Pandemiden çıktık çıkıyoruz derken, dünya genelinde kaynakların küresel ısınmanın ve bağlantılı olarak ortaya çıkması muhtemel yeni pandemilerin önlenmesine harcanmasını bekliyorduk değil mi? Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile dünyanın geleceğini kurtarmaya ayrılacak kaynakların küçümsenmeyecek bir bölümü militarist harcamalara kaydırılacak. İskandinav ülkelerinden Avrupa’ya birçok gelişmiş ülkede ordulara ayrılacak bütçelerin genişletilmesi çalışmaları başladı.

Varsa tek bir olumlu gelişme bunca ölümün ve yıkımın arasında, o da Rus doğal gazına ve petrolüne bağımlılığın sonlanmasına ve alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasına yönelik baskının artmasıdır. Ama bu da Rusya'nın yarısından fazlasını kontrol ettiği ve dünyanın herhangi bir yerinden 4 kat daha fazla ısınan Kuzey Kutbu'ndaki karbon ölçüm çalışmalarının neredeyse durması nedeniyle ve Kuzey Kutbu'nun erimesinden faydalanarak ürünleri için 15 gün yolu kısaltacak yeni bir nakliye yolu açmak isteyen Rusya Devlet Başkanı Putin'in bölgede daha da saldırganlaşacağı gerçeği yanında çok bir şey ifade etmiyor.

Demokrasiyi özümsememiş ülkelerin 'küresel süper güç' olma şansı yokken Batı'ya karşı böyle bir Rusya ve Çin’in bir denge oluşturabileceğini sananlar mantık dışı çıkarımlarda bulunuyor. Elden gitmek üzere olan kürede süper güç olma telaşı şizofren bir yaşam süren insanlığın deliliğinde yok olacağının işaretidir. Rus ve Çin toplumları demokratik toplumlar olmayı başaramadıkları için otokrat liderlere sahipler ve dünyaya esin kaynağı olamadıklarını ve olamayacaklarını her gün daha fazla gösteriyorlar. Ekonomik başarılar üstyapıda demokrasi yoksa bırakın siyasi bir modeli oluşturumayı, insanlık için bir umut bile yaratamazlar. Sırf Amerikan karşıtı oldukları için Rusya’nın ya da Çin’in sosyalist olduğu günlerin hasretini çekenler, mevcut Rus ve Çin toplumlarının ülkelerindeki otoriter oligarklar rejimini desteklemekten öteye gidemediklerini göremiyor. Stalin'in de arkasında 'Çar Putin'in arkasında durdukları gibi durmuş ve demokratik bir sosyalizmi de hayata geçirememişlerdi zaten. Korkuyorlarmış! Putin'i iktidarda tutarken korkmuyor, Rus muhalif Navalni hapse gönderilirken beklenen tepkiyi göstermiyorlardı nitekim.

Militarizmi eleştirenlerse küresel ısınmayla birlikte patlak veren pandemiden sonra insanlığın akıllanacağını düşünmüşlerdi belki. En zayıf araştırmaların yapıldığı mikro dünyada virüslerin incelenmesi için çok daha fazla kaynağın seferber edileceğini, iklim değişikliğini önlemekte konulan hedeflere ulaşılması için dünyanın ayaklanacağını sanıyorlardı.

20 sene sonra nasıl bir dünyada ne kadar nefes alacağımızı tahmin bile edemezken kaynakların militarizm için harcanması hezeyanının durdurulması ve öncelikle antidemokratik rejimlerdeki faşist liderlerin tek tek değişmesi için mücadele edilmesi gerekir. Rus ve Çin oligarşilerinin ve destekçisi küçük oligarşik devletlerin dünyaya demokrasi ve özgürlük değil, arkaik emperyal savaşlarla daha fazla militarizm armağan edeceği ve dünyanın yok oluşunu hızlandıracağı apaçıktır.
 

♦          ♦          ♦          ♦          ♦

KKTC iktidarları adada internet üzerinden oynatılan betin hedef kitlesinin Türkiye oyuncuları olduğunu bilmiyorlar mı? Elbette biliyorlar. Hatta bilmekle kalmayıp bu gerçeğin üzerini örtmek için Bakanlar Kurulu kararlarında 2017’den sonra küçük kelime oyunlarına giriştiler.

