Gazimağusa Serbest Liman Bölgesi’ndeki özel alan Port İsbi'de 10 Ekim’de bir işyerinin deposunda, akşam üzeri bir yangın çıkmış; yangının, yurt dışından ithal edilen alkollü içkilerin depolandığı Maddox isimli iş yerine ait depoda gerçekleştiği tespit edilmişti. Yangının neden çıktığına dair soruşturma halen devam ediyordu.
Mikro-Makro yaptığı kısa bir araştırma sonucunda, Maddox yangınından sadece birkaç gün öncesine kadar şirketin ambarda bulunan içki ve sigaraları nakit karşılığında birçok alıcıya satmaya çalıştığını öğrenmişti.
Yangından birkaç gün öncesinde Maddox içkileri nakit karşılığı hemen satmaya çalışıyordu. Ancak satamadı!
Üstelik müşterilerden içki ve sigaraları gümrüksüz hemen almaları talep ediliyor, malı teslim aldıktan sonra gümrüğü kendilerinin ödemesi isteniyordu. Haliyle bu, yasa dışı bir durum mu var şüphesi yaratıyordu. Mallar gümrük memurunun nezareti olmaksızın çekilmemeliydi. Birçok potansiyel alıcı bu işte bir gariplik olduğunu sezerek alımdan vazgeçti. Maddox sonunda malları satamamıştı!
Ardından Maddox’un KKTC’ye getirdiği içki ve sigaraların bulunduğu depoda 3-4 gün sonra yangın çıkmış ve mallar kül olmuştu. Depo sigortalıydı. Şirketin bu kadar nakde ihtiyacı var madem ve mallar satılamamıştı; yangın sigortadan para almak için mi çıkarılmıştı? Hatta gümrük işlemine girmeden malın alınması istendiğine göre depoda kaçak mal mı vardı ve şirket bu mallardan kurtulmaya mı çalışıyordu? Yangınla hem sigortadan para alınabilecek hem de kaçak mallardan mı kurtulanacaktı? Elbette bunlar sadece sorulabilecek sorulardı. Polis soruşturması devam ediyordu.
Soruların yanıtını bulmak üzere Mikro-Makro konuyu araştırmaya karar verdi. Maddox İçki Satış Pazarlama Ticaret Ltd., Gazimağusa Serbest Liman ve Bölgesi’nde, 15 Ekim 2010’da kurulmuş sınırlı sorumlu bir şirketti ve bölgede ofis kiralamak yerine daha düşük kiraya tabi, evrakların gelip gidebileceği bir posta kutusu üzernden faaliyet gösteriyordu.
Maddox'un kiraladığı depo, avukat Serhan Çınar’ın direktörlüğünü yaptığı Port İsbi Cyprus Free Zone Marine and Logistic Service Ltd.’nin 2 büyük ambarının bulunduğu özel bölgedeydi. Ancak Port İsbi’nin işletme sözleşmesi 14 Mayıs 2020’de Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın önergesi doğrultusunda Bakanlar Kurulu kararı ile feshedilmiş ve Port İsbi’nin Gazimağusa ve Gemikonağı Serbest Liman ve Bölgelerinden tahliye prosedürünü başlatmasına karar verilmişti. Bu karar 21 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştı.
Port İsbi’nin devlete dolar bazında ve yüklü miktarda borcunu ödemediği ileri sürülüyordu. Port İsbi, tadil edilen sözleşmelerle Gemikonağı’ndaki serbest bölgeyi de işletiyordu ancak ilk 4 yıl içinde Lefke’deki CMC maden atıklarını temizlemesi gerekirken temizlememişti. Esas ve tadil sözleşmelerinin Bakanlar Kurulu kararı ile feshedilmesinin ardından geçen 2 sene 3 aya rağmen Port İsbi serbest bölgeleri tahliye etmemiş, süreç Mahkeme’ye taşınmıştı.
Port İsbi'nin Genel Müdürü olarak tanıtılan Ergenekon Küçük İstanbul'daki İsbi'nin Genel Müdürü
Maddox yangının çıktığı ambar aslında çoktan tahliye edilmesi gereken Port İsbi’deydi. Yangınla ilgili basın açıklamasını ise Port İsbi Direktörü Serhan Çınar değil, Ergenekon Küçük adında Port İsbi dosyasında ismi hiçbir yerde geçmeyen bir isim yapmıştı. Küçük, Port İsbi'nin değil, İsbi'nin (İstanbul İhtisas Serbest Bölgesi) Genel Müdürüydü... İncelenen belgelerde Port İsbi’nin direktörü Serhan Çınar olarak görülüyordu. Port İsbi, Türkiye'deki İsbi'nin ilişkili olduğu bir kuruluştu ancak şirketin, KKTC vatandaşı ayrı bir direktörü vardı.
