Özel Araştırmalar

KKTC’nin yeni dolandırıcıları, Yahoo boys grupları iş başında!

Uzun zamandır adaya 3. ülkelerden öğrenci olarak gelen bir kısım genç oldukça lüks yaşam tarzlarıyla dikkat çekiyor...

KKTC’de öğretim veren 19 üniversitenin yanı sıra öğretime başlama iznine sahip ancak işlemleri devam eden 3 üniversite; kurulmuş ancak öğretim yapmalarına henüz izin verilmemiş ve periyodik takibine devam edilen 7 üniversite bulunmaktadır. 

YÖDAK’tan (Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu) KKTC Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) gönderilen ve izini MEB tarafından iptal edilen 1 üniversite dışında ayrıca 3 üniversite ve Cumhuriyet Meclisi'nde kurulmak için izin bekleyen 3 üniversite daha mevcuttur.

İzni iptal edilen ve Meclis’te bekleyenlerle birlikte 4’ünü dışarıda bıraksak bile, 19 üniversitenin 32 üniversiteye çıkma ihtimali yok sayılamaz. 

Bu tablo, yüksek öğrenim sektöründe bunca rekabete rağmen küçümsenemez bir kârlılık olduğunu gösteriyor.

Üniversitelerde okumaya gelen öğrenci profiline baktığımızda, YÖDAK’ın en son raporuna göre, 2018 yılında üniversitelerde okuyan KKTC’li ve T.C’li öğrencilerin sayısı kısmen düşerken, yıllar içinde düzenli bir şekilde üniversitelere 3. ülkelerden gelen öğrencilerin sayısı belirgin bir şekilde artmaktadır. Kuşkusuz bu, büyük bir başarıdır.

Kıbrıs’ın kuzeyine sadece 3. ülkelerden gelen öğrenci sayısı 2009-2010’da 3.754 öğrenci iken 2018 yılı itibarıyla bu sayı 35.859 öğrenciye çıkmıştır.

3. ülkelerden gelen uluslararası öğrenciler arasında Afrika kıtasından gelen öğrenciler ilk sırayı almaktadır.

Ülkemiz, son rakamlara göre 17.935 Afrikalı öğrenciye, ardından 16.499 Asyalı öğrenciye ev sahipliği yapmaktadır.

Afrikalı öğrenciler arasında 6.795 öğrenci ile Nijeryalı öğrenciler açık ara ile başı çekmektedir.

Nijeryalı öğrencileri Zimbabwe (2.659), Libya (1.390), Mısır (1.196) ve Kamerun (1.083) takip etmektedir.

Asya’da gelen öğrencilerde ise ilk sırayı 3.155 öğrenci ile Ürdün, ardından Suriye (2.288), Pakistan (2.229), İran (2.129), Irak (1.538) ve Filistinli (1.144) öğrenciler oluşturmaktadır. 

Kuzey Kıbrıs’a kıyasla Kıbrıs’ın güneyine Yunanistan ve Avrupa dışındaki 3. ülkelerden 2017-2018 döneminde gelen yabancı öğrenci sayısının toplamı ise 7.999’dur ve bu öğrencilerin çoğu, 4.054 öğrenciyle, Hintlidir.

Kıbrıs'ın güneyine Yunanistan ve Avrupa bölgesi dışında 3. ülkelerden gelen öğrenci sayısı

Hindistan’dan gelen öğrencileri sırasıyla Bangladeş (643), Nepal (637), Pakistan (561), Nijerya (382), Çin (101), Zimbabwe (106) takip etmektedir.

Kuzey Kıbrıs'a ekonomik durumu çok iyi olmayan 3. ülkelerden okumak için gelen öğrencilerimiz için, Kıbrıs, ev kiralarının yüksek olması, ülkede öğrencilerin çalışarak geçimlerini sağlayacakları yeterli iş alanı olmaması gibi nedenlerle çok cazip koşullar sunamamaktadır. 

Özellikle Afrika kıtasından gelen öğrenciler sosyo ekonomik ve kültürel farklılardan ötürü dışlandıklarını, ayrımcılığa uğradıklarını, daha iyi bir yaşamı hak ettikleri halde ırklarından dolayı fırsat eşitsizliğine maruz kaldıklarını dile getirmektedir. 

Bu gençler işe alınmayabilmektedir; hasbelkader işe alındıklarında yarı ücrete çalıştırılabilmektedir. Afrikalı gençler Kıbrıs’ın kuzeyinde uygun şartlarda kiralayacak ev bulamadıklarını, kadın olmaları durumunda yoğun şekilde tacize uğradıklarını ifade etmektedir. 

