Özel Haber

Mikro-Makro Stephan Menzies organizasyonunun eski finans müdürü ile görüştü

Organizasyonla çalışan hukuk firmalarını, bankaları ve muhasipleri belgeleri ile deşifre ediyor ve soruyoruz: Devlet Suç Gelirlerinin Aklanması Yasası uyarınca yükümlü olduğu halde şüpheli işlem bildiriminde bulunmayanlara ve Stephan Menzies gibi vergi kaçıranlara misliyle ceza keseceğine neden asgari ücretlide, memurda ve yasalara uygun olarak çalışan şirketlerde gücünü gösteriyor?

KKTC’de kayıtlı çalışanlar kazandıkları aylık ücretten ve gelirlerinden her ay vergi öderken, kayıtsız yerel ve yabancı emlak komisyoncuları yozlaşmış, denetimsiz devlet mekanizması sayesinde tek kuruş vergi ödemeden emlakçılık yapıyor. 

Kazandıkları on binlerce Sterlin üzerinden vergi ödemeyen, yabancı emlak satıcılarını çalıştıran ve milyonlarca Sterlin gelir elde etmesine karşın KKTC’de kurulu şirketlerini ya zararda gösteren ya da sadece 33 bin TL’cik vergi ödeyen şirketler bulunuyor.

En son ortaya çıkan, kayıt dışı emlak simsarlığı yaparak, yasaya aykırı olarak 10 bin Euro ve muadili üzerindeki kaynağı belirsiz meblağları elden alan ve elden ödeyen, çalışma izinsiz komisyoncu çalıştıran Stephan Gerard Menzies’in elebaşılığını yaptığı organizasyonun vukuatlarıdır.

Vergi kaçırmasının yanı sıra kara para aklama potansiyeli olduğu ileri sürülen İngiltere vatandaşı Stephan Menzies ve organizasyonu hakkında, çalıştığı hukuk bürolarını, muhasiplerini, hesaplardan hesaplara şüpheli işlem bildirimi yapmaksızın paraları transfer eden yerel bankalara kadar kapsamlı bir şikâyet yapıldığında bile KKTC Mali Polisi harekete geçmiyor.

Menzies’in önce International Partnership Program (IPP), ardından Vision Group adı altında nasıl bir sistem kurduğu, kendisine bağlı şirketin eski finans müdürü, Hollanda vatandaşı Pieter Edsko Leeflang tarafından tüm detayları ile Mali Polis’e 20 Şubat 2022 ve 22 Eylül 2022 tarihli iki ifadede açıklandı. 

Leeflang tüm iddialarını ‘Blue Book’, (‘Mavi Kitap’) adındaki kayıt defterinden çekilmiş fotoğraflar, Vision Group altyapısından aldığı çıktılar ve e-postalarla destekleyerek KKTC Mali Polis birimine teslim etti. 


Devleti yönetenler yıllardır vergi ödemeyenlere, gerçek gelirlerini saklayanlara, para aklayanlara ve kayıt dışı işler yapanlara karşı neredeyse hiçbir adım atmıyor ancak çalışanın, memurun, ticari etiğe uygun hareket eden esnafın ve işletmelerin üzerine gidiyor. 

İktidarlar adeta şirketleri kayıt dışılığa itiyor.

Mali Polis’in yöneticileri kendilerine yapılan şikâyetleri olması gereken özeni göstererek inceliyorsa neden gerek Menzies’in kendisi gerek iş birliği yaptığı diğer kişi ve şirketler suçlanmadı?

Devlet çarkını ele geçirenler her iktidarları döneminde aynı oyunu sergiliyor: Devletin kasasına girmesi gereken vergileri hiçbir taşı yerinden kaldırmamak için toplamayan iktidarlar asgari ücretlinin, memurun ve düzgün işlerle kendi halinde geçinen ve yükümlülüklerini zorlanarak yerine getiren şirket sahiplerinin sırtına ekstra yük bindiriyor. 

