Herhangi bir hizmetin ya da ürünün bedelinin arz ve talep dengesine göre yükselip düştüğünü biliyoruz. Kuzey Kıbrıs’a gelen uçakların bilet fiyatları yoğun sezonda cuma-pazar günleri arasında hafta içi diğer günlere göre daha fahiştir. Resmi ya da dini tatil günlerinde ise fiyatlar aylar öncesinden otomatik olarak en az 4 katına, ortalama 5 katına çıkar.
Covid-19 salgını nedeniyle 2020 yılını ölü geçiren havayolu firmalarının dünyanın her yerinde uçak bilet fiyatlarını artırması öngörülüyor. Üstelik birçok ülkede uçuşlar sınırlı yapılmaya devam edecek. Bu da havayolu şirketlerinin 2021’i de zararla kapatacağını gösteriyor. Havayolu şirketleri bu durumda fiyatları artırarak, zararlarını olabildiğince azaltmaya çalışacak.
Otel yönetimleri ve üniversiteler yıllardır KKTC uçuşlarının pahalı olmasından yakınıyor. Ancak ne kadar şikâyetçi olurlarsa olsunlar sonuç değişmiyor. Neden? Çünkü zamanında devlet öyle bir özelleştirme yaptı ki Ercan Havalimanı’nı işleten şirket, Taşyapı zaten fahiş uçuş vergilerinden ve diğer hizmet ücretlerinden ihya oluyor.
İşletmeci havayolu şirketlerinden sanki uluslararası havalimanıymış gibi ücretler talep ediyor. Kuzey Kıbrıs yasaları arasında, fiyatların euro üzerinden en ince ayrıntısına kadar belirlendiği nadir yasalardan biri olan Hava Limanları Hizmetler ve Limanlar (Ücretleri) Yasası, havayolu şirketlerinin havalimanı işletmecisine hangi hizmet için ne ödeyeceğini tek tek açıklamıştır.
Satın altdığınız her uçak biletiyle, ‘yolcu servis hizmeti ücreti’ adı altında, 15 euro karşılığı TL’yi Ercan Havalimanı’na ödüyorsunuz. Taşyapı Türkiye’nin en büyük havalimanından ya da Güney Kıbrıs’taki havalimanlarından biraz daha az ücret aldıklarını ileri sürerken, KKTC’de Ercan’ın tekel havaalanı olduğunu gözden kaçırma eğilimindedir. Ayrıca, KKTC tanınmadığı için Uluslararası Sivil Havacılık Konvansiyonu’na üye değildir. Bu nedenle de Ercan Havalimanı Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün (ICAO-International Civil Aviation Organization) denetimi dışındadır.
Ercan Havalimanı’nın uluslararası standartlara uygunluğu uluslararası kurumlar tarafından tescil edilmemiş bir havalimanı olarak, nasıl bu fiyatlarla hizmet verebildiğini özelleştirmeyi yapan döneminin hükümetine ve muhalefet partilerine sormak gerekir. İnşa edilmekte olan yeni havalimanı projesinin uluslararası standartlara göre yapıldığının söylenmesi, inşaatın gerçekten de bu standartlara uygun yapıldığını garantilemez.
Daha büyük bir sorun var ki mevcut işletme havalimanı yapma deneyimi yokken Ercan’a yıllardır bitiremediği yeni bir havalimanı inşa etmektedir. İkinci vurgulanması gereken konu, senelerdir şu veya bu gerekçelerle bitirilemeyen, en son 2018’de açılışının yapılacağı resmen açıklanan ancak gene tamamlanamayan, araya pandemi girince daha da geciken inşaatın duruyor olması nedeniyle barındırdığı ciddi risklerdir. Yerel bir şirket aynı inşaatı yıllardır bitirmemiş olacak olsa kim bilir ne kadar büyük bir tepki gösterilecekti ve bu riskler daha ilk ertelemede ivedilikle sıralanacaktı.
Havalimanı inşaat projesinin standartlara uygunluğu Türkiye Sivil Havacılık’tan bir ekiple KKTC Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Planlama ve İnşaat Dairesi’nin yetkilendirilmiş mühendisleri tarafından denetlenmektedir. Uzmanların bir türlü bitirilemeyen inşaatın ve malzemelerinin hava şartlarına ve olası doğal risklere karşı korunması için zorunlu tedbirlerin alınıp alınmadığını denetlediklerini varsayıyoruz. Yine de soralım: Yeni pist için gerekli önlemler alındı mı? Her 15 Kasım’da açılışının yapılacağı söylenen yeni havalimanının bir türlü bitirilememesi nedeniyle inşaat malzemeleri ve inşaatın kendisi ne kadar korunabiliyor?
Ercan Havalimanı inşaatının yıllardır tamamlanamamasından kaynaklanan olası riskler, taşımacılıkta yaratacağı rizikolar nedeniyle başta turizm sektörü ve üniversite sektörü açısından en önemli tehditlerden birine dönüşmüştür.