Plansız bir şekilde, sırf kâr hırsıyla KKTC’ye Afrika’dan ve Asya’dan gelmesi teşvik edilen öğrenciler hem okuyup hem çalışabilecekleri bir coğrafyada yaşayacaklarını sanırken şartların hiç de bekledikleri gibi olmadığını görüyor ve sonunda bir kısmı yaşayabilmek için suç işlemek zorunda kalıyor. 

Elbette üniversiteyi burada bitirdikten sonra ülkemizde kalan çok başarılı gençlerimiz de var. Tıpkı Mikro-Makro haber portalının tüm yazılımını yapan ve haber sitemizin özel dosyalarını kodlayan, KKTC'de üniversiteyi onur belgesi alarak bitiren, ekibimiz üyelerinden, bilgisiyar mühendisi arkadaşımızın Nijeryalı olması gibi...

Ama herkes bu zorlu yolculuğu hayal ettiği gibi bitiremiyor ve suça karışıyor. İşlendiği bilinen suçlar arasında uyuşturucu tasarrufu ve uyuşturucu satışı 3. ülkelerden gelen kişilerin en çok işlediği suç türü olarak görülüyor. 

Mahkemeler’in her sene hazırladığı raporlara göre, Ağır Ceza Mahkemeleri huzurundaki davalar arasında her yıl uyuşturucu madde tasarrufu, uyuşturucu madde satma, kenevir yetiştirme en çok işlenen suç olarak öne çıkıyor.

Mikro-Makro’nun bazı güvenilir kaynaklardan aldığı ve farklı kaynaklardan teyit ettiği bilgilere göre uyuşturucuyla bağlantılı suçların %70 gibi ezici çoğunluğu Nijerya vatandaşları, ardından Ürdün yurttaşları tarafından işleniyor.

Bu dosyanın önümüzdeki günlerde yayınlanacak ikinci bölümünde, uyuşturucu suçlarının hangi kanallar üzerinden işlenebildiğini aktaracağız.

Okumakta olduğunuz ilk bölümde ise bugüne kadar değinilmemiş, polis ve dolayısıyla Mahkeme kayıtlarına henüz nadiren giren, uyuşturucu satışından çok daha fazla işlendiğini ileri süreceğimiz başka bir suçtan bahsedeceğiz.

Uzun zamandır adaya 3. ülkelerden öğrenci olarak gelen bir kısım gencin lüks yaşam koşulları dikkat çekiyor. Revaçta olan rengiyle gri, koyu renk camlı, son model Mercedes marka otomobiller favorileri… Giysileri, ayakkabıları ve aksesuarlarıyla oldukça kaliteli giyiniyor, esnafı harcadıkları parayla bir hayli memnun ediyorlar.

Gelin şimdi Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Afrikalı öğrencilerin ağzından bu gençlerin ne iş yaptığını dinleyelim önce:

Kıbrıs’ın kuzeyine öğrenci olarak gelen, 25 yaşında, sürekli Kıbrıslı erkeklerin tacizine uğramaktan rahatsız olduğunu dile getiren Nijeryalı bir kadın anlatıyor...

Türkçe
İngilizce
 

‘Kuzey Kıbrıs'ta ne tür Nijeryalılar bulabiliriz? sorusunu şöyle cevaplıyor genç kadın: “Orası tam bir vahşi orman! Kıbrıs'ta dolandırıcılık çok yaygın (...) Yollarda gösterişli arabalar görmek sıradan bir şeydir ve arabaların sahipleri size rahatlıkla otomobillerini dolandırıcılık yaparak aldıklarını söyleyecektir. Dolandırıcılık burada çok normalleştirildi; bu delilik. Sadece erkekler değil kadınlar da yapıyor”

“Nijerya'da insanların dolandırıcılık yaptığını biliyorum ama hiçbirine rastlamadım. Kıbrıs'ta onları her gün görüyorsunuz”

Türkçe
İngilizce
 

“Peki sen dolandırıcılık yaptın mı?

Yapmadım. Bir gün saçımı yaptırıyordum ve saçıma rasta yapan dolandırıcılık yapıp yapmadığımı sordu. Rastacıya ‘hayır’ dedim ve çok şaşırdı. Bana kesinlikle bir ‘picker’ olabileceğimi söylemeye devam etti. ‘Picker’, yani seçici, sahtekârlık yapmak için aramaları seçen ve "müşterilerle" konuşan kadındır.

“Hükümetin bu sorunu çözmek için zaman ayırdığını düşünmüyorum çünkü ekonomi dolandırıcılık parasıyla ayakta duruyor”

Türkçe
İngilizce
 

Burada dolandırıcılığa şiddetle karşı olan bir adam tanıyorum. O da benim gibi harçlıkla geçiniyordu. Adamı birkaç hafta önce gördüm ve güzel bir araba kullanıyordu. Bana baktı ve açık açık, karantina sürecinin onun için gerçekten zor geçtiğini söyledi. Gerçekten iflas etti ve dolandırıcılık yapmaya başladı. Hükümetin bu sorunu çözmek için zaman ayırdığını düşünmüyorum çünkü ekonomi dolandırıcılık parasıyla ayakta duruyor.”

“Burada dolandırıcılık yapanların sadece Nijeryalılar olmadığını belirtmenin de önemli olduğunu düşünüyorum”

‘Devlet dolandırıcılara müdahale ediyor mu?’ sorusunu ise şöyle cevaplıyor genç kadın:
"Emin değilim ama buradaki [Kuzey Kıbrıs’taki] hükümetin dolandırıcılığı bu kadar büyük bir suç olarak gördüğünü sanmıyorum. Seni çok parayla bulurlarsa, buna el koyarlar, ama seni suçlayacaklarını ya da hapse falan götüreceklerini sanmıyorum."

“Nijerya'dayken, herhangi birini dolandırıcılık yaparken yakalamış olsaydım kesinlikle ifşa ederdim, ancak burada o kadar yaygın ki bildirmek saçma olurdu”

"Burada dolandırıcılık yapanların sadece Nijeryalılar olmadığını belirtmenin de önemli olduğunu düşünüyorum. Geniş bir insan yelpazesi dolandırıcılık yapıyor.

Dolandırıcılık çok normal, insanlar buraya barışçıl bir şekilde dolandırıcılık yapacak bir yer bulmak için geliyorlar.

Nijerya'dayken, herhangi birini dolandırıcılık yaparken yakalamış olsaydım kesinlikle ifşa ederdim, ancak burada o kadar yaygın ki bildirmek saçma olurdu. İlk ev arkadaşım bana neden sahtekârlık yapmadığımı anlamadığını ve bana öğretmeye istekli olduğunu söylerdi.”

Türkçe
İngilizce
 

“Ama daha iyisini karşılayabilecek durumdaysanız, rahat bir ortamda yaşamak isteyen bir dolandırıcı değilseniz Kıbrıs'a gitmeniz için hiçbir neden yok. Yedi yıldır burada olduklarını söyleyen insanlar görüyorum ve bunun nasıl mümkün olduğunu bile anlamıyorum.”

Nijeryalı başka kadın ve erkeklerin yazdıklarını da okuyalım:

Türkçe
İngilizce
 

Nijeryalı bir diğer genç kadın, 'Mummy Pounds' Twitter'dan sohbet ettiği kişilere cevaben: “Fuhuştan bahsetti, ancak hem siyahi hem de Türk erkeklerin cinsel tacizinden, kadınları döven şiddet yanlısı erkeklerden ve adadaki çok sayıda Nijeryalı dolandırıcıdan bahsetmedi” diyor.

Türkçe
İngilizce
 

‘Papa wemba!” takma adıyla başka bir Twitter kullanıcısı: “Kıbrıs Yahoo boys’larla dolu” ifadelerini kullanıyor.

Türkçe
İngilizce
 

'Sophisticated Aboki' ise şöyle yazıyor:
“Kıbrıs ve Türkiye, Yahoo’dan adamların ve fahişeliğin merkezi. İş yok diye duydum… Daha iyi bir ülkeye aynı paraya veya biraz daha fazlasını ekleyip gidebilecekseniz, neden böyle bir ülkeye gitmek için çok para harcayasınız ki… “İnsanları bırakın seyahat etsin” diyenler: Akıllıca yatırım yapın, pişman olmazsınız.”

Daha çok Nijeryalıların aktif olduğu nairaland.com’daki bir foruma gidelim şimdi de:

Türkçe
İngilizce
 

'Nuzo 1' maslahı ile bir üye şunları yazıyor: “Nijeryalılar Türkiye'yi ve Kuzey Kıbrıs'ı mahvetti. Kuzey Kıbrıs'taki Nijeryalıların yarısı öğrenci vizesine sahip ancak eğitim almıyor. Bunlar hırsız, uyuşturucu satıcıları ve çoğunlukla internet dolandırıcılarıdır. Dörtte biri gerçek öğrenciyken, kalan çeyreğin süresi geçmiş izinleri var (…) Tıpkı Malezya gibi Kuzey Kıbrıs da, dolandırıcılık parasının Kuzey Kıbrıs'da izlenememesi nedeniyle Yahoo boys'lar için güvenli bir sığınaktır.”