Yoz devlet yönetimi rüşvet çarklarını döndürebilmek için yasa dışılıkların üzerine gitmiyor ve bütçe açıklarını Türkiye’den gelen yardımlarla kapatıyor. Ve bu yardımların sürekli geleceğine bel bağlıyor. Gerçekler yavaş yavaş görülmeye başlandığı için kamu sektörüne yönelik yardımların kesilmesi durumunda kimse acze düşürülen devletin maaşları nasıl karşılayacağına yönelik bir hazırlık da yapmıyor.

Menzies’le iş yaptığını tespit ettiğimiz iki şirketin resmi ortakları arasında yıllardır çalıştığı bir hukuk firmasının sahipleri de bulunuyor. 

Mikro-Makro Stephan Menzies organizasyonunun eski finans müdürü ile görüştü

Mikro-Makro’nun kısa bir süre önce görüştüğü Stephan Menzies organizasyonun eski finans müdürü Leeflang sorularımızı yanıtladı.

Pieter Edsko Leeflang Mali Polis’e, Stephan Gerard Menzies ve çalıştığı Gürkan & Gürkan Avukatlık ve Hukuk Danışmanlığı’ndan muhasip Fikri and Co. Chartered Accountants’a ve işlerin yasa dışı yanlarını tamamıyla bilen çalışanların isimlerine kadar ne varsa sundu. 

Kıbrıs Capital Bank’tan çekilen nakit paralar, CreditWest Bank’da açılan hesaplar....

Mikro-Makro’nun gördüğü belgelerde Capital Bank’tan çekilen 10 bin Euro ve muadili üzerindeki nakit paralar, sistemde CreditWest Bank’da açılan hesaplar da bulunuyordu. Stephan Menzies’in ödemeleri yaptığı bazı banka kartlarının da CreditWest Bank’dan çıkarıldığı ileri sürülüyor.


Stephan Menzies’in yıllar boyunca asistanlığını yapmış, diğer bir eski finans sorumlusu Sally Coates’ın, KKTC'deki mülkleri satın alanları, satıcı inşaat şirketlerini, satılan mülkleri ve sistemden daire ya da villalara verilen numaraları, sisteme kayıtlı üyelerin adlarını ve satışlardan aldıkları komisyonları ve komisyonların verilme tarihlerini kaydettiği ‘Blue Book’, ‘Mavi Kitap’a, 2013 Kasım ayından 2021 Ekim ortasına kadar her bilgi okunaklı bir el yazısı ile işlenmişti. Ve Mavi Kitap’ın orijinali de daha sonraki finans müdürü Leeflang tarafından Mali Polis’e verilmişti.


Mali Polis bugüne dek Stephan Gerard Menzies hakkında sadece Emlakçılar Birliği’ne üye olmadan emlakçılık işlemleri veya emlak komisyonculuğu yapmaktan dava okudu. Oysa Mali Polis’e yapılan birden fazla şikâyette Stephan Menzies’in vergi kaçırdığı, kara para akladığı, çalışma izinsiz işçi çalıştırdığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan izin almaksızın gayri yasal eğitim verdiği ileri sürülüyordu. 

Avukat Ayşe Gürkan'a ulaştık; "yorum yok" dedi

Eski finans müdürünün Stephan Menzies’in yasa dışı para alımları hakkında her türlü bilgiye sahip olduğunu iddia ettiği avukat Ayşe Gürkan hakkında gerek yükümlü olup şüpheli işlem bildiriminde bulunmadığı gerekse de yasal nakdi para limiti 10 bin Euro ve muadili üzerindeki meblağları kimlerin nam ve hesabına yapıldığını gösteren listeleri Para, Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi’ne bildirmemekten soruşturma açıldı mı? Telefonla ulaştığımız Ayşe Gürkan Mali Polis’e yapılan şikâyetle ilgili 'yorum yapmayacağı'nı söyledi ve ‘gazetecilere konuşmadığı’nı kaydetti.

