.

30 Haziran 2024'te Kayseri'de yabancı uyruklu bir zanlı bir çocuğu taciz etmiş, ardından da 800'den fazla kişinin gözaltına alındığı olaylar meydana gelmişti.

Özdağ'ın sosyal medya paylaşımlarıyla olayı kışkırttığı öne sürülüyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü "ihbar eden" olarak yer alıyor.

İddianamede, sanık Özdağ'ın kullandığı sosyal medya hesabından farklı tarihlerde 34 paylaşımda, Suriyeliler ve diğer sığınmacı gruplara ilişkin dezenformasyon içerikli paylaşımlar yaptığı, bu paylaşımların yetkili makamlarca yalanlandığı belirtiliyor.

Özdağ'ın sosyal medya paylaşımlarındaki söz ve beyanlarının kışkırtıcı tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik ifadeler içerdiği kaydedilen iddianamede, bu paylaşımların halkın bir kesiminin diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı gerektirecek nefrete yönlendirici nitelikte olduğu ifade ediliyor.

İddianamede, Kayseri Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğünce 21 Ocak'ta hazırlanan rapora değinilerek, olaylara katılan kişilerin Zafer Partili ve müzahir şahıslar tarafından sosyal medyada yapılan paylaşımlardan etkilenmiş olduklarının değerlendirildiği belirtiliyor.

Özdağ'ın paylaşımlarının Kayseri'de meydana gelen olayların oluşumunda etkili olduğu vurgulanan iddianamede, söz konusu suçun somut tehlike unsurunun da gerçekleştiği, şüphelinin 18 Ağustos-24 Aralık 2024 tarihlerinde de ayrımcılığı gerektirecek, nefrete yönlendirici nitelikteki paylaşımlarına devam ettiği, üzerine atılı suçu işlediği hususunda yeterli suç şüphesinin bulunduğu anlatılıyor.

"Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla 4 yıl 8 aya kadar; "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasıyla 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor

İddianamede, Özdağ'ın, basın ve yayın yoluyla zincirleme şekilde "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 1 yıl 10 ay 15 günden, 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapisle cezalandırılması talep edilirken, hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinde yer alan "belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" hükmünün uygulanması da isteniyor.

Özdağ’ın 2020 ve 2024 yılları arasındaki 28 paylaşımının bulunduğu iddianamede ayrıca, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen başka bir soruşturma kapsamında ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçu kapsamında tutuklanan "Ambargotv" isimli sosyal medya hesabının kullanıcısı Ramin Saeidi ile olan konuşmaları da yer alıyor.

Özdağ’ın dosyası 17 Şubat’ta tefrik edildi. "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle dava açılan Özdağ’ın bu dosyadaki ilk duruşması 29 Nisan’da Çağlayan’da bulunan İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmüştü.

Özdağ: “Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması dahil 12 dava açılmasının ve tutuklu olmamın sebebi Öcalan ve PKK süreci"

Özdağ, cezaevinde olmasının ve hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması dahil 12 dava açılmasının nedeninin, Öcalan ile yürütülen görüşmelere eleştiri yöneltmesi olduğunu savundu.

Özdağ savunmasında, "Benim burada tutuklu bulunmamın sebebi ne Cumhurbaşkanına hakaret ne de Kayseri olaylarıdır. 142 gün önce tutuklandım tek kişilik bir hücrede anayasal ve yasal haklarım çiğnendi. Bu, adli değil siyasi bir süreç.  Tutuklu olmamın asıl sebebi, Öcalan ve PKK ile yürütülen süreçtir." dedi.

Ümit Özdağ, "Hem siyasi hem akademik birikimim nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne hizmet ettim, hizmet etmeye de devam ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin aleyhine bir harekette bulunmadım" dedi. 

Özdağ, kendisi hakkında lehine olabilecek hiçbir delilin iddianamede bulunmadığını kaydetti, yargılamanın siyasi olduğunun altını çizdi. 

