Washington merkezli, finansörleri arasında ABD Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı, Avrupa Birliği ve NATO, IMF, Dünya Bankası, ExxonMobil, BP, Shell gibi küresel enerji şirketleri ve Google, Microsoft, Amazon gibi teknoloji şirketleri bulunan Amerikan düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi’nin eski kıdemli araştırmacısı, uluslararası petrol ve gaz sektöründe otuz beş yıldan fazla deneyime sahip Dr. Charles Ellinas’ın Cyprus Mail’de bugün ilginç bir makalesi yayımlandı.
“Avrupa'ya gaz sevkiyatı hakkındaki mitleri çürütmek” başlıklı makalede, “Bölgesel politikacılarımız endüstri gerçeklerinden haberdar değil veya bunları görmezden gelmeyi tercih ediyor” diyen Ellinas, Doğu Akdeniz’de gaz sahalarının geliştirilmesi hız kazanırken, bu sahaların Avrupa’nın gaz ihtiyacını karşılamada kritik bir rol oynayacağı yönündeki iddiaların da güçlendiğini ancak, Avrupa’nın bu gaza gerçekten ihtiyacı olup olmadığı, uluslararası petrol ve gaz şirketlerinin yatırım kararlarını nasıl alındığı ve en olası pazarların neresi olduğu gibi temel konuların yeterince ele alınmadığını belirtti.
Gaz sektöründe büyük projelere spekülatif yatırım yapan tek şirketin Katar Enerji şirketi olduğunu, diğer şirketlerin ise, üretmeyi planladıkları gaz veya LNG için 20 yıl ve üzeri uzun vadeli sözleşmeler sağlandıktan sonra nihai yatırım kararlarını aldığını kaydeden yazar, küresel petrol piyasasında, fiyat dalgalanmalarına rağmen petrol uzun süre depolanabilirken, gaz için böyle bir seçenek bulunmadığına dikkat çekti.
Bu bağlamda, bölgesel politikacıların Avrupa’nın gaz ihtiyacına dair gelişmeleri dikkate almadan Doğu Akdeniz gazının Avrupa’ya ihraç edilmesi gerektiğini öne sürmeye devam ettiğine vurgu yaptı.
AB'nin gaz talebi düşerken REPowerEU planı
Avrupa Birliği (AB)’nin, REPowerEU mevzuatı kapsamında 2027'ye kadar Rus gazına bağımlılığı sona erdirmeyi ve 2030’a kadar gaz kullanımını %52 oranında azaltmayı hedeflediğini dile getiren yazar, bu çerçevede, Avrupa’daki enerji şirketlerinin uzun vadeli gaz sözleşmeleri yapmaktan kaçındığını ifade etti.
Ellinas’a göre 2030’dan sonra yükümlülüklerini yerine getirememe korkusu, enerji firmalarının uzun vadeli gaz tedarikine yönelmesini engelliyor.
Öte yandan Rusya’nın Ukrayna üzerinden gaz geçiş anlaşmasının 31 Aralık 2024’te sona ererken, Avrupa Komisyonu, 2 Ocak’ta yapılan açıklamayla Avrupa’da gaz arz güvenliği konusunda bir endişe bulunmadığını duyurmuştu. Alternatif tedarik kaynakları ve LNG ithalat kapasitesinin artırılmasıyla Avrupa’nın enerji ihtiyacı güvence altına alındı.
Avrupa’nın gaz tüketimi % 25 oranında azaldı; yenilenebilir enerji, hidroelektrik ve nükleer enerji kaynakları artık Avrupa’nın elektriğinin %70’inden fazlasını sağlıyor
Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Bruegel’in analizine göre, Avrupa’nın gaz tüketimi 2024 itibarıyla 2017-2021 ortalamasına kıyasla %25 oranında azaldı. Yenilenebilir enerji, hidroelektrik ve nükleer enerji kaynakları artık Avrupa’nın elektriğinin %70’inden fazlasını sağlıyor, bu da gaz kullanımının giderek azalmasına neden oluyor.
Yeni uzun vadeli gaz sözleşmeleri riskli
Mevcut LNG sözleşmeleri, Norveç ve Cezayir’in gaz üretimiyle birlikte 2040’a kadar Avrupa için yeterli arz sağlıyor. Dolayısıyla, yeni uzun vadeli gaz tedarik sözleşmeleri, Avrupa’da gaz fazlası riskini artırabilir.
