Yazılar

Duymayan kalmasın!

Rum mallarına hukuksuzca el koymamız neticesinde aldığımız ahın bir tecellisi olarak, Kuzey Kıbrıs o listeye girdiği gün, Kıbrıs Rum Yönetimi her bir koldan akbabalar gibi tepesine üşüşeceğinden bir daha listeden çıkamayacaktır.

KKTC’nin tanınmamışlığından yararlanan pek çok suçluya kucak açan ülkemiz politikacıları ‘suçlusevici’dir diyebiliriz. Gerek yerel gerek uluslararası suçluları bağrına basmasıyla meşhurdur bizim siyasetçilerimiz. Görmezden gelinecek suçlular olmalı ki etraflarında, işlenen suçların üzerini örtebilsinler ve karşılığını fazlasıyla alabilsinler. 

Eskiden Kıbrıs Türk sağı suçluseverdi. Kıbrıs Türk solundan, sol ve devrimcilik tadında hiçbir şey kalmadığı için geriye, solcularımız da suçlusever olduklarını birçok kez ispat etmiştir. Devrik oyuncular olur da iktidar partisi ile hükümetçilik oynarlar umuduyla, muhalefet yapma ehliyetlerini bile yitirmiştir.

Siyasetçileri, sendikacıları dâhil birçok unsur ya nemalandıklarından ya özel hayatlarına dair açıkları bulunduğundan ya da sırf reklam aldıklarından ülkenin yerel suç çetelerini alkışlayabilmektedir.

Suç çetelerinin yereli, Türkiyelisi yoktur; hiçbirinin farkı yoktur ki birbirinden. Nerede doğmuş olurlarsa olsunlar toplumlarının yararına çalışmazlar. Suç çeteleri sadece kendi PR’larını yapmak için ara sıra iaşe dağıtırlar. 

Birkaç senedir konuştuğum birçok insan “mafyanın KKTC Devleti’ne çöktüğüne inandığı”nı söylüyor. “Muhalefetin, polisin, basının ve yargının hiçbir şey yapmaması”ndan şikâyet ediyor. İktidarı ve muhalefeti birlikte, kurumları da çökmüşse bir ülkenin, o ülke zaten ölmüştür. Ama bilirsiniz ölülerin cenazesi kamu sağlığı adına kaldırılmak zorundadır. 

Bir virüsün nelere mal olduğunu gördük. Dünyada iyi de kötü de hızla ülkeler arasında yayılıyor. Kötü işlerin merkezi Kuzey Kıbrıs’ın kara para aklayan ülkeler listesine alınacağını, naaşının da böyle gömüleceğini söylüyor akıl. 

2007’de dünya KKTC’yi neredeyse kara para aklayan ülkeler listesine sokuyordu hatırlarsanız. Uluslararası kuruluş, Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF), 2007 yılının Ocak ayında Roma’da yaptığı toplantıda, Angola, Komorlar, Libya, Sao Tome Principe, Sudan, Bahreyn, İran, Kuzey Kore, Türkmenistan, Belarus ile birlikte Kuzey Kıbrıs’ı incelenmesi istenen 11 ülke arasına almıştı. Bizimkilerin eli ayağı birbirine dolanmış, yasaları jet hızıyla geçirip ilk seferinde paçayı kurtarmışlardı. Artık kurtaracak paça da kalmadı faça da…  

Doğu Akdeniz’de işler karıştıkça Kıbrıs’ın kuzeyinin dünya ile bağlarının tamamen kopartılacağını kavramak için satranç ustası olmaya gerek yok. O günler geldiğinde, Kıbrıslı Türk tefecileri, orijinal Kıbrıslı sanal betçileri, uyuşturucu tacirleri ve silah kaçakçılarıyla, ‘Kıbrıslı Türklük’ damarı kabarmış bir endamla, birlikte yürüyen politikacılarımızın kimseye sunacakları temiz kağıtları da olmayacak. 

FATF’ın üç listesi var: Gri, koyu gri ve kara liste. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs 2007’de FATF tarafından uyarılmış, Kuzey Kıbrıs gereken yasaları geçirdiği için gri listeye alınmamış fakat Türkiye 2010’da gri listeye havale edilmişti. Türkiye yürürlüğe koymadığı yasaları Meclis’ten geçirince 2014’de listeden çıkarılmıştı. Ancak Türkiye’nin son yıllarda yeni Osmanlılıkla gösterdiği yüksek başarıdan öyle bir korktu ki Batı, 2019’da Türkiye’yi tekrar gri listeye alınabileceğine ilişkin uyardı!

Türkiye gri listeye alındığında, arkasından ‘Türkiye’nin alt yönetim bölgesi’ olarak görülen Kıbrıs’ın kuzeyinin de gri listeye girmemesi için bir sebep yok. ‘Suç Gelirlerinin Önlenmesi Yasa Tasarısı’ tam 8 senedir tartışılmaktadır ve hâlihazırda Meclis’e sevk edilmemiştir. Her sene Kıbrıs’ın kuzeyi yasayı geçirmediği için uyarılmaktadır. 

Kıbrıs’ın kuzeyinin gri listeye alınması Güney Kıbrıs’a eşsiz bir propaganda zemini sağlayacaktır. 

Turist gelmeyince, öğrenciler gidip de dönmeyince ülkeye ne olduğunu salgın sonrası görmüş durumdayız. FATF’ın gri listesine girmek, bu durumun kalıcı olması demektir. 

Bugün devletin içinde devletlerini kuran çetelerin oyuncağı olan politikacılarımız gri listeye girecek oluşumuzun ortak mimarlarıdır.

Rum mallarına hukuksuzca el koymamız neticesinde aldığımız ahın bir tecellisi olarak, Kuzey Kıbrıs o listeye girdiği gün, Kıbrıs Rum Yönetimi her bir koldan akbabalar gibi tepesine üşüşeceğinden bir daha listeden çıkamayacaktır. Duymayan kalmasın!
 

Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz

share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın