UBP’nin geçmiş yönetiminin 12 milyon TL’lik hazine yardımını nereye harcadığı bilinmiyor. Borçlar da varmış. Hükümetteyken yolsuzlukla suçlananın, parti hesaplarında da benzer iddialara muhatap olması doğaldır. Hâlâ seçilemeyen başsavcı ile söz konusu iddialar araştırılacak ya... Bekle de bekle ama bizim memlekette bekleyen dervişin muradına erdiği görülmemiştir. Çözüm sevdalıları Kıbrıs’ın köküne kezzap suyu döktüklerinden… Hukuktan, temizlikten bahsedenler ülkeyi kirlettiklerinden… Demokrasi ve eşitliği Kıbrıs milliyetçiliğine heba edip, orijinal yandaş istihdamı yaptıklarından… Türkiye milliyetçiliği ile ayrımcılığı körükleyenler ortalığı daha da bulandırdıklarından… Derviş hep sabrettiği ile kalır.
   Siyasal partiler yasamıza göre siyasal partilerimiz ‘Topluma ve halka ait olan egemenliği belli bir kişi, zümre, aile veya sınıfa’ bırakamaz. Oysa siyasal partilerimiz kuruldukları günden beri belirli ailelerin ve kişilerin çıkarlarını toplumun genel çıkarlarından üstün tutmadılar mı? Tüm dünyada böyle olduğu için ‘demokrasi’nin işlediği ülkelerde bu tür ilişkiler ortaya çıktığında sistemin devamını sağlamak için istifalar verilir, soruşturmalar açılır. Diğer bir deyişle sistem karşısında radikal bir muhalefetin gelişmesini önlemek için açığa çıkan temizlenir ki ortaya çıkmayan yoluna devam edebilsin. Görünen temizlenir, kalan kirle sistem işlemeye devam eder. Sistem kirden beslenir çünkü.
   Bizde ise görünenin, ortaya çıkanın bile temizlenmemesi gibi ilkel bir varoluş söz konusu. Önce bazı büyük ailelerin çıkarlarını yükselten siyaset, sonra Türkiye’den gelen bazı yatırımcılardan, ardından internet üzerinden bahis oynatan yasa dışı odaklardan nemalandı. İddialar birbirini kovaladığı ile kaldı. İngiliz döneminden kalma bir Tefecilik Yasası var, Mahkeme’ye geniş yetkiler veren bu yasa her nasılsa unutturuldu. Mahkemelerde örnek olarak bile ele alınmadı. Değerli hukukçu Taner Erginel kendi Yüksek Mahkeme Başkanlığı döneminde, İngiliz dönemi yasalarından feyz alarak ‘faizin toplamı anaparayı geçemez’ emri verdi; Erginel emekli olunca 1987’de genelge ortadan kaldırıldı. 1995’de ‘faizin faizi alınamaz’ kuralı da delindi. 2018 Kuzey Kıbrıs’ında tefecilik en kârlı ‘meslek’... İnternet üzerinden yasa dışı bahis oynatanlar, tefeciler ve siyaset arasından hiç su sızmıyor. Skandalların üzeri örtülüyor, dosyalar raflardan aşağıya inmiyor.
   Hükümeti ve belediyeleri yönetenler kendileri ve akrabaları ile ilgili dosyaları hasıraltı edebilirken yurttaşı erkin gücüyle cezalandırmakta da sınır tanımıyorlar. Bu kara düzende siyasetçiler haksız kazanç sağlamaya devam edecekse ve onlara kimse dokunamayacaksa, savcılara ve genel olarak yargıya güven sarsılacaksa, yurttaş yasaların sadece kendisine karşı kullanılmasına niçin sessiz kalsın? Yurttaşa gelince polis gücüyle alacağını iki katını faiziyle al, siyasetçiye gelince dosyaları kapat gitsin…
   Mesela, Girne Belediyesi güzel mi güzel bir uygulama başlatmış. Zabıtanın kestiği trafik cezasını aldınız mı diye sizi telefonla arıyorlar, polisle işbirliği halinde cezaların tahsilatı için çalışıyorlar. Ne hoş gerçekten. Peki biz yurttaşlar olarak geçen seçim Girne Belediyesi Yönetimi hakkında ortaya atılan iddialara dair ne biliyoruz? Girne Belediyesi’nde akrabalara verildiği ileri sürülen işlerin akıbetini bilmiyoruz. Süreç Sayıştay raporlarına yansıyacak mı onu da bilmiyoruz. Ülkenin en zengin belediyesinde ne oldu da ağustos ayından bu yana esnafa olan ödemelerde sorun yaşandığı ileri sürülüyor; detayını gene bilmiyoruz. Seçim sonrası Girne Belediyesi’nin şirketi Belpaz’a 36 kişi alındığı belirtiliyor. Belediye nüfusuna göre istihdam sınırını delmek için yaratılan Belpaz’da istihdam trafiği hızlanırken belediyenin ödemeleri daha da yavaşlıyor.
   Bir önceki başbakanımız Girne Belediyesi’nin her açılışına katılırdı; Özgürgün gelmeden kurdele kesilmezdi. Ama iş cezaya gelince kesiversin belediyeler, vatandaş da ödeyiversin…
   Diyeceğim o ki yolsuzluk dosyaları unutturulmaya çalışılacaksa yurttaş da sivil itaatsizlikle devletin kestiği cezaları ödemesin ta ki soruşturması tamamlanmayan dosyalar tamamlansın ve verilen kararlar açıklansın. Yolsuzlar hapse gireceğine yurttaşlar hapse atılsın. Belki utanma duygusu gelişir birilerinde…