Ayrıca, AB, Ukrayna barış sürecinin bir parçası olarak Rus gazına dönüşü tartışıyor. Almanya ve Macaristan gibi ülkeler, Moskova ile anlaşma sağlanmasının ve enerji maliyetlerinin düşürülmesinin Avrupa ekonomisi için önemli olduğunu savunuyor. Eğer bu gerçekleşirse, daha pahalı LNG ithalatı yerine boru hattı gazına yönelim artabilir.
Bu gelişmeler, yalnızca Avrupa pazarına bağımlı olarak geliştirilen yeni gaz projelerinin finansal risk altında olduğunu gösteriyor. Doğu Akdeniz gaz projeleri için LNG ihracat kapasitesinin Asya gibi talebin arttığı bölgelere yönlendirilmesi kritik bir seçenek olarak öne çıkıyor.
Doğu Akdeniz’de gaz piyasasının geleceği: Mısır ve Türkiye en büyük pazarlar
Bölgede bilinen gaz rezervleri, büyük ölçekli ihracat projelerini destekleyecek seviyede değil. Ellinas’a göre ancak dev bir iç pazar var: Mısır. Uzun vadede, jeopolitik gelişmelere bağlı olarak Türkiye de bu pazara dahil olabilir.
Mısır’ın elektrik üretimi, petrokimya ve gübre endüstrileri için gaz ihtiyacı giderek artıyor. Ülkenin 2025 itibarıyla LNG ithalatına yaklaşık 8 milyar dolar harcaması bekleniyor, bu da ülkenin ekonomik zorluklarını artırabilir.
İsrail, 2028’e kadar Mısır’a yıllık 21 milyar metreküp gaz ihraç etmeyi planlıyor. Aynı zamanda, Kıbrıs’ın Kronos (2.5 TCF) ve Afrodit (3.5 TCF) sahalarından gaz ithal etmek için görüşmeler yürütülüyor. 17 Şubat 2024’te Kahire’de bu projeleri kolaylaştırmak için hükümetler arası anlaşmaların imzalanması bekleniyor.
Ancak, Mısır’ın uzun vadede düzenli ödemeleri sürdürebilme kapasitesi ve piyasa fiyatlarını ödeme istekliliği, yatırımcılar açısından büyük bir belirsizlik yaratıyor. Bu da şirketlerin yeni gaz projelerini hızlandırma konusunda temkinli davranmasına neden oluyor.
ExxonMobil’in Doğu Akdeniz’deki büyük hamlesi
ExxonMobil, Mısır’ın Kuzey Marakia bloğunda başarılı bir sondaj gerçekleştirdi ve Kıbrıs’ın 5. bloğundaki Electra sahasında sondaj çalışmalarına başladı. Ardından, 10. blokta Pegasus sondajı yapılacak.
Eğer Electra sahası 30 TCF büyüklüğünde bir rezerv içeriyorsa, geliştirme için 2-3 yıl sürecek değerlendirme kuyuları açılması gerekecek. 10 TCF veya daha fazla bir keşif yapılırsa, Asya’ya yönelik büyük bir LNG ihracat projesi oluşturulabilir. Kıbrıs’taki Vasilikos ve Mısır’daki Idku/Damietta LNG terminalleri, potansiyel ihracat merkezleri olarak değerlendiriliyor.
Ancak ExxonMobil’in büyük projeleri planlama ve onaylama süreçleri düşünüldüğünde, bu projelerin 2030 öncesinde faaliyete geçmesi pek olası değil. Öncelikle sondaj sonuçlarının beklenmesi gerekiyor.
Yazar kısaca şu noktalara dikkat çekti:
►AB, REPowerEU hedefleri doğrultusunda gaz talebini hızla düşürüyor.
►Avrupa’nın yeni uzun vadeli gaz tedarikine ihtiyacı yok.
►Bölgedeki gaz projeleri, sadece Avrupa’ya odaklanırsa büyük finansal risk taşıyor.
►Mısır ve Türkiye gibi iç pazarlar, Doğu Akdeniz gazı için daha güvenli seçenekler sunuyor.
►Asya gibi gaz talebinin artmaya devam ettiği alternatif pazarlara yönelim kaçınılmaz görünüyor.
►Doğu Akdeniz’deki gaz rezervlerinin değerlendirilmesi için çok daha stratejik ve sürdürülebilir çözümler gerekiyor.
Kaynak: Cyprus Mail
Yorumunuz