Röportajlarda ve Tweetlerde geçen Nijeryalı ‘Yahoo boys’ diye tarif edilen gruplar kimlerden oluşur ve ne iş yaparlar?

'Yahoo boys', 'Yahoo Yahoo', 'Yahoo Plus' ve 'Yahoo Plus Plus', Niyerja’da oldukça yaygın internet üzerinden çeşitli dolandırıcılıklar yapan gruplara verilen genel ad olarak tanımlanabilir.

İlk dolandırıcılıklarını Yahoo hesaplarından yaptıkları için bu adı almışlardır. Nijerya’dan internete 1995’de ilk kez bağlandığı dikkate alınarak, Yahoo boys’ların 1995’ten sonra ortaya çıktığı düşünülmektedir. G-mail’in popülerleşmesi ile internet üzerinden sahtekarlık yapanlara artık 'G-boys' da denebiliyorsa, bu çeteler için dünyada kabul gören ve halen kullanılan tanımlama ‘Yahoo boys’dur.

Yahoo’ların dışında, daha fazla teknik altyapıya hakim 'Next Level Cyber Criminals' olarak ikinci bir grup, daha çok siber saldırılar düzenleyerek özellikle internet üzerinden şirket dolandırıcılıklarında öne çıkan bir grup olarak bilinmektedir.

İşsizliğin yoğun yaşandığı Afrika ülkelerinde ki Nijerya’da işsizlik oranı 2020’de %33.5 gibi çok yüksek bir rakamdır, yıllarca işsiz kalmaktansa en hızlısından zengin olmayı tercih eden Yahoo boys gruplarının en fazla ‘tembel’ oldukları için bu yola saptıkları düşünülmektedir.

Sömürgeciler büyük dedelerini vahşice köleleştirmiştir. Avrupalıların büyük dedelerinden ödünç aldıklarını geri almak için bu yola girdiklerini iddia ederler

Yahoo’lar, dolandırıcılık yaparak Batı dünyası tarafından çalınanları geri aldıklarını savunur ve eylemlerinin sadece atalarının çalınan emeklerini talep etmek olduğunu iddia ederler..

Sömürgeciler büyük dedelerini vahşice köleleştirmiştir. Avrupalıların büyük dedelerinden ödünç aldıklarını geri almak için bu yola girdiklerini öne sürerler.

Bir hiyerarşi içinde çalışır; dolandırıcılığı yapmakla meşgul olanlar, para transferleri için bankaları kullananlar, güvenlikten sorumlu olanlar gibi kendi içlerinde farklı görevler alırlar. Gruplar içinde gizlilik ve grup içi dayanışma esastır.

Daha çok 50 yaş üstü kadın ve erkekleri dolandırmak üzere hangi ülkeden bağlandıklarını gizleyecek teknikler kullanarak (VPN-Sanal Özel Ağ), bazen kadın kılığına girerek, hatta seslerini de özel programlar aracılığıyla değiştirerek sohbet etmeye başladıkları kişilerden para, seyahat bileti, elektronik eşya talep etmek ‘Yahoo boys’ların en çok bilinen işidir.

Dolandırdıkları kişi kendisini ziyaret etmek, kendisi ile buluşmak ya da evlenmek istediğini bildirdiğinde grup dolandırıcıları bir daha ulaşılmaz olurlar. Avrupa’da birçok boşanmış kadın ve erkek bu şekilde kandırılarak çok yüksek miktarda parayı bu dolandırıcılara kaptırmaktadır.

Sahte kimlikler kullanarak flört siteleri aracılığıyla tanıştıkları kurbanları gerçek bir romantik ilişki içinde olduklarını düşünür. Kendilerini kurbanlarına sevdiren, hatta aşık eden dolandırıcılar akrabalarından kalan mirası alabilmek için vergi ödemek zorunda olduklarını, önemli denizaşırı seyahatlere gitmek için paraya ihtiyaçları olduğu gibi hikâyeler uydurur ve kurbanları parayı gönderdikten sonra da internet ortamından kaybolurlar.

Dolandırıcıların çalıştıkları yer olarak gösterdikleri şirketler için özel web sitesi yaptıkları ve uydurma şirket direktörleri yarattıkları da biliniyor. Kurban, dolandırıcının çalıştığı yeri uzaktan kontrol etmek istediğinde de düzenek bu yollarla zaten çoktan kurulmuş olur.

Son dönemde bu dolandırıcıların bankalardan polis tarafından takip edilebileceklerini bildikleri için, kurbanlarından kendilerine Gift card göndermelerini istedikleri, gönderilen kodlarla bu gift cardları paraya dönüştürdükleri ve parayı anlaşmalı iş insanlarına komisyon karşılığı vererek işlemlerini gizledikleri deşifre oldu.

Polislerin öncelikle laptoplarına ve cep telefonlarına el koyabileceklerini çok iyi bildikleri için kullandıkları tüm dolandırıcılık cihazlarında özel programlarla görüşmelerin izlerini gizledikleri de tespit edilmiştir.

Başta Nijerya diğer Afrika ülkelerinde Yahoo boys’lar ve Yahoo girls’lerden uzak durmak yaygındır. Toplumsal olarak tüm lüks yaşam tarzlarına rağmen dışlanırlar

Yahoo boys grupları arasında kadınlar da yer alıyor. Genellikle erkek dolandırıcıların yardımcıları olarak para elde ediyorlar. Birtakım kültürel inanışlar gereği Yahoo'lar daha iyi dolandrıcıılık yapabilmek için kadınların şans getirdiğine inanıyor ve daha şanslı olmak için kadınları salt cinsel amaçlarla kullanılabiliyor.

Yahoo boys'ların bir üst kademesinde ise Yahoo Plus'lar bulunuyor. Yahoo Plus’a dönüşmek için ruhani bir rahibe bir miktar para verip, rahibin istediklerini yapmak gerekiyor. Bunlar arasında insan dışkısı yemekten tutun da çocuklara tecavüze kadar birçok insanlık dışı suçun işlenmesi dikkat çekiyor. 'Babalawo' denilen Yoruba kabilelerinin rahipleri, ritüeller için insanların belirli organlarını kullanarak yaptıkları sabunlarla yıkanılmasını isteyebiliyor. Bu nedenlerle de cinayetler işlenerek kesilen organlar ruhani aracılara satılıyor.

Yahoo Yahoo'dan Yahoo Plus'a yükselme süreci din adamları tarafından kolaylaştırılıyor. Nijerya’da bu din adamları yerel Yoruba dini, Hristiyanlık ve İslam gibi ana dinlerin mensubu olabiliyor.

Yahoo erkekleri/kızları genellikle  “işlerine” devam etmelerine yardımcı olabileceklerine inandıkları için geleneksel ruhani rahipler olarak 'babalawo'yu ya da bir papazı veya bir imamı ziyaret edebilirler.

Başta Nijerya diğer Afrika ülkelerinde Yahoo boys’lar ve Yahoo girls’lerden uzak durmak yaygındır.

Lüks yaşam tarzlarına rağmen toplumdan dışlanırlar. Kolaylıkla para elde ettikleri için bunun hep devam edeceğini sanırlar ve sıklıkla iflas ederler. Devamlı olarak hapse düşme endişesi yaşamaktan ruhsal sağlıkları da bozulabilir, hatta mistik ibadetlerde hayatlarını kaybedebilirler.

Daha ileri boyutta teknoloji kullanılarak internet üzerinden yaptıkları dolandırıcılıklarda, cihazlara kötü amaçlı yazılımları tuzak yollarla yerleştirir, değerli bilgileri çalmak veya verilere zarar vermek için bir bilgisayar sistemine veya akıllı cihaza sızar ve bunlar üzerinde kontrol sahibi olurlar. 

Trend Micro’nun raporuna göre, Batı Afrika ülkelerinde Yahoo Boys ve Next Level Cyber Criminals adında iki önemli Hacker grubu öne çıkmaktadır. Özellikle bölgedeki yoksulluk ve işsizlik gibi nedenlerle siber suça yöneldikleri düşünülen dolandırıcıların, işletmelerden her yıl ortalama 2,7 milyon ABD Doları ve bireylerden de ortalama 422 bin ABD Doları kazanç sağladığı belirlenmiştir.

Genellikle 20-29 yaşları arasında ve özellikle sosyal medyada oldukça aktif olan Yahoo boys grupları, teknik olarak karmaşık yöntemlerden ziyade, kişileri ikna ve kandırma yoluyla maddi çıkar sağlar.