“Müşterek bahislerin düzenlenmesine ilişkin kayıt ve koşullar”a ilişkin her sene Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararlarında “internet üzerinden yalnızca yurtdışında bahis oynatan ve serveri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yer alan işletme” ibaresi 2018’den itibaren kaldırıldı ve yerine “internet üzerinden bahis” oynatanlar ibaresi kondu.

2017 MASAK Raporu üzerinden, KKTC’deki yasa dışı betin Türkiye’deki bet oyuncularını hedeflediği haberlerinden sonra, KKTC Bakanlar Kurulu’nun konuyla ilgili aldığı 2018 ve sonrasındaki kararlarda “yurtdışında bahis oynatmak” kısmı yurtdışına bahis oynatıldığı gerçeğini gözden kaçırmak için çıkarıldı.

Yani internet üzerinden bet oynatmaya yasal izni olduğunu söyleyen merhum Halil Falyalı’yı 2018’den itibaren Bakanlar Kurullarımız da onaylıyordu. İnternet üzerinden bahis oynatılıyordu ama cümlenin zarfı ortadan kaldırılınca nereye oynatıldığı bilinmez kılınmıştı. 2018 öncesinde ise "internet üzerinden yurtdışına bahis oynatıldığı" netti.

Velhasıl KKTC Devleti yöneticileri internet üzerinden bahis oynatmak için verdikleri ve seneliğini 2022 yılı için 550 bin Euro’ya çıkardıkları izinlerle en çok hangi ülkeye bahis oynatılma izni verdiklerini bal gibi biliyorlar. Hedef kitlesi KKTC’deki bet oyuncuları olmayan bu izinlerin sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesinde yasa dışı kabul edileceğini bilerek internet üzerinden bet oynatma izni veriyorlar hem de. Yasa dışı para kazanıldığı gayet iyi bilindiği için de 2018’e kadar yıllık 150 bin Euro olan internet üzerinden yurtdışına bet oynatma izni 2020’de 300 bin Euro’ya, 2022’de senelik 550 bin Euro’ya çıkartıldı.

Ya Türkiye? KKTC’de kimin cumhurbaşkanı, kimin dışişleri bakanı olacağına karar verdiği ileri sürülen, ekonomik programlarla bazı kurumların özelleştirilmesini dayatan Türkiye iktidarı KKTC’de internet üzerinden Türkiye'ye bahis oynatılmasına neden müdahale etmiyor? Müdahaleleri meşru gördüğüm için değil kuşkusuz. Sadece çok ilgi çekici bir duruma dönüştü vaziyet… İnternet üzerinden bet oynatan baş baron Veysel Şahin Türkiye’de tutuklu. Diğeri Yaşam Ayavefe başka bir ülkeye kaçtı. Halil Falyalı pusu ve kumpas kurularak canice öldürüldü. Elektronik bet altyapısının mimarı olduğu ileri sürülen, KKTC internet üzerinden oynatılan betten komisyon aldığı iddia edilen Burak Başel ise Malta’da. Türkiye'den yeni kötü adamlar ve paravanları neden şimdi KKTC’de? Nedir bu KKTC ilgisi? Ne var KKTC'de onlara göre? Betten başka, kara paradan başka? 

KKTC’de kara paranın aklandığı sektörler, aklamadan yasa dışı gelir elde eden siyasi nüfuz sahibi kişiler de yan sektörler de bellidir. En büyük kara para kaynağı Türkiye'ye internet üzerinden oynatılan betten elde edilendir. Ana sektörün üzerine gidilecek ki diğer sektörlere odaklanalım. 

Biri hedef gösterdi, öteki öldürdü, diğeri çöktü konsorsiyumunun zamanlaması ve bet paralarını neyin finansmanı için kullanacakları konusu nasıl olsa deşifre olacaktır. Eski elebaşlarını da sevmezdik, yenilerinin de burada kök salmasına izin vermeyeceğiz.