İngilizce yayın yapan Kıbrıs Rum gazetesi Cyprus Mail'in Yayın Kurulu, 'Görüşümüz' köşesinde bugün bir makele yayımladı.

Yayında, Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hristodoulidis'in ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmek üzere Beyaz Saray'a yaptığı ziyaretin hükümet tarafından ‘pazarlandığı’ ve ‘çığır açıcı bir etkinliğe dönüştürmeye’ çalışıldığı ileri sürüldü.

Görüşmenin ‘ABD-Kıbrıs ilişkilerinde yeni dönemin sembolik bir teyidi’ ve ‘siyasi bir gündemi olmayan bir nezaket ziyareti olduğu’ kaydedilen makalede, ‘Joe Biden görev süresinin son iki ayını geçiren topal bir başkan, oysa salı günü Amerikalılar yeni bir başkan seçecek’ iddiasında bulunuldu. ABD Başkanı Joe Biden’ın 'Kıbrıs sorununun çözümüne hiçbir katkıda bulunamayacağı’ çünkü ‘Biden'ın başkanlığının fiilen sona erdiği ve halefinin Kıbrıs çözümüne ilgisi olmayabileceği’ ifade edildi.

Cuma günü Hristodoulidis Selanik’teyken, güney Lefkoşa’da, gazetenin ismini açıklamadığı bir hükümet kaynağının gazetecilere, Biden ile yapılan toplantının sadece Kıbrıs sorununa değil, Kıbrıs'ın daha geniş bölgede oynayabileceği role odaklandığını söylediğine dikkat çekildi. Makalede, aynı kaynağın ‘Kıbrıs'ın artık bir dizi bölgesel meseleye dahil olma kapasitesine sahip olduğunu gösterdiği’ni, bunun [güney] Kıbrıs’ın "Türkiye'nin gücüne denk olmaya" çalıştığı anlamına gelmediğini ancak kendi değerleriyle kendini kanıtladığını söylediğine işaret edildi. İsmi verilmeyen hükümet kaynağının ziyaretin duyurulduğu günün önemini vurguladığı ve ‘duyurunun 29 Ekim, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş gününde yapılmasının bir tesadüf olmadığı’nı söylediğine atıf yapıldı.

Makalede, ‘Hükümete göre, Kıbrıs'ın "yükseltilmiş rolü" ve "bir dizi bölgesel meseleye dahil olma" yeteneği, Beyaz Saray toplantısının diğer büyük olumlu yanıydı. En büyük soru, Kıbrıs gibi gerçek bir gücü olmayan küçük bir ülkenin neden bölgesel meselelere dahil olmak istediğidir. Kıbrıs bölgesel meselelere dahil olmasından ve gelişmiş diplomatik/jeostratejik/bölgesel rolünden ne kazanacak? Yeteneklerimizin ötesindeki fikirler, askeri güce ve diplomatik bir konuma sahip olmayan ülke için ancak soruna yol açabilir.’ yorumu yapıldı.

Yayında son olarak şu görüş savunuldu: ‘Hristodoulidis, ABD davetinin “diğer birçok şeyin yanı sıra Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’in daha geniş bölgesinde oynadığı önemli rolü kanıtladığı” şeklindeki saçma fikri pazarlamayı bırakmalı. ABD’nin artık Kıbrıs Cumhuriyeti ile iyi ilişkiler kurmakta, hükümetin öne sürdüğü gibi Kıbrıs’ın oynadığı önemli rolden dolayı değil, coğrafi konumundan dolayı gerçek bir çıkarı var. Son bir yıldır bir savaşın sürdüğü dünyanın en istikrarsız bölgelerinden birine yakınlığı Kıbrıs’ı ABD için çok faydalı bir ülke haline getiriyor. Koşullar ülkeler arasındaki ilişkileri şekillendiriyor ve Hristodoulidis, kendi adına bu fırsatı gördü ve bu fırsattan tam anlamıyla yararlandı. Hepsi bu.’

Kaynak: Cyprus Mail