Next Level Cyber Criminals grubu ise daha gelişmiş siber saldırı teknikleri kullanır. Genellikle üyeleri 30 yaş üstü olan bu grup, hedefteki şirketlerin üst düzey yöneticilerinin e-postalarını, gönderdikleri kötü yazılım içeren tuzak maillerle ele geçirir ve şirketin finans departmanını kontrolündeki bir hesaba büyük miktarda para göndermesi için kandırır. (BEC) dolandırıcılığı olarak bilinen bu yöntemle kişinin sesini de çalmaları mümkündür ve son derece başarılı teknik yöntemler kullanılarak bu dolandırıcılıklar yapılmaktadır. BEC dolandırıcılarının, Ekim 2013'ten Mayıs 2016'ya kadar bu tür dolandırıcılıklardan 3 milyar ABD doları topladığı hesaplanmıştır.

Bu gruplar yerleştikleri ülkede palazlandıkça tıpkı İtalya’da olduğu gibi mafyalaşabiliyor ve yasa dışı uyuşturucu ticareti yapmaya başlayabiliyor.

İtalya’da 2016’da yapılan bir operasyonda Black Axe (Kara Balta) çetesi, güya İtalyan mafyası tarafından silah taşımaları yasaklandığından balta ve pala kullandığını ve ağırlıklı olarak İtalyan mafyası tarafından ithal edilen uyuşturucuyu dağıtmak ve satmakla uğraştığını ileri sürüyordu. 

Kara Balta çetesinin Nijerya'nın Afrika Neo-Siyah Hareketi'nin parçalanmış bir grubu olduğu ve Benin City Üniversitesi'nden bir öğrenci kardeşliğinden türediği belirlendi.

Nijeryalı çetelerin ortaya çıkışı, 2011 yılında Nijerya'nın Roma büyükelçisi tarafından İtalyan savcılara gönderilen bir mektupta da teyit edildi. Mektupta şunlar yazılıydı: "Maalesef bu tarikatların eski üyeleri suç örgütlerini yeniden kurdukları İtalya'ya girebildiler."

Girne’de ikamet eden Nijerya uyruklu G.C.E. Fotoğraf: Detay Kıbrıs

KKTC’den Danimarka’daki firmanın e-postalarını hackleyip ödemeyi Türkiye’deki şirket yerine KKTC’deki bir şirkete yönlendirmişlerdi

5 Şubat ve 25 Şubat 2021 tarihlerinde Danimarka ve Türkiye’de faaliyet gösteren iki işletme arasında mobilya alışverişi karşılığında ödeme için iki işletme arasındaki yapılan e-posta yazışmalarının hacklenip, hesap alıcı bilgilerinin değiştirildiğini belirterek, Türkiye’deki işletmeye gitmesi gereken 137 bin Euro’nun KKTC’de faaliyet gösteren bir işletme hesabına yönlendirildiği ve hesaptan nakit olarak çekildiği belirlenmiş, paraların Girne’de ikamet eden Nijerya uyruklu G.C.E. isimli zanlıya teslim edildiği tespit edilmişti.

Polis’e ve Mahkeme’ye intikal eden olay Türkiye firmasının diektörünün KKTC’ye gelip Polis’e şikâyette bulunması ile ortaya çıkmıştı. Mikro-Makro'nun edindiği bilgilere göre paranın yattığı Kıbrıslı Türk şirketin sahibi paranın dolandırıcılık parası olduğunu bilmediğini, Nijeryalı zanlının hackerlık yaptığından haberli olmadığını söyleyerek, aldığı komisyonu Polis'e teslim etti.

Yahoo Plus ve Yahoo Plus Plus’lar dini ritüeller için kız arkadaşlarının, hatta annelerine en canice yollarla saldırıyor

İnternet üzerinden yasa dışı yollarla servet yaratmak için Yahoo gruplarının bir kısmı insanlık dışı ritüellere katılarak Yahoo Plus gruplarına dönüşebiliyor. Yahoo Plus’lar sözde manevi ritüellerle, Afrika kültürlerinde ‘Vodou' veya 'Vodun’ olarak bilinen kanlı ibadetlere katılıyor ve bu ritüeller sonrasında kurbanlarını pusuya düşürmekte çok daha zekice stratejiler geliştirebildiklerine inanıyor ve bu ibadetler olmaksızın ‘1 dolar bile kazanamayacakları’nı varsayıyor.

Bir dolandırıcı Yahoo olma aşamasını geçmeden Yahoo Plus olamıyor. Bu ritüeller için kadınlar kaçırılıyor ve kadınların bazen bazı uzuvları kesilebiliyor ya da öldürülebiliyorlar.