Bu konuda son söz de üzerinde sürekli spekülasyon yapılan Brexit sonrası İngiltere’nin Ercan’a doğrudan uçak uçuracağı üzerine olsun. İngiltere Yüksek Mahkemesi 2010 yılında, 2009'da görülen bir dava alınan, Kıbrıs'ın kuzeyindeki Ercan Havaalanı’na doğrudan uçuşlara izin vermenin İngiltere’nin uluslararası yasal yükümlülüklerini ihlal edeceğine ilişkin kararı onamıştır. İngiltere bir hukuk devletidir ve Yüksek Mahkeme kararları iktidardaki siyasetçilerin talimatları doğrultusunda ihmal edilemez.
Dönelim bilet fiyatlarına: Havayolu şirketleri son yıllarda artan oranda, yapay zeka ilkelerine göre çalışan programlar kullanarak yolcuların talebine ve boş koltuk oranına göre fiyatları belirliyor. Rekabete ve yolculukların maliyetine göre belirlenen rakamlar artan talebe göre yükseliyor, düşen talebe göre ise iniyor. Bu programlar havayolu şirketlerinin azami kâr etmesini sağlamak için dinamik algoritmalara sahiptir. Sistem geçmiş bilet satışlarına göre tahminlerde bulunarak, anlık boş koltuk-dolu koltuk oranına, iptal sayısına ve kalkış saatine göre fiyatların yükselmesini ve düşmesini otomatik olarak belirliyor. Yolculuk sırasında talep ettiğiniz yiyecek ve içeceklerin fiyatı bile bu sistemlerle uzun vadede artıyor ya da azalıyor.
Dinamik fiyatlandırma sistemleri havayolu sektörü dışında Amazon veya McDonald’s tarafından ürünlerin satış fiyatlarının anlık olarak yenilenmesinde de kullanılıyor. Araba kiralayan Uber ya da dünya çapındaki büyük tiyatrolar da anlık fiyatlarını bu sistemler aracılığıyla belirliyor. Hatta artık daha önceki seçimlerinize göre kişiye özel fiyatların belirlenmesi de söz konusu. Sürekli business class’ta uçan biriyseniz sistem size belki daha pahalı ama daha konforlu koltukları ve hizmetleri satmaya gayret ederken, daha çok ekonomi tarifesinden uçan bir yolcuysanız bileti daha ucuza hangi saatlerde alabileceğinizi önerebiliyor. Havayolu şirketleri kişiselleştirilmiş bu sistemlerle ucuz ve pahalı biletleri daha hızlı satmaya çabalıyor.
Kısacası, temmuz ayındaki kurban bayramı için uçak bilet fiyatları şimdiden 5 katı fiyata satılıyorsa bunun nedeni havayolu şirketlerinin o dönem için fiyatları artırmasından çok, hem tatil için hem casinolar için adaya gelecek olanların daha önce yaptıkları rezervasyonlar ve artan talep nedeniyle fiyatların yükselmiş olmasıdır.
KKTC’de uçuşların sınırlı olduğu, havayolu şirketleri arasında rekabetin azaldığı, hatta azaltıldığı düşünülürse rekabet eksikliği de fiyatları Ercan işletmecisine yapılan ödemelerle birlikte etkiliyor.
Özellikle turizmciler ve üniversite yönetimleri fiyatların yükseltilme gerekçeleri karşısında ciddi bir tepki ortaya koymadığı sürece, bilet fiyatlarının esasen kendi hedef kitleleri tarafından artırıldığı gerçeği ile baş başa kalmaya devam edecek.
Diğer bir alternatif, turizmcilerin ve üniversitelerin kendi havayollarını kurmasıdır. Geçtiğimiz ocak ayında, 87 yaşındayken hayatını kaybeden Amerikalı multimilyoner, Las Vegas, Macau ve Singapur’da casino sahibi Sheldon Adelson, Sand Aviation’ı kurarak 17 özel jet satın almıştı. Casinoları hâlâ VIP müşterilerini kendi havayolu şirketi ile taşıyor. Turizmciler ve üniversiteler birçok ülkede yapıldığı gibi hiç değilse yoğun sezonda daha sık charter uçakları kiralarsa bilet fiyatları bu kadar artmayacaktır.
Maalesef devletin devlet çalışanları için var olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Devletin pandemi boyunca zarar eden, çalışanları en iyi şartta maaşlarının yarısını alan, birçoğu işsiz kalan özel sektör çalışanlarını kaderine terk ettiği bu yarım adada, 3 kamu sendikası 1 gün eylem yapınca % 10.65’lik hayat pahalılığı ödeneği hemen nisan ayı maaşlarına yansıtılabilmiştir. Maaşları ve 13. maaşları eksiksiz ödenen, bir kısmı yasalara aykırı olarak ikinci iş yapan devlet memurlarının olduğu bir ülkede sizi yok sayan devleti yok saymanız ve kendi alternatiflerinizi kendiniz yaratmanız kaçınılmazdır.
Yeri gelmişken, devletin memurlar dışındakileri yalnızca ceza ve vergi kesmek için var kabul etme anlayışı devam ettikçe aslında kendisini fiilen yok ettiğini de hatırlatalım.
Yorumunuz