Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı, avukat Hasan Esendağlı geçen yaz alelacele Olağanüstü Genel Kurul'u toplayarak geçirilmesine öncülük ettiği tüzüğü geri çekmeye karar verdiklerini beyan etti.
Tüzüğün Avukatlar Yasası’na, Yüksek Adliye Kurulu Yasası’na ve Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülüyordu. Ancak Anayasa Mahkemesi’ndeki son duruşmanın tutanaklarına göre, Esendağlı tüzükle yanlış yaptığını hiç kabul etmedi. Aksine davayı açan Demokrat Parti’nin 30 Ekim’de aldığını ileri sürdüğü davayı geri çekme kararını iptal etmeyi başaramadığını ve dava açma kararının Demokrat Parti’nin tüzel kişiliğinin bir kararı olmadığı iddiasından hareketle, celpnamelerin yok hükümünde olduğunu belirtti.
Esendağlı son celsede, meslektaşlarından yüzde 80 onay almasına karşın tüzük aleyhine dava açıldığını, Mahkeme huzurunda ve Mahkeme dışında tüzüğü bahane etmek suretiyle içteki ve dıştaki basın organları üzerinden Baro’ya saldırılar yapıldığını ileri sürdü. Tüzük tartışmasının Baro’nun çok zamanını aldığına ve bu hususun meslektaşlarında bir bıkkınlık yarattığına değinerek, sonunda bu sürecin sakıncalarının tüzükten bekledikleri faydaları aştığını kaydetti.
Hasan Esendağlı tüzüğe karşı açılan davanın ortadan kaldırılması için epeyi çaba sarf ettiklerini ancak bunların hiçbirinin karşlılık görmediğini, bu sürecin devam etmemesi için tüzüğün iptali yönünde Baro Konseyi’nin bir karar üretip, bu kararın Olağanüstü Genel Kurul’da değerlendirilmesini gündemlerine aldıklarını ifade etti.
Mahkeme’den Baro Konseyi kararı ve Olağanüstü Genel Kurul kararının belirlenmesi için süre talep eden Esendağlı, meslektaşlarının %80’ine yakınının bir fayda beklediği ve iradesini yansıttığı bu yasal düzenleme ile ilgili başka bir yasal zeminde, başka çalışmalar yapmaya devam edeceklerini vurguladı.
Duruşmada tüzüğün Anayasa’ya aykırı olduğuna dair Başsavcılık görüşüne hiç değinmeyen Esendağlı’nın tüm bu beyanından ne anlaşılıyor? Tüzüğe karşı açılan davanın geri çekilmesi için her şeyi yaptık ama geri çektiremedik; dava geri çekilseydi tüzüğü Savcılığın Anayasa’ya aykırılık görüşüne rağmen uygulardık demiyor mu? Ama madem davayı geri çektiremedik o halde tüzüğü iptal ederiz ve başka yasal zeminde başka çalışmalar yaparız görüşünü savunmuyor mu?
Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı’nın Anayasa’ya aykırı düşmek gibi bir derdi olmaması eşine hiç rastlanılmamış bir durum değil midir? Anayasa’yı en çok önemsemesi gereken Barolar Birliği’nin seçilmiş başkanı, dava geri çekilseydi Anayasa’ya aykırılık görüşünü yok sayıp tüzüğü değiştirmeyeceğini açıkça nasıl savunabilir?
Avukatların bir yığın sorunu ve hükümetin hukuk dışı pek çok yanlış uygulaması varken nedense Başkan Esendağlı ‘Hakların Korunması İnisiyatifi’ ile çıkar gruplarının haklarını savunuyor, hükümetin hukuksuz uygulamaları karşısında neredeyse hiç tepki göstermiyor. Kendisine yakın olan genç meslektaşlarına menfaat sağlayarak yandaş yaratma, uzakta duran diğerlerini muhalif olarak işaretleme politikası güttüğü iddialarını dikkate alınca Esendağlı başkanlığındaki Kıbrıs Türk Barolar Birliği’nde suların durmayacağı öngörülebilir.
Bir başka öngörüyse, Esendağlı’nın yazdığı bu örgütlenme algoritmasının Kıbrıs Türk toplumsal örgütlenme kodlarıyla benzerlik göstermediğidir. Ve kodu dışarından gelme, kökü bu topraklarda tutmayacak itirazsız yandaşlık bekleyen, muhalifi hedef alan, öz eleştiri vermeyen, hatalarını kabul etmeyen, güç için umarsızca yasaları delebilen, pişkince çıkar odaklılığı merkeze koyan bir programla Barolar Birliği’nin yönetilemeyeceğidir.
19/12/2024 tarihli Anayasa Mahkemesi duruşma tutanaklarını pencereden kaydırarak okuyabilirsiniz:
Yorumunuz