FBI nasıl yakalıyor?

2020 yılının Haziran ayında Dubai Polis Gücü, Birleşik Arap Emirlikleri'nde yaşayan on iki Nijeryalı dolandırıcıyı özel bir operasyonla tutuklamıştı. Yapılan altı baskın, şüpheliler uyurken eş zamanlı olarak gerçekleştirilmiş, Dubai polisi 40 milyon dolardan fazla nakit paraya ve yaklaşık iki milyon kurbanın adreslerini içeren sabit disklere el koyduğu bildirmişti.

Ramon Olorunwa Abbas namıdiğer 'Hushpuppi'

Yakalanan dolandırıcılardan biri Ramon Olorunwa Abbas namıdiğer 'Hushpuppi' idi. Hushpuppi, lüks arabaları, özel jetleri ve giydiği meşhur tasarımcıların kıyafetleriyle dünyayı dolaşarak, iki milyondan fazla Instagram takipçisine gösterişli yaşam tarzını sergilemesiyle ve ünlüler, futbol yıldızları ve Nijeryalı politikacılarla yemek yemesi ile tanınan bir sosyal medya fenomeniydi.

Hushpuppi kurumsal e-postaları hackleyerek hızla büyüyen bir siber dolandırıcılık biçimi olan BEC dolandırıcılığı konusunda uzmanlaşmış, finansal transferleri yönlendirmek ve banka bilgilerini çalmak için müşterilere sahte mesajlar gönderen ulusötesi bir siber suç ağının krallarından biriydi. ABD peşindeydi ve operasyon FBI (ABD Federal Soruşturma Bürosu) soruşturması sonucunda Dubai ile işbirliği içinde yapılmıştı.

37 yaşındaki Hushpuppi, bir ABD hukuk firmasını, yabancı bir bankayı ve İngiliz Premier Ligi futbol kulüplerinden birini hedef alan çevrimiçi soygunlar yoluyla yüz milyonlarca doları aklamakla suçlanarak, BAE'den (Birleşik Arap Emirlikleri) ABD'ye iade edildi. 

Müfettişler, Hushpuppi’nin nerede olduğunu takip edip teyit etmek ve kendisini suçlamak üzere delil toplamak için Instagram ve Snapchat'teki sosyal medya hesaplarını kullandı.

Suç örgütünün para katırlarının Nijeryalı olmayan bir yöneticisi ve suç ortağı, "Hush" olarak kaydedilmiş bir BAE numarasına sahipti. Bu numara Snapchat kullanıcı adı olan "hushpuppi5"e bağlıydı.

Benzer şekilde FBI, Hushpuppi'nin aynı Snapchat kullanıcı adından bahsettiği ve kendisini bir emlak geliştiricisi olarak tanımladığı Instagram hesabını keşfetti. FBI hesabı inceledi ve gönderileri Hushpuppi’nin pasaportlarındaki ve diğer kimlik belgelerindeki fotoğraflarla eşleştirdi. 

FBI'ın sohbet geçmişleri, telefonunda kayıtlı kişileri ve e-posta adresleri arasında bağlantı kurmasına yardımcı olan soruşturma için Snapchat, Instagram ve Apple geçmiş kayıtları sağladı ve bu da müfettişlerin Hushpuppi’nin yazışmalarını ve Dubai’deki Palazzo Versace'deki ikametgâhını doğrulamasını sağladı. FBI'a göre Hushpuppi, "dünya çapında çalıntı para için güvenli limanlar" sağlamakta "kilit oyuncu"ydu.

Bir başka siber suçlu, başarılı bir girişimci gibi davranan, Forbes Africa dergisinin kapağında yer alan, London School of Economics Afrika Zirvesi'nde konuşan ve daha rafine bir dolandırıcı olan Obinwanne Okeke de 2019’da FBI tarafından tutuklanmıştı. Okeke, BBC tarafından "yükselen bir yıldız" olarak bile övülmüştü. 11 milyon dolarlık dolandırıcılık suçu işlediği tespit edildi. 

Okeke

Dolandırıcılığı ile ünlü başka bir isim: Ismaila Mompha

Çalıntı para için güvenli limanlardan biri Kuzey Kıbrıs olabilir

Kuzey Kıbrıs’ta Türkiye, Avrupa’da ve ABD’de yapılan dolandırıcılıkların parası kripto paralarla ve yasal yollarla, yasal miktarda transferlerle bankalar, Western Union ve benzeri finans hizmetleri üzerinden yasal olarak gönderilen paralarla aklanıp aklanmadığını soruşturmak Polis'in görevidir.

Mikro-Makro'nun güvenilir kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Interpol’ün (Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı) bu durumdan haberli olabileceği belirtiliyor. Fakat Kuzey Kıbrıs tanınmadığı için duruma müdahale edilemediği düşünülüyor. Dolandırıcılık paralarının Avrupa'da büyük bir ülkedeki, muhtemelen Fransa'daki gelişmiş bir şebekenin ağı üzerinden Kuzey Kıbrıs’ta kripto para alınarak, arabalara yatırılarak aklandığı ve daha vahimi uyuşturucu işinde sermaye olarak kullanıldığı ileri sürülüyor. Öte yandan işlerinde uzmanlaşmış KKTC'de yaşayan Yahoo boys'ların yurt dışındaki işletmelerin hesaplarını hacklediği, flört sitelerinden Kıbrıs'ta olduklarını gizleyerek yeni kurbanlar buldukları, birçok para katırının değişik hesapları üzerinden yurt dışındaki hesaplara 10 bin doların altında para gönderdikleri öne sürülüyor. Kurbanlardan elde edilen paraların daha çok Malezya'daki hesaplara gönderilmesinin talep edildiği ve Malezya üzerinden Kıbrıs'ın kuzeyindeki hesaplara aktarıldığı Mikro-Makro'ya yeni gelen ihbarlar arasındadır.

Gencecik çocukların hapishanelerde çürümesi kimsenin umrunda değil mi? 

Ülkemize okumak için gelen gençler hangi ırktan, hangi ülkeden gelirlerse gelsinler bizim misafirlerimizdir. Gençleri iyi yetiştirmek, yanlış kararlar almalarını önleyecek fiziki ve toplumsal şartları yaratmak bu ülkenin üniversiteler dahil, tüm kurumlarının sorumluluğu altındadır. Plansızca ve sorumsuzca ülkemize gelmeleri sağlanan gençlerimize yaşam giderlerini karşılamaları için iş olanakları sunmayıp, dolandırıcı grupların üyelerine dönüşmelerine, kara paranın aklanmasına veya uyuşturucu satmalarına göz yumamayız. Suç işledikleri belirlendikçe hapse göndermek ve hapis sonrası sınır dışı etmek bir çözüm olamaz. Bu gençleri suç işlemeye iten koşulların ortadan kaldırılması gerekir.

Büyük problemler yaratmadıkça kaynağı belirsiz paraları birçok sektörde harcamalarından hoşnut olan bazı esnafımız, yarın bu gruplar daha da genişleyerek mafyöz eğilimler göstermeye başladığında, bundan en büyük zararı toplumumuzla birlikte görecektir. 25 yaşındaki Nijeryalı genç kadının değerli tespiti yüzümüze vurulan bir tokat gibi: ‘Hükümetin bu sorunu çözmek için zaman ayırdığını düşünmüyorum çünkü ekonomi dolandırıcılık parasıyla ayakta duruyor!’ 

Yatırım yaptıkça vergi ödeme yükümlülüğü olmayan üniversiteler, aşırı kâr hırsıyla bu öğrencileri buraya getirirken bir gün hapse girmelerinden hiç mi vicdan azabı duymuyor? Hiç kimse mi sorumluluk hissetmiyor? Aralarında geldikleri ülkelerde de aynı işi yapanlar var diye bu çocukların yıllarını demir parmaklıklar ardında geçirmesini normal karşılayamayız.

Buraya gelen gençlerimizi korumak, kollamak, planlı bir çabaya girişerek gençlerin bu yollara itilmesini önlemek ancak toplumsal tepki gösterilerek ve kurumları çalıştırarak sağlanabilir. 

İşin uyuşturucu ayağında ise çok başka ağların nasıl devreye girmiş olabileceğini 2. dosyamızda inceleyeceğiz.

Bu dosya yeni gelen ihbarlarla sürekli güncellenmektedir. Son güncelleme: 07.11.2021, 10:11.

Önemli Not: Bu gruplar hakkında bildikleriniz varsa, Mikro-Makro’ya ifşaatta bulunmak için çekinmeyin. Bize Mikro-Makro'nun İfşa Et bölümünden, Telegram’dan ya da WhatsApp’dan ulaşabilirsiniz. 

Bu haberle ilgili herhangi başka bir bilgi ve/veya belgeye sahipseniz Mikro-Makro’ya iletisim@mikro-makro.net’den veya +90 533 852 60 63’den ulaşabilirsiniz.
:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın