Yazılar

Somali’ye 30 milyon dolar, bize kara para!

Madem Türkiye’de uygulanan tebliğlerin de ithal edilmesi söz konusudur artık, bu kararnamenin alanında bir ilk ve son kararname olacağı zannına kapılmamalıyız.

KKTC Hükümeti’nin, 3 Ağustos tarihli ‘Nakdi Varlıklara İlişkin Mali Düzenleme Hakkında Yasa Gücünde Kararname’si için yurt içindeki ve yurt dışındaki kara paranın devlet eliyle sorgusuz sualsiz aklanacağı eleştirileri yapılıyor. 

Kararname, Türkiye’de 2008, 2011, 2013, 2016, 2018, 2019, 2020 olmak üzere 7 kez ilan edilen ve ‘Varlık Barışı’ olarak lanse edilen, ‘Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ’in KKTC yasalarına uyarlanmış halidir. Türkiye’de en son Kasım 2020’de ilan edilen Varlık Barışı önce 6 ay, ardından 31 Aralık 2021’e kadar bir 6 ay daha uzatılmıştır.

Kopya kararnamenin Covid-19’un ekonomik kriz ortamında Türkiye’nin onayı ile Bakanlar Kurulumuzdan geçirildiğini hepimiz tahmin edebiliriz. Somali’ye ayda 2,5 milyon dolardan toplam 30 milyon dolarlık hibe yaptığını 5 Ağustos’ta duyuran Türkiye yönetiminin KKTC’ye önerisi, size daha fazla para yok, yurt içindeki ve yurt dışındaki kayıt dışı paraları toplayın ve vergi alın olmuş olabilir mi?

Türkiye’nin KKTC’ye para göndermesine karşı olanlar için gerçek pasparlak ortadadır: Göndermezse, bizim hükümetlerimiz kara parayı, önüne kırımızı halı sererek çağırdığı gibi daha neler çağırır varın siz düşünün.

KKTC Hükümeti bu kararnameyi, Cumhuriyet Meclisi’nin Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde, birçok maddesini koalisyon partilerinin komitedeki temsilcilerinin de oyunu alarak kabul ettiği Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasa Tasarısı’nı görüşürken geçirdi. Ne tesadüftür ki Türkiye’de de kara paranın aklanmasının önlenmesine yönelik yasalar kabul edilirken bir yandan da ‘Varlık Barışı’ ilan edilmişti.

Yani, hangi kararnamenin bir gece ansızın sepetten çıkacağından tutun da kara para karşıtı yasa tasarısı komitede görüşülürken, kara paraya lütfen gel, kapımız sana 2 ay sonuna kadar açık zikzakını çizme anlayışı da Türkiye’den ithal. 

Fare zararlıdır, önlemini alalım, tüm sıçanların izini sürelim ve yakalayalım diyenlerin fındık fıstıkla fare beslemesi kadar saçma! Fare bu; girdiği yerde yiyecek bulamazsa borudan perdeden başlar, tüm binayı kemirir…

Bunca çelişkinin arasında Türkiye’den mal ve hizmet ithalatı rekoruna yeni bir alanda daha rekor eklendiğini düşünebiliriz: Türkiye kararnamelerinin KKTC’ye ışın hızıyla uyarlanması ve aynı istikrarsızlık ve tutarsızlıkla ithal edilmesi ne eşsiz ve ne de gurur verici bir rekordur. Olimpiyatlara gidemediysek ne olmuş, Türki Cumhuriyetler alanında şampiyonluk ayağımıza geldi fena mı? 

Bu kararnamenin suç örgütlerinin güçlenmesine, haksız rekabete, vergi adaletsizliğine yol açmasının yan sıra yolsuzlukla mücadeleyi sekteye uğratacağını kararnameyi geçiren bakanlarımız da kabul ediyor olmalı. Ülkemiz siyaseti için çok önemli bir kazanım olduğunu düşündüğüm CTP Dış İlişkiler Sekreteri ve Girne Milletvekili Fikri Toros kararnamenin Kuzey Kıbrıs’ı uluslararası arenada itibarsızlaştıracağını öngörüyor ve uygulamanın, Kıbrıs'ın kuzeyini ‘uluslararası kara para takip radarlarına sokacağı’nı savunuyor. 

Madem Türkiye’de uygulanan tebliğlerin de ithal edilmesi söz konusudur artık, bu kararnamenin alanında bir ilk ve son kararname olacağı zannına kapılmamalıyız. Türkiye’de Varlık Barışı uygulamasında önceleri kayıt dışı para vergilendiriliyordu, sonraki versiyonlarında vergi oranı düşürüldü ve nihayetinde kaldırıldı. Kayıt dışı para yeter ki gelsindi vergi de istemeyize dönüştü iş. Demek ki, bir başka gün aniden Bakanlar Kurulumuz bir başka kararname daha çıkartabilir ve % 2,5 vergiyi % 1,5’a ve bir diğer gün sıfır vergiye çekebilir. Türkiye’de de oranlar giderek küçültülerek sıfırlandı çünkü. 

Vergi Barışı adı altında kayıt dışı paranın ülkeye getirilmesi uygulaması çoğu kez Türkiye’de olduğu gibi beklenenin altında bir kaynak sağlıyor. Gerçi bizim kararnamenin adrese teslim bir kararname olduğu, yurt dışından, Malta’da bet işi yapan Kıbrıslı Türk bir ‘iş insanı’nın nakit milyonlarca dolarının ülkeye getirileceği ileri sürülüyor. Zira AB üyesi Malta kısa bir süre önce, 25 Haziran 2021’de kara para aklamanın önlenmesindeki zafiyetleri nedeniyle uluslararası kuruluş FATF (Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü ) tarafından gri listeye alındı ve FATF’ın ilgili yönetmeliklerinin Malta’da hızla geçirilmesi ve uygulanması söz konusu olmadan ülke gri listeden çıkamayacak. Malta’da artık işler eskisi kadar kolay olmayacak. 

Yurt dışındaki kara paranın ya da kayıt dışı paranın valizde saklanacak hali yok, ya mülkler üzerinden aklanmıştır ya bir şirket üzerinden ithalat/ihracat sermayesi olarak yıkanmaktadır. Nitekim yurt içindeki kara paralar da aracılara verilen komisyonlarla evler, restoranlar, devasa binalar satın alınmış gösterilerek aklanıyor. O halde, kararnamenin sıcak para akışı yoğun şirketlere cazip geleceği açıktır. Covid-19 ortamında sıcak para kimde olur? Herkesin aklına uyuşturucu satıcıları geliyor ama yurt içinde ve yurt dışında online bet işi yapanlar nedense gelmiyor. İster misiniz bu para trafiği yeni kararnamelerle giderek vergisi düşürülerek devam etsin ve hatta yurt dışında ofisini kurduğu bilinen başka bir elektronik betçinin paraları da Kuzey Kıbrıs’a bu yolla aktarılsın?

Doğu Akdeniz’deki hak kavgasından ve Anastasiadis’in tersine ‘iki devletli çözüm’ şiarının açık açık savunulmasından ötürü Kıbrıs’ın kuzeyini gri ve kara listeye sokmak için uygun zamanın beklendiği bir ortam mevcutken bunların yapılması ayrıca ilgi çekici kuşkusuz. FATF’ın yeryüzünün en küçük adası, 21 kilometrekarelik Nauru Cumhuriyeti’ni ya da 2.000 nüfuslu Nieu adasını gri listeye aldığını hatırlarsak, KKTC’yi bu koşullarda büyük bir iştahla yutacağından emin olabiliriz. Bizde kara para aklanırken güney komşumuz, AB ya da FATF boş mu duracak? 

Salgın şartlarının hangi hükümet kombinasyonu iktidarda olursa olsun her hükümeti çok zorlayacağı tartışmasız doğrudur. Devletin kasasında para yok ve bütçedeki açık bu kararnameyle yarını düşünmeden bir nebze kapatılacak.

Peki yarın ne olacak? Kuzey Kıbrıs’ın gri listeye girmesi durumunda banka transferleri Türkiye üzerinden bile bir hayli sorunlu olacak, transferlerin maliyeti bankaların riskleri nedeniyle artacak ve transfer prosedürleri uzayacak. İhracatın önü kesilecek, ithal malların fiyatı uçacak. IMF’nin son bir araştırmasına göre, gri listedeki ülkelerde sermaye girişlerinin GSYİH'nın % 7,6'sı oranında azaldığını ortaya koyuyor. Gri listedeki ülkelerde yabancı yatırım ise GSYİH'nın % 3’ü oranında düşüyor. Portföy girişleri ortalama olarak GSYİH'nın % 2,9'u kadar, diğer yatırım girişleri ise ortalama olarak GSYİH'nın % 3,6'sı oranında azalıyor. IMF için yapılan bu çalışma tanınan ülkeler için, bizdeki sonuçları katlanarak halkı daha da yoksullaştıracaktır.

Dolayısıyla, kırmızı halıyla selamlanarak devletin kasasına giren para, Alaaddin’in uçan mor halısıyla halkın cebinden hızlıca çıkabilir sonunda. Etrafı saran sıçanlar kolay yolla para elde etmeye alışkın, zor olanı başarmayı aklı kesmeyecek vasatlıkta olduğu için zoru başaranların hakkına hukukuna tecavüz edebilir. Ama biz ucuz ve pis işlerle para yapanların saygın insan mertebesine yükseltildiği nadir toplumlardan biri değil miyiz? Bu kadar sahtekârın, bunca dolandırıcının muteber iş insanı yerine konduğu çok ülke var sananlar, gerçekten yanılıyor. Mesleğini sorun insanlara önce, doktor mu mühendis mi öğretmen mi; bilmem ne şirketinin CEO’su olarak online betçi mi tefeci mi uyuşturucu kaçakçısı mı…

Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz

share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın