Kıbrıs Gerçek haber portalının Genel Yayın Yönetmeni Çağlar Yüksel'in 2 Ağustos 2021’de evinin garajında uğradığı oraganize ve planlı saldırıda 4 sanık Ağır Ceza’ya sevk edildi. Ağır Ceza’da davanın 28 Mart’ta görüşülmeye başlanmasına karar verildi.

Hatırlanacağı üzere olay günü sanık Okan Bolatçıoğlu’nun Yüksel’i evine kadar takip ettiği belirlenmiş, Polis bölgede baz istasyonu sinyallerinden Çağlar Yüksel’in evinin yakınlarında pusuya yatan diğer 3 sanığa haber verenin, suç şebekesinin başı Bolatçıoğlu olduğunu tespit etmişti. 

Yüksel’in evinin dibinde karanlıkta pusuyu kuran, Arena Fight Club işletmecisi Tarkan Kazım Ozansoy bacağının arasına sakladığı beyzbol sopası ile beraberindeki Mehmet Tunç Altınoluk’un güvenlik kameralarından görüntülerinin eşleştiği ve olayda kullanılan aracın şoförlüğünü ise Ahmet Ateş’in yaptığı ortaya çıkmıştı. Organize saldırı gecesinde, Yüksel’in arkasından sessizce gelen Mehmet Tunç Altınoluk, Yüksel’in ağır yaralanmasına ve başına 11 dikiş atılarak geçici hafıza kaybı yaşamasına neden olmuştu. 

Okan Bolatçıoğlu’nun kullandığı kırmızı renkli Range Rover marka aracın Tekin Arhun’un kardeşi Ömer Arhun’a ait Özmerhan Automotive Ltd’den alındığını ortaya çıkarmıştık

Saldırı sonrasında Mikro-Makro, Okan Bolatçıoğlu’nun kullandığı kırmızı renkli Range Rover marka, KS 400 plakalı aracın Tekin Arhun’un kardeşi Ömer Arhun’a ait Özmerhan Automotive Ltd’den alındığını tespit ederken, yurttaş gazeteci Serdinç Maypa kendi Facebook hesabından bir paylaşım yaparak, önemli iki iddia ortaya atmıştı.

Serdinç Maypa iddia etmişti: 'Çağlar Yüksel'in darp edileceğine yönelik Polis'e olaydan 12 gün önce yapılmış bir ihbar vardı'

Maypa, gazeteci Çağlar Yüksel’in 'dövdürüleceği'ne ilişkin 12 gün önce Polis’e bir ihbar yapıldığını, Tekin Arhun ve Ömer Arhun’un ‘talebi’ ile Mahmut Şimşekatan’a Çağlar Yüksel’in darp edilmesi işinin verildiğinin Polis’e önceden ihbar edildiğini yazmıştı.

'İhbarda Tekin Arhun, Ömer Arhun ve Mahmut Şimşekatan'ın Çağlar Yüksel'i dövdüreceği söylendi'

Olay öncesinde Polis’e ‘yüz yüze’ yapılan ihbarın, olay olduktan sonra Polis tarafından değerlendirilmediğini ve Tekin Arhun, Ömer Arhun ve Mahmut Şimşekatan’ın derhal gözaltına alınması gerekirken sadece Mahmut Şimşekatan’ın günler sonra Polis’e kendisinin teslim olduğunu belirten Serdinç Maypa, neden hâlâ Tekin Arhun-Ömer Arhun kardeşlere bir işlem yapılmadığı sorusunu sormuştu.

'Çağlar Yüksel olayı ile bağlantılı o tarihlerde tutuklu zanlı olan Okan Bolatçıoğlu'nun aracında bulunan silah tornadan geçirilmişti. Hedefteki başka bir gazeteci mi öldürülecekti?'

Serdinç Maypa bir başka iddia daha ortaya atarak, olayla bağlantılı olan ve tutuklu bulunan Okan Bolatçıoğlu’nun Ömer Arhun’un şirketinden alınmış KS 400 plakalı aracında bulunan silahın 'tornadan geçirildiği’nin ileri sürüldüğünü açıklamıştı.

Tornadan geçirilmiş silahla bir başka gazetecinin öldürülmesi mi planlanıyordu sorusu sorulmuştu

Silahla bir başka gazetecinin öldürülmesinin planlanmış olabileceğini kaydeden Serdinç Maypa, 'Polis teşkilatımız azmettiricilerin isimlerinin ihbar sırasında ve olay gerçekleştikten sonra ortaya çıkan isimler ile eşleşmesine rağmen, 1 tutuklama ve bir de teslim olma işlemi ile bitiyorsa, bu olay öylece kapanıyorsa, bu ülkede bu günden itibaren tüm gazetecilerin korunmaya ihtiyacı vardır demektir!’ ifadelerini kullanmıştı.

Mahmut Şimşekatan daha önce Çağlar Yüksel'i arayıp 'Tekin Arhun abimdir, hakkında haber yapma, istersen reklam verelim' demiş; Yüksel teklifi reddetmişti

Saldırı sonrasında Mahkeme’ye çıkarılarak 2 gün tutukluluk kararı alınan Mahmut Şimşekatan’ın öncesinde Çağlar Yüksel'i aradığı, 'Tekin Arhun abimdir, hakkında haber yapma, istersen reklam verelim' dediği belirlenmişti. Çağlar Yüksel bu isteği kabul etmediğini kamuoyu ile paylaşmıştı.

Mikro-Makro, reklam ya da para karşılığı yanlı haber yapmayan, karşılığı ödenince haber kaldırmayan bağımsız gazetecileri ve Polis Teşkilatı ile birlikte kamuoyunu uyarır:  Azmettirenler belirlenip yargılanmadığı sürece bu yerel suç çetesi çok ciddi yeni suçlar işlemeye gebedir!

Polis nedense olaydaki azmettirenleri suçlamadı, çeteyle organik ilişkisi olduğu aşikar, azmettirmekte şüpheli konumundaki kişilerin ifadesini bile almadı. 

Mikro-Makro, Çağlar Yüksel’e darp olayında azmettirenler belirlenip yargılanmadığı sürece adamlarının tutuklanmasının, eli kanlı bir suç çetesinin aramızda olduğunu gerçeğini ortadan kaldırmayacağını hatırlatır. Bu yerel çetenin çok ciddi yeni suçlar işlemeye gebe olduğu konusunda başta reklam ya da para karşılığı yanlı haber yapmayan, karşılığı ödenince haber kaldırmayan bağımsız gazetecileri ve Polis Teşkilatı ile birlikte kamuoyunu uyarır.