Kendisinin ve genel başkanı olduğu Zafer Partisi'nin, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin göç konusunda Türkiye’ye büyük haksızlık yaptığını düşündüklerini ve bu haksızlığa itiraz ettiklerini belirten Özdağ, "Ülkemiz bir yandan Suriye ve Afganistan’dan stratejik göç mühendisliği ile gelen milyonlarca sığınmacı ve kaçak, diğer yandan küresel ısınma sonucunda Afrika ve Pakistan başta olmak üzere değişik ülkelerden gelen milyonlarca yabancının baskısı altındadır. Bu baskı; ekonomik, demografik, sosyolojik, kültürel baskı ve tehditler başlığı altında toplanabilir. Sığınmacıların ve kaçakların, ülke ekonomimizin oluşturduğu ekonomik yükü ifade ettim. Bugüne kadar kamuoyuna açıkladığım tüm uyarıları, tüm bu hususlar konusunda halkımızı bilinçlendirmek amacıyla yaptım. Saydığım hususlar, benim yıllarca üzerine çalıştığım ve uzmanlık alanım olan hususlardır. Asıl bu uyarıları yapmasaydım, hukuka aykırı davranmış olurdum" diye konuştu.

Ümit Özdağ, savunmasında şunları kaydetti:

"Bütün hayatımı akademik ve siyasal olarak Türk milletinin güvenliği ve refahı, Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü bir ülke olmasına adadım. Binlerce öğrenci yetiştirdim. Yüzlerce polis ve subaya hocalık yaptım. Ülkeme ve milletime yönelik tehditleri tespit etmek ve çözüm yollarıyla birlikte ortaya koymak için akademik ve siyasal çalışmalar yaptım. Türk milletine ve Türk devletine karşı hiçbir suç işlemedim.

“Savcılık Oğuzhan Kumpınar’ın iddianamenin hazırlanmasından 8 ay önce takipsizlik almış X paylaşımlarının soruşturmadaki X paylaşımları gibi gösterilmesini kabul edilebilir bulmuştur. Keza savcılığın aleyhimde olduğunu düşündüğü paylaşımlarımı koyarken, lehimde olan X paylaşımlarımı iddianameye koymaması da kabul edilebilir değildir”

Savcılık 78 gün boyunca, 4 yıl süreyle yapmış olduğum bütün X paylaşımlarımı, Instagram paylaşımlarımı, hatta videolarımı inceledi. Savcılığın iddianameye koyduğu hiçbir açıklamam, TCK 216’da, maddenin gerekçesinde ve Yargıtay içtihatlarında tanımlandığı şekilde suç değil. Savcının hiçbir suçu yoktur. Halkı kin ve nefrete, düşmanlığa teşvik eden paylaşımım olmadığı için bulması mümkün değildir. Ancak savcılık, Oğuzhan Kumpınar’ın iddianamenin hazırlanmasından 8 ay önce takipsizlik almış X paylaşımlarının soruşturmadaki X paylaşımları gibi gösterilmesini kabul edilebilir bulmuştur. Keza savcılığın aleyhimde olduğunu düşündüğü paylaşımlarımı koyarken, lehimde olan X paylaşımlarımı iddianameye koymaması da kabul edilebilir değildir.

“Ben yıllardan bu yana Stratejik Göç Mühendisliğini gerçekleştiren emperyalizmin, ülkemizi istikrarsızlaştırma programı ile mücadele ediyorum. Ve ne yazık ki; küresel göç çağında, ülkesine yönelik kontrolsüz göçe karşı çıktığı için bütün dünyada tutuklanan tek politikacıyım”

Konuşmam boyunca, ortaya delilleri koyarak ülkemizde geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ve kaçak olarak gelenlerin ülkelerine güven içinde, devletler hukuku ve milli hukukumuza uygun şekilde geri dönmelerini savunduğumu açıkladım. Yine konuşmam boyunca kanıtları ile; değil kışkırtma, düşmanlaştırma ve tahrik etmek, aksine kışkırtanlar ile, tahrik etmeye çalışanlarla mücadele ettiğimi; davalar açtığımı, suç duyurularında bulunduğumu ortaya koydum. Çünkü ben yıllardan bu yana Stratejik Göç Mühendisliğini gerçekleştiren emperyalizmin, ülkemizi istikrarsızlaştırma programı ile mücadele ediyorum. Ve ne yazık ki; küresel göç çağında, ülkesine yönelik kontrolsüz göçe karşı çıktığı için bütün dünyada tutuklanan tek politikacıyım.

“100 sene sonra tarih kitaplarında ‘Ümit Özdağ, Kayseri’de olayları kışkırttığı için yargılandı’ diye yazmayacak. ‘PKK’ya güvenmeyin, Anayasayı değiştirmeyin dediği için yargılandı’ diye yazacak”

Burada bulunmamın, Cumhurbaşkanına hakaret iddiası ile hakkımda dava açılmasının, 21 Ocak’ta Ankara Başsavcılığı’nın 11 iddianame hazırlamasının nedeni; PKK terör örgütü baş yöneticisi A. Öcalan ile yürütülen görüşmelere eleştiriler yöneltmemdir. PKK terör örgütüne güvenilmeyeceğini düşünmemdir. PKK’nın ancak dizleri üzerine çökerek, ‘teslim oluyorum’ demesi durumunda muhatap alınması gerektiğini savunmamdır. Bu gerçeği bütün dünya ve büyük Türk Milleti biliyor. Tarih böyle kaydedecek. 100 sene sonra tarih kitaplarında ‘Ümit Özdağ, Kayseri’de olayları kışkırttığı için yargılandı’ diye yazmayacak. ‘PKK’ya güvenmeyin, Anayasayı değiştirmeyin dediği için yargılandı’ diye yazacak. Bütün bu bilgiler ışığında hüküm sizin, adalet Allah’ındır. Umarım Türk Milleti adına vereceğiniz hükmünüz, milletin vicdanını ve adaleti temsil eder."

Kaynak: ANKA

12 Punto haber portalı Özdağ’ın tüm savunmasını sayfa sayfa yayımladı.

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın

 

Çok sayıda Zafer Partili de Özdağ'a destek için Silivri Cezaevi yerleşkesine geldi.

Duruşmada Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, Zafer Partisinin genel başkan yardımcıları ve bazı parti yöneticileri, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ile Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş ve gazeteciler izleyici olarak yer aldı. 

src=https://mikro-makro.net/uploads/images/image_750x_6849a24ba2595.jpgİsmail Saymaz, X hesabı

Cezaevi çevresinde yoğunluk

Dava nedeniyle, duruşma salonuna giden yolda trafik tıkanırken mahkeme salonunun küçüklüğü tartışmaya neden oldu. Kolluk kuvvetlerinin silahla salonda bulunmasına itiraz edildi. Duruşmanın İstiklal Marşı ile başlanması talep edildi ancak mahkeme reddetti.

Özdağ'ın savunmasını tamamlamasının ardından savcı, Özdağ için 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası talep etti ve tutukluluk halinin devamını istedi. 142 gündür tutuklu bulunan Ümit Özdağ tahliye edilmedi.

Ümit Özdağ, 19 Ocak'ta Antalya'da partisinin İl Başkanları İstişare Toplantısı'nda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik “Son bin yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan'ın ve AKP'nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir" sözlerinden bir gün sonra Ankara’da gözaltına alınmıştı.

Özdağ’a "Cumhurbaşkanı'na hakaret”, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" dahil 12 dava açıldı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen ve ardından İstanbul Adliyesi’ne götürülen Özdağ, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlamasıyla tutuklanmıştı.

"Cumhurbaşkanı'na hakaret" iddiasıyla 20 Ocak'ta gözaltına alınan Ümit Özdağ, daha sonra "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek"le suçlanmıştı.

30 Haziran 2024'te Kayseri'de yabancı uyruklu bir zanlı bir çocuğu taciz etmiş, ardından da 800'den fazla kişinin gözaltına alındığı olaylar meydana gelmişti.

Özdağ'ın sosyal medya paylaşımlarıyla olayı kışkırttığı öne sürülüyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü "ihbar eden" olarak yer alıyor.

İddianamede, sanık Özdağ'ın kullandığı sosyal medya hesabından farklı tarihlerde 34 paylaşımda, Suriyeliler ve diğer sığınmacı gruplara ilişkin dezenformasyon içerikli paylaşımlar yaptığı, bu paylaşımların yetkili makamlarca yalanlandığı belirtiliyor.

Özdağ'ın sosyal medya paylaşımlarındaki söz ve beyanlarının kışkırtıcı tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik ifadeler içerdiği kaydedilen iddianamede, bu paylaşımların halkın bir kesiminin diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı gerektirecek nefrete yönlendirici nitelikte olduğu ifade ediliyor.

İddianamede, Kayseri Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğünce 21 Ocak'ta hazırlanan rapora değinilerek, olaylara katılan kişilerin Zafer Partili ve müzahir şahıslar tarafından sosyal medyada yapılan paylaşımlardan etkilenmiş olduklarının değerlendirildiği belirtiliyor.