Tyrell Investment'ın çoğunluk hissesi Gürkan & Gürkan Hukuk Bürosu'nun sahipleri avukatlarda...

Girne’de avukatlık bürosu olan Gürkan ailesi, Menzies’in tek yetkili olarak satışını yaptığı iddia edilen daireleri inşa eden Tyrell Investment Ltd’nin çoğunluk hisselerine sahiptir. Mikro-Makro’nun araştırmaları sonucunda ulaştığı belgelere göre, Tyrell Investment, Obsidian Wealth Management Ltd. ve Mareva Investment Ltd. şirketlerinin 100 hisseye ve İsrail vatandaşı Erez Bendel’in 94 hisseye sahip olduğu bir şirkettir. Peki Obsidian Wealth ve Mareva Investment’ın sahipleri kimdir?


 

Obsidian’ın %99’u avukat Ayşe Gürkan’a, % 1’i avukat Selçuk Gürkan’a; iki ortaklı Mareva Investment'ın ise 50’şer hissesi ise Selçuk Gürkan ve elim bir trafik kazasında 2017’de hayatını kaybeden avukat oğlu Akan Gürkan’a aittir. Tyrell Investment’ın yönetiminde tam kontrol de avukat ailededir. Şirketin direktörü avukat baba kızın sahibi olduğu Obsidian Wealth Management Ltd ve şirketin sekreteri ise ailenin diğer avukatı Çise Gürkan’dır.

Avukat ailenin inşaat işinde olan bir şirketi daha var: Calanid Enterprises Ltd. Tam kontrolün yine hukukçu ailede olduğu şirkette, çoğunluğu aileye ait olan Mareva Investment ve Obisidian Wealth Management Ltd., şirketlerin ortakları olarak görülüyor ve aynı kişi, İsrail vatandaşı Erez Bendel de bu şirketin ortağıdır.

 

 

 

Mali Polis'e sunulan şema

Eski finans müdürüne göre Menzies’in kurduğu organizasyonda ödemeler şu şekilde gerçekleşiyordu: Stephan Menzies'in ekibinin gezdirdiği mülkler arasında mülk satın almaya karar veren çoğunlukla yabancı kişiler, Gürkan and Gürkan Hukuk Bürosu'ndan avukat Ayşe Gürkan'a gidiyor ve sözleşme imzalayarak ödemeleri Ayşe Gürkan'a yapıyordu. Bu ödemelerin bir kısmı Menzies’in kurdurduğu tartışmalı Vision FX adında bir ödeme sistemi üzerinden hukuk bürosunun hesabına geliyordu. Ödemenin ilk % 20'si inşaat şirketine gönderiliyor, toplam ödemenin %35'i alındığında ise Stephan Menzies'in Vision Group adındaki KKTC'de tescilli olmayan organizasyonuna avukatlık bürosundan komisyon olarak % 15'i elden ödeniyordu. Leeflang ödemelerin nasıl yapıldığına dair bir şema çizmişti. 


Şemada da görüldüğü gibi aslında Tyrell Investment’ın da sahibi olan hukuk bürosu Stephan Menzies’in müşterilerinden ve ödeme sisteminden gelen paraların kaynağını sorgulamıyor, Menzies’in KKTC’de kayıtlı olmayan Vision Group adındaki yasa dışı markasına ödediği komisyon için fatura kesmiyordu.

Vergi ödemenin devletin vatandaşı 'çalması' olarak gördüğünü İsveç’te katıldığı seminerlerde söylemekten çekinmeyen Menzies, zaten KKTC Devleti’ne vergi ödemeyi zül sayıyordu. Eski finans müdürünün aktardığına göre, Stephan Menzies birçok kez Kıbrıs'ta herkesin ”vergi kaçırdığı”nı söylemiş ve e-postalarında da aynı ifadeleri yazmıştı. Madem ‘adada herkes vergi ödemekten kaçınıyor’du, Kuzey Kıbrıs’ta ‘Romalıların yaptığı gibi’ vergi kaçırmak gerekiyordu. Menzies’in bu ifadeleri kullandığı, 31 Aralık 2021 tarihli e-posta da Mali Polis’e sunulmuştu.