Avukat Serhan Çınar, basına yerli yersiz, hatta çarpıtılmış açıklamalar yapması ve mesnetsiz, erkek egemen söylemler kullanması ile meşhurdu! Port İsbi’deki yangınla ilgili Port İsbi'nin direktörü olarak ağzını bıçak açmaması çok düşündürücüydü. Yangında ya da Port İsbi’de ne vardı da asıl açıklama yapması gereken direktörken susmuştu? Neden çekinmişti? Sözleşmesi feshedilmiş ve hakkında tahliye kararı verilmiş bir işletmenin direktörü olarak anılmak mı istemiyordu?
Port İsbi’de olan biteni araştırırken 4’lü set almanın ya da fotoğraflarını çekmenin yasak olduğu belgeleri, yasal olarak her seferinde 10 ABD Doları ödeyerek sadece görme/inceleme hakkımızın olduğunu öğrenmiştik.
Mikro-Makro’nun Mağusa Serbest Liman ve Bölge Müdürlüğü Mukayyitliği’ne bu dosya kapsamında 2 kere giderek, yerinde incelediği belgelere göre avukat Serhan Çınar, Port İsbi’nin 2015’den bu yana direktörüdür. BRT’ye Maddox yangını ile açıklama yapan, 'Port İsbi Genel Müdürü' olarak tanıtılan Ergenekon Küçük’ün Port İsbi hissedarları ve yöneticileri arasında ismi geçmemektedir.
Polis’in yaptığı açıklamaya göre ‘ambar içerisinde muhafaza edilen muhtelif miktar ve markalardaki alkollü içkiler, sigaralar ve tıbbi ilaçlar ile ambar binası tamamen yanarak zarar görmüştür’ ve ‘Yangının çıkış sebebi henüz tespit edilmemiş olup, soruşturma devam etmektedir.’
KKTC'deki Maddox'un direktörü ve küçük hissedarı gibi görünen Ali Levent Simer aslında şirketin sahibi!
Yerinde incelediğimiz diğer belgelere göre yangının çıktığı Port İsbi’de ambar kiralayan şirketlerden biri olan Maddox'un direktörü Ali Levent Simer bir TC vatandışıydı. Şirketin iki hissedarı vardı. Direktör Simer’in çok az sayıda, 15 adet hissesi varken, hisselerde aslan payı, 1.485 hisse ile İngiltere’de kurulu, Maddox Investments UK Ltd.’de görülüyordu. İngiltere’de kamuya açık şirket kayıtlarına göre Maddox Investments’ın kontrolü 2017’den bu yana Ali Levent Simer’deydi.
Yani KKTC’de kurulu Maddox İçki Satış Pazarlama Ticaret Ltd.’de Ali Levent Simer mini hissedar görünürken gerçekte şirketin sahibiydi! Alengirli işler döndüğü apaçıktı!
Maddox Investments UK'in eski hissedarları Hakkı Gökmen ve Matson International Limited, Panama Belgeleri'nde...
Kaldı ki Maddox Investments UK'in eski hissedarları İsmail Hakkı Gökmen ve Matson International Limited, Panama Belgeleri'nde vergi kaçırdığı ileri sürülen offshore firma ve kişiler arasındaydı. Şirket yıllar önce, 2009 yılında kurulurken, vergi cenneti adalarda zenginlerin vergi kaçırması için kullanabilecekleri bir firma işlevine sahip gibi duruyordu. İlk kurucusu bu konuda bayağı kendisini geliştirmiş izlenimi veren, İsmail Hakkı Gökmen adında İngiltere'de faaliyet gösteren bir mali müşavir, muhasebeciydi.
Mikro-Makro araştırmaları sonucunda, Türkiye’de aynı isimde bir şirket daha olduğunu öğrendi. 4 Aralık 2015 tarihi Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’ne göre İstanbul, Esenyurt’ta kurulu MADDOX İÇKİ SATIŞ VE PAZARLAMA TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nde, Londra’da kurulu Maddox Investments UK şirketinin tek pay sahibi olacağı ve Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı Ali Levent Simer'in yürüteceği duyurulmuştu. Şirketin katibi ise N.K idi.