Özdağ'ın paylaşımlarının Kayseri'de meydana gelen olayların oluşumunda etkili olduğu vurgulanan iddianamede, söz konusu suçun somut tehlike unsurunun da gerçekleştiği, şüphelinin 18 Ağustos-24 Aralık 2024 tarihlerinde de ayrımcılığı gerektirecek, nefrete yönlendirici nitelikteki paylaşımlarına devam ettiği, üzerine atılı suçu işlediği hususunda yeterli suç şüphesinin bulunduğu anlatılıyor.

"Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla 4 yıl 8 aya kadar; "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasıyla 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor

İddianamede, Özdağ'ın, basın ve yayın yoluyla zincirleme şekilde "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 1 yıl 10 ay 15 günden, 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapisle cezalandırılması talep edilirken, hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinde yer alan "belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" hükmünün uygulanması da isteniyor.

Özdağ’ın 2020 ve 2024 yılları arasındaki 28 paylaşımının bulunduğu iddianamede ayrıca, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen başka bir soruşturma kapsamında ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçu kapsamında tutuklanan "Ambargotv" isimli sosyal medya hesabının kullanıcısı Ramin Saeidi ile olan konuşmaları da yer alıyor.

Özdağ’ın dosyası 17 Şubat’ta tefrik edildi. "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle dava açılan Özdağ’ın bu dosyadaki ilk duruşması 29 Nisan’da Çağlayan’da bulunan İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmüştü.

Özdağ: “Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması dahil 12 dava açılmasının ve tutuklu olmamın sebebi Öcalan ve PKK süreci"

Özdağ, cezaevinde olmasının ve hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması dahil 12 dava açılmasının nedeninin, Öcalan ile yürütülen görüşmelere eleştiri yöneltmesi olduğunu savundu.

Özdağ savunmasında, "Benim burada tutuklu bulunmamın sebebi ne Cumhurbaşkanına hakaret ne de Kayseri olaylarıdır. 142 gün önce tutuklandım tek kişilik bir hücrede anayasal ve yasal haklarım çiğnendi. Bu, adli değil siyasi bir süreç.  Tutuklu olmamın asıl sebebi, Öcalan ve PKK ile yürütülen süreçtir." dedi.

Ümit Özdağ, "Hem siyasi hem akademik birikimim nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne hizmet ettim, hizmet etmeye de devam ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin aleyhine bir harekette bulunmadım" dedi. 

Özdağ, kendisi hakkında lehine olabilecek hiçbir delilin iddianamede bulunmadığını kaydetti, yargılamanın siyasi olduğunun altını çizdi. 

Kendisinin ve genel başkanı olduğu Zafer Partisi'nin, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin göç konusunda Türkiye’ye büyük haksızlık yaptığını düşündüklerini ve bu haksızlığa itiraz ettiklerini belirten Özdağ, "Ülkemiz bir yandan Suriye ve Afganistan’dan stratejik göç mühendisliği ile gelen milyonlarca sığınmacı ve kaçak, diğer yandan küresel ısınma sonucunda Afrika ve Pakistan başta olmak üzere değişik ülkelerden gelen milyonlarca yabancının baskısı altındadır. Bu baskı; ekonomik, demografik, sosyolojik, kültürel baskı ve tehditler başlığı altında toplanabilir. Sığınmacıların ve kaçakların, ülke ekonomimizin oluşturduğu ekonomik yükü ifade ettim. Bugüne kadar kamuoyuna açıkladığım tüm uyarıları, tüm bu hususlar konusunda halkımızı bilinçlendirmek amacıyla yaptım. Saydığım hususlar, benim yıllarca üzerine çalıştığım ve uzmanlık alanım olan hususlardır. Asıl bu uyarıları yapmasaydım, hukuka aykırı davranmış olurdum" diye konuştu.

Ümit Özdağ, savunmasında şunları kaydetti:

"Bütün hayatımı akademik ve siyasal olarak Türk milletinin güvenliği ve refahı, Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü bir ülke olmasına adadım. Binlerce öğrenci yetiştirdim. Yüzlerce polis ve subaya hocalık yaptım. Ülkeme ve milletime yönelik tehditleri tespit etmek ve çözüm yollarıyla birlikte ortaya koymak için akademik ve siyasal çalışmalar yaptım. Türk milletine ve Türk devletine karşı hiçbir suç işlemedim.

“Savcılık Oğuzhan Kumpınar’ın iddianamenin hazırlanmasından 8 ay önce takipsizlik almış X paylaşımlarının soruşturmadaki X paylaşımları gibi gösterilmesini kabul edilebilir bulmuştur. Keza savcılığın aleyhimde olduğunu düşündüğü paylaşımlarımı koyarken, lehimde olan X paylaşımlarımı iddianameye koymaması da kabul edilebilir değildir”

Savcılık 78 gün boyunca, 4 yıl süreyle yapmış olduğum bütün X paylaşımlarımı, Instagram paylaşımlarımı, hatta videolarımı inceledi. Savcılığın iddianameye koyduğu hiçbir açıklamam, TCK 216’da, maddenin gerekçesinde ve Yargıtay içtihatlarında tanımlandığı şekilde suç değil. Savcının hiçbir suçu yoktur. Halkı kin ve nefrete, düşmanlığa teşvik eden paylaşımım olmadığı için bulması mümkün değildir. Ancak savcılık, Oğuzhan Kumpınar’ın iddianamenin hazırlanmasından 8 ay önce takipsizlik almış X paylaşımlarının soruşturmadaki X paylaşımları gibi gösterilmesini kabul edilebilir bulmuştur. Keza savcılığın aleyhimde olduğunu düşündüğü paylaşımlarımı koyarken, lehimde olan X paylaşımlarımı iddianameye koymaması da kabul edilebilir değildir.

“Ben yıllardan bu yana Stratejik Göç Mühendisliğini gerçekleştiren emperyalizmin, ülkemizi istikrarsızlaştırma programı ile mücadele ediyorum. Ve ne yazık ki; küresel göç çağında, ülkesine yönelik kontrolsüz göçe karşı çıktığı için bütün dünyada tutuklanan tek politikacıyım”

Konuşmam boyunca, ortaya delilleri koyarak ülkemizde geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ve kaçak olarak gelenlerin ülkelerine güven içinde, devletler hukuku ve milli hukukumuza uygun şekilde geri dönmelerini savunduğumu açıkladım. Yine konuşmam boyunca kanıtları ile; değil kışkırtma, düşmanlaştırma ve tahrik etmek, aksine kışkırtanlar ile, tahrik etmeye çalışanlarla mücadele ettiğimi; davalar açtığımı, suç duyurularında bulunduğumu ortaya koydum. Çünkü ben yıllardan bu yana Stratejik Göç Mühendisliğini gerçekleştiren emperyalizmin, ülkemizi istikrarsızlaştırma programı ile mücadele ediyorum. Ve ne yazık ki; küresel göç çağında, ülkesine yönelik kontrolsüz göçe karşı çıktığı için bütün dünyada tutuklanan tek politikacıyım.

“100 sene sonra tarih kitaplarında ‘Ümit Özdağ, Kayseri’de olayları kışkırttığı için yargılandı’ diye yazmayacak. ‘PKK’ya güvenmeyin, Anayasayı değiştirmeyin dediği için yargılandı’ diye yazacak”

Burada bulunmamın, Cumhurbaşkanına hakaret iddiası ile hakkımda dava açılmasının, 21 Ocak’ta Ankara Başsavcılığı’nın 11 iddianame hazırlamasının nedeni; PKK terör örgütü baş yöneticisi A. Öcalan ile yürütülen görüşmelere eleştiriler yöneltmemdir. PKK terör örgütüne güvenilmeyeceğini düşünmemdir. PKK’nın ancak dizleri üzerine çökerek, ‘teslim oluyorum’ demesi durumunda muhatap alınması gerektiğini savunmamdır. Bu gerçeği bütün dünya ve büyük Türk Milleti biliyor. Tarih böyle kaydedecek. 100 sene sonra tarih kitaplarında ‘Ümit Özdağ, Kayseri’de olayları kışkırttığı için yargılandı’ diye yazmayacak. ‘PKK’ya güvenmeyin, Anayasayı değiştirmeyin dediği için yargılandı’ diye yazacak. Bütün bu bilgiler ışığında hüküm sizin, adalet Allah’ındır. Umarım Türk Milleti adına vereceğiniz hükmünüz, milletin vicdanını ve adaleti temsil eder."

Kaynak: ANKA

12 Punto haber portalı Özdağ’ın tüm savunmasını sayfa sayfa yayımladı.

" }