Maddox isminde hem Türkiye'de hem KKTC'de hem de İngiltere'de kurulan 4 şirket var, hepsinin gerçekteki sahibi Burak Türeci mi?
Türkiye’de Maddox isminde bir başka şirket daha vardı; 2010 yılında kurulmuş, sahibinin Burak Türeci olduğu MADDOX İÇKİ SATIŞ PAZARLAMA VE TİC .A.Ş. Bu şirketin yetkililerinden biri Turkey Alcoholic Beverages Importers’a (Türkiye Alkollü İçecek İthalatçıları) ayrılmış bir sayfada N.K idi.
Kısacası biri anonim şirket, diğeri A.Ş, bu iki şirket birbiriyle bağlantılıydı.
Burak Türeci ve Ali Levent Simer'in KKTC'de serbest bölge dışında kurduğu başka bir şirket daha çıktı
Zaten Burak Türeci ve Ali Levent Simer'in KKTC'de serbest bölge dışında 23.08.2012'de kurdukları, Türeci'nin 3.604 hisse ile direktör olduğu; Ali Levent Simer'in 36 hisse ile sekreter olduğu bir başka şirket daha vardı: Our Choice of Sales and Marketing Ltd.
MADDOX İÇKİ SATIŞ PAZARLAMA VE TİC. A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Türkiye'de bankaları dolandırmakla suçlanan Burak Türeci
MADDOX İÇKİ SATIŞ PAZARLAMA VE TİC .A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Türkiye’de birçok içki markasını mümessili ve sahte bilançolarla 35 milyon TL'ye yakın kredi çekmesi ve banka dolandırmakla tanınan Burak Türeci idi!
Cumhuriyet Gazetesi’nde çıkan bir haberde, dünyada viski kültürünü yayma misyonu olan İskoçya merkezli 'Keepers of the Quaich' ilk kez, 2020 yılında Türkiye'de de bir şube açtığı ve Pera Palace Hotel'de düzenlediği ‘görkemli davet’de Türkiye şubesinin Yönetim Kurulu’nda, Maddox İçki Satış Pazarlama ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Burak Türeci’nin de yer aldığı bildiriliyordu.
Burak Türeci Türkiye'nin en büyük içki ithalatçılarındandı ve halen pek çok küresel içki markasını temsil ediyor
Burak Türeci aynı zamanda Türkiye'nin en büyük içki ithalatçılarındandı ve büyük içki markalarının temsilcisi olan BT Pazarlama AŞ’nin de sahibiydi. İstanbul'un eski gözde eğlence mekânı, Sortie'nin (eski adıyla Laila) de ortaklarındandı. Öncesinde BT Pazarlama A.Ş'nin yanı sıra Margaux isminde bir restoran açmıştı ama 2006 yılında büyük yatırım yaptığı restoranı kapatmış, ardından Sortie’nin ortaklığından ayrılmıştı. Büyük içki firması BT Pazarlama 2016 yılında iflas erteleme talebinde bulunmuş, şirkete yönelik tedbir kararı verilerek BT'ye kayyum atanmıştı.
Habertürk’ten Veli Sarıboğan’ın Ekim 2016 tarihli haberine göre, GSD Yatırım Bankası’ndan toplam 1.5 milyon lira kredi kullanan BT Satış ve Pazarlama A.Ş, taksitlerin bir kısmını öderken, 2 Mayıs 2016 tarihinde 320 bin lira daha kredi kullanmıştı. Yönetim kurulu aynı gün bütün ortakların katılımıyla şirket merkezinde bir araya gelmişti. Toplantıda, “4 Mayıs 2016 tarihli ara bilançoya göre şirketin borca batık olduğu tespit edilmiştir” denilerek, şirket avukatlarınca “iflas erteleme” davası açılması için yönetim kuruluna yetki verilmesi kararlaştırılmıştı.
Bankalardan kullandığı toplam 33.5 milyon TL kredinin takibinden kurtulmak için iflas erteleme davası açmıştı
Bankalardan toplam 33.5 milyon TL kredi kullandığı tespit edilen şirket, 5 Mayıs’ta Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iflas erteleme davası açmıştı. Ertesi gün Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi, şirkete kayyum atanmasına karar vererek, şirket hakkında tedbir uygulamalarının durdurulmasını, yeni takip ve haciz işlemlerinin yapılmamasını kararlaştırmıştı. Ayrıca su, doğalgaz, elektrik gibi zorunlu ihtiyaçların kullanıma kapatılmasının ve banka hesapları üzerine bloke konulmasının da tedbiren önlenmesine hükmedilmişti.
Böylece BT Satış ve Pazarlama A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Burak Türeci, bankalardan kullandığı toplam 33.5 milyon TL kredinin takibinden kurtulmuştu. Şirket yönetimi kayyuma devredilirken, Burak Türeci yurtdışına tatile gitmişti! Bodrum, Yunan adaları ve Cannes’daki lüks eğlence yerlerinden fotoğraflar paylaşıyordu.
Burak Türeci’nin sahibi olduğu şirket BT Satış ve Pazarlama A.Ş’nin bankalara sunduğu mali verilerin sahte olduğu ileri sürülmüştü
İflas erteleme için dava açan şirketin Mahkeme’ye sunduğu belgeleri inceleyen GSD Yatırım Bankası, kredi talebi sırasında kendilerine verilen şirketin mali verileriyle Mahkeme'ye sunulan mali verilerin uyuşmadığını görmüş, şirket yöneticileri hakkında “nitelikli dolandırıcılık” ve “sahtecilik” iddialarıyla suç duyurusunda bulunmuştu. GSD Yatırım Bankası, suç duyurusu dilekçesinde “nasıl dolandırıldıklarına” dair özetle şunlara dikkat çekmişti:
►“Şirket, kredi başvurusunda özkaynaklarını 33.8 milyon TL göstermişti. Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunulan mali verilerde ise şirketin 9 milyon TL eksi veren özkaynaklarının olduğu, şirketin Kıbrıs’taki varlığının ise sadece 148.5 bin TL olarak beyan edildiği tespit edildi.”
►“Kredi aldığı gün kredi kullandırım talimatını imzalayan firma sahibi Burak Türeci, yine aynı gün şirket adına 02.05.2016 tarihli bir yönetim kurulu kararı aldı. O tarihte öngörülmesi mümkün olmayan 04.05.2016 tarihli bilançoya göre şirketin ‘borca batık’ olduğunu tespit etmişler. Şüpheliler, suç kastıyla hareket ederek bilançolar üzerinden sahtecilik yapmayı alışkanlık haline getirdiler.”
Habere göre, BT Satış ve Pazarlama A.Ş Yönetimi Kurulu Başkanı Burak Türeci, finansman müdürü Kaya Yılmaz Sayın, yeminli mali müşavir Aydın Karaağaçlı ile işadamı Ali Levent Simer hakkında “nitelikli dolandırıcılık” iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmuştu.
Ali Levent Simer, Kıbrıs’taki Port İsbi’de şirketi olan ve Burak Türeci ile yine Kıbrıs'ta bir başka şirket kurmuş Ali Levent Simer’di...
KKTC'de 2010'dan bu yana 'Burak Türeci Satış Pazarlama Ticaret Ltd.' adında bir şirketi olan Türeci, 21 Mayıs 2022'de şirketin ismini 'BT Satış Pazarlama Ltd.' olarak değiştirdi
Haberde geçen detaylardan Burak Türeci’nin Kıbrıs’ta adına kayıtlı başka şirketler olması ihtimali vardı. Nitekim 21 Ocak 2010 yılında kurulmuş, ‘Burak Türeci Satış Pazarlama Ticaret Ltd.’ adında bir şirket Mağusa Serbest Liman ve Bölge Mukayytiliği’nde kayıtlıydı. Şirketin 1.500 hissesinin 1485 adeti İstanbul’daki BT Satış Pazarlama Ltd’ye; 15 adet hissesi de Satı Mehmet Helvacı’ya aitti. Kıbrıs’ta Mağusa Serbest Liman ve Bölge’deki ‘Burak Türeci Satış Pazarlama Ticaret Ltd’ şirketinin adı 21 Mayıs 2022’de ‘BT Satış Pazarlama Ltd.’ olarak değiştirilmişti. Direktörü Burak Türeci; sekreteri Helvacı idi. Hisseler isim değişikliğine gitmeden önceki eski oranlarını koruyordu.
İflas koruması altındaki BT’nin sahibi Türeci, Türkiye ve KKTC’de aynı isimlerdeki iki şirketle faaliyetlerine devam ediyordu. Hem Maddox olarak hem BT olarak! Türkiye’de kurulu Maddox ile KKTC’de Ali Levent Simer’in kurduğu Maddox üzerinden ve Türkiye’deki iflas koruması altındaki BT ile KKTC’deki BT’den!
Burak Türeci, Jim Beam, Moët, Dom Pérignon, Hendrick’s, Teacher’s, Campari, Belvedere, Hibiki, Hennessy, Russian Standard, Famous Grouse, Sauza Tequila gibi içki markalarının Türkiye ve KKTC temsilcisi
Port İsbi’de bu şirketler ne çeviriyordu? Burak Türeci’nin uzun yıllardır bu denli çalkantılı bir iş hayatına rağmen elinde tutmayı başardığı Jim Beam, Moët, Dom Pérignon, Hendrick’s, Teacher’s, Campari, Belvedere, Hibiki, Hennessy, Russian Standard, Famous Grouse, Sauza Tequila gibi dev içki markalarının KKTC'deki bayiliğini hangi şirket yapıyordu?
BT, sonraki adıyla Maddox KKTC’de birçok şirketle görüşmüştü ama şirket içki siparişi geçildikten hemen sonra ödeme yapılmasını istiyordu. İçki sektörü, fiyatların sık aralıklarla değiştiği bir sektör olduğu için şirketin çok kısa vadeli ödeme talep etmesi KKTC şirketlerinin altından kalkabileceği bir yük değildi. Üstelik Maddox KKTC bayiliğini vereceği şirketlerin dağıtım ağı ile finansal pozisyonunun kaynaklarını araştırmıyor görünüyordu. Tek derdi sipariş geçildikten sonra kendisine nakit ödenmesiydi.
Türeci'nin temsilciliğini yaptığı içki markalarının KKTC bayileri Cipro Trading ve Özmerhan Trading
Bu şartlarda Maddox’la çalışabilecek iki şirket çıkmıştı: 2003 yılında Daren Vudalı ve Sami Efe’nin kurduğu Cipro Investment & Trading Ltd. Ve sahibinin Ömer Arhun olduğu Özmerhan Trading.
Rocks Hotel and Casino’nun sahibi Daren Vudalı’nın yüksek nakde sahip olduğu su götürmezdi. Arkasında babasından kalan, Girne'nin merkezinde bir otel ve casino vardı. Ömer Arhun, daha önce yüksek faizle para sattığı ileri sürülen bir şirketin, Özmerhan Finans’ın sahibiydi. Zaten abisi Tekin Arhun aleyhindeki Mahkeme kararlarına göre gayri yasal faizcilik yapıyordu. Ömer Arhun’un grup şirketleri arasında Özmerhan Exchange de vardı. Aynı zamanda otomotiv, inşaat ve sigorta şirketleri de bulunuyordu.
Kısacası Türkiye’de bankaları dolandırmakla suçlanan Burak Türeci ve Ali Levent Simer, Türeci’nin hem Türkiye hem KKTC temsilciliğine sahip olduğu büyük içki markalarının bayiliklerini teknik olarak, bir casinonun sahibi ile bir finans şirketi sahibi arasında paylaştırmıştı. Bu iki şirket de en azından potansiyel olarak ve KKTC'de Meclis komisyonunda halen bekletilen 'Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasa Tasarısı'nın yasalaşmaması nedeniyle yasa dışı gelir elde edebilecek ve bu sayede de nakit sıkıntısı olmayan şirketlerdi.
Türkiye’ye direkt gitmesi gereken içkiler, ticari akla aykırı olarak önce Mağusa’ya geliyor ardından Türkiye’ye mi gidiyor?
Internetteki bazı ticari kayıtlara göre Maddox’un Meksika’dan aldığı içkiler ABD’ye, ABD’den Mağusa Serbest Liman’a oradan da Türkiye’ye gidiyordu. O halde Türkiye’ye direkt gitmesi gereken içkiler, ticari akla aykırı olarak önce Mağusa’ya geliyor ardından Türkiye’ye gidiyordu. Bu maliyetlerle Türkiye’de satış yapılamayacağına göre bu içkiler Türkiye’den transit kaçak pazarlara mı gidiyordu? Ya da doğrudan Türkiye’ye kaçak olarak mı giriyordu? Bazı kayıtlarda ise Meksikalı tekila üreticisi Casa Cuervo México’dan yüklenen tekilalar ABD üzerinden sadece Mağusa Serbest Liman’a gönderiliyordu.
İşin o kısmını değerlendirecek olan KKTC Polisi ve Türkiye Polisi’dir. Türkiye ve KKTC'de kurulu aynı isimdeki şirketler üzerinden henüz bilmediğimiz yasa dışı işler mi çevriliyordu? Port İsbi yönetimi bu şirketlerin nasıl çalıştığını hiç mi denetlemiyordu?
Port İsbi’nin direktörlüğünü 11.08.2015 tarihinden bu yana avukat Serhan Çınar yapıyor
KKTC’de Mağusa Serbest Liman ve Bölgesi ile Gemikonağı Serbest Liman ve Bölgesi’ni 49 yıllığına kiralayan Doba Investment’ın ismi 2007’de Port İsbi olarak değiştirilmiş, Port İsbi’nin direktörlüğüne şirket hissedarları tarafından 11.08.2015 tarihinde Serhan Çınar getirilmişti. Şirket Mağusa’da ve Gemikonağı serbest bölgelerinde liman gelişimi, onarımı vb. altyapı yatırımları yapacak, yatırımları belirli bir süre kiradan düşebilecek ve Gemikonağı’daki CMC’den kalan maden atıklarını temizleyecekti. Gemikonağı’nda maden atıklarını temizlemeyen şirketin ilgili iş planına uymadığı ve devlete yüklü miktarda borcu iddiasıyla işletme sözleşmesi feshedilmişti.
Port İsbi'deki özel güvenlik kuş uçurtmuyor, bu gizliliğin nedeni ne?
Sözleşmenin feshine rağmen Port İsbi serbest bölgeleri tahliye etmedi ve konu Mahkeme’ye taşındı. Devlet gene zarara uğratılmıştı. 103 bin metrekarelik Port İsbi’ye kiralanan Mağusa’daki alanla, 1 milyon metrekarelik Gemikonağı’ndaki alanda yıllar geçmesine karşın sözleşmede vadedilenler yerine getirilmemişti. Halbuki Port İsbi verdiği hizmetlerle aralarında Maddox'un da bulunduğu birçok şirketten ücret alıyor ve kiralama yapıyordu. Üstelik şirket özel güvenliği ile kiraladığı iki serbest bölgede de kuş uçurtmuyor, bu alanlarda faaliyet gösteren şirketler realitede sadece gümrükten mal çekerken manifesto dolduruyordu. Serbest Liman ve Bölge Müdürlüğü'nün, devlete ait alanda faaliyet gösteren Port İsbi'de kontrolü olduğu söylenemezdi.
Port İsbi'de hangi şirketlerin yer kiraladığı bilgisi bile web sitesinde yer almıyordu. Şirketlerin hissedarlarının, direktör ve sekreterlerinin belgesi verilmiyordu. Vergi kaçakçılığının, kara paranın aklanmasının önlenmesinde ve terörizmin finansmanı ile mücadelede şeffaflık ve şirketlerin gerçek sahiplerinin bilinmesi dünyada artık bir mecburiyet olarak kabul ediliyordu. İstanbul'da, İSBİ'nin web sitesinde İSBİ'ye kayıtlı şirketlerin listesi vardı ve bu şirketlerin arasında ne Maddox ne de BT bulunuyordu! Port İsbi ve İsbi'nin ikiz web siteleri olmasına rağmen Port İsbi'de 'kurumsal' sekmesinin altındaki 'Faaliyet Gösteren Firmalar' bölümü kaldırılmıştı.
Port İsbi'nin girişinde özel güvenlik ve barikat bulunuyor.
Bu kadar gizlilikte her türlü yasa dışılık yapılabilir!
Bunca gizliliğin ve denetimsizliğin hüküm sürdüğü Port İsbi'de depo kiralayan şirketler dünyadaki diğer pek çok usulsüzlükte yaşandığı gibi yoz kamu görevlileri ile anlaşsa bölgeye kaçak içki, sigara, silah ve hatta uyuşturucu sokulabilir miydi? Peki Türkiye’de sahte bilançoyla banka dolandıranlar KKTC’de mesela kara para aklayabilirler miydi?
Gerisi artık Mali Polis’in yapacağı soruşturmalara bağlı…
Devletin özel şirketlere yaptığı uzun vadeli kiralamaların, özelleştirmelerin her birinde yaşanan sorunlar her seferinde bu kadarı nasıl oluyor sorusunu sorduruyor. Ercan Havalimanı’nın bitmek bilmeyen ve bir türlü açılamayan yeni terminal binası örneği ortadayken, arada tadil edilen sözleşmelerle Port İsbi olayı başka bir başarısızlık olarak devletin hanesine yazıldı.
Ercan’da Emrullah Turanlı’dan sonra, Port İsbi’de Burak Türeci ve Ali Levent Simer’le birlikte KKTC’de şirket kuracak ve yatırım yapacak Türkiye şirketlerinin çok daha iyi araştırılması gerekmiyor mu?
Yorumlar