Menzies’le çalışan Gürkan and Gürkan Hukuk Bürosu’nun sahibi avukat aile 4/2008 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası uyarınca yükümlüdür ve kaynağı belirsiz şüpheli işlemleri Maliye Bakanlığı’nın ilgili birimine bildirmekle sorumludur. Oysa Leeflang’ın iddialarına göre avukat Ayşe Gürkan, Menzies hakkında şüpheli işlem bildiriminde bulunmak bir yana, Menzies ile doğrundan çalışıyordu.

Tranquil Estates Ltd’nin muhasibi Fikri and Co. Chartered Accountants araştırıldı mı?

Mali Polis’in Mikro-Makro’nun resmi kanallarla ulaştığı belgelere ulaşması yarım saatini bile almayacakken Gürkan and Gürkan Hukuk Bürosu’na karşı bir soruşturma açmadığı biliniyor. Neden? Menzies’in şirketi, Tranquil Estates Ltd’nin muhasibi Fikri and Co. Chartered Accountants araştırıldı mı peki?

Kazanılan paranın çoğunun vergi dairesine beyan edilmediğini kaydeden eski finans müdürü satışın ardından avukatlık bürosundan bazen üçüncü taraf hesabına, yani satışı yapanların sadece bir kısmının hesabına alacağı komisyona binaen ödeme yapıldığını ve burada da vergi kaçakçılığı ve kara para aklama olasılığının yüksek olduğunu ileri sürüyor. 

Belgelere yansıyan ve komisyonların ödenmesinde sıklıkla kullanıldığı anlaşılan yerel banka Kıbrıs Capital Bank’a, Pieter Edsko Leeflang’ın verdiği isimler ve hesaplara yapılan havale belgelerine rağmen şüpheli işlem bildirimi yapmamaktan soruşturma açıldı mı?


Stephan Menzies’in bazı çalışanlarına banka kartı çıkarttığı öne sürülen ve sistemde de girişi yapıldığı görülen CreditWest Bank'da konuyla ilgili araştırma yapıldı mı?

Kıbrıs Capital Bank’a ve CreditWest Bank’a yükümlü oldukları halde şüpheli işlem bildirimlerinde bulunmadıkları için dava okundu mu? Halbuki bankalar 10 bin Euro ve muadili üzerindeki her şüpheli işlemi 5 iş günü içerisinde MABEB’e (Mali Bilgi Edinme Birimi) bildirmekle yükümlüdür.

Hollandalı ifşaatçının ifadelerinde isim isim vererek, suçları bilerek işlemeye devam eden ve Menzies’in yanında uzun süredir çalışanlarına da dava açılmadı.

Menzies’in avukatı Serhan Çınar, müvekkili hakkında şüpheli işlem bildirimde bulunmadığı için şu ana kadar suçlanmadı...

Benzeri şekilde bir avukat olarak, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası tahtında yükümlü olan Menzies’in avukatı Serhan Çınar, müvekkili hakkında şüpheli işlem bildirimde bulunmadığı için şu ana kadar suçlanmadı. Ne de Çınar’ın IPP (International Partnership Program) ile ilişkisi sorgulandı. Menzies’in Instagram hesabından 2017 yılında paylaştığı bir fotoğrafta, avukat Serhan Çınar muhtemelen kendi bürosunda ve Menzies'in önceki organizasyonu IPP’nin nasıl çalışacağının şemasını çiziyor gibi görünüyordu. Yazı tahtasına çizilen şema birçok unsuru ile IPP adı altında, kayıt dışı yabancı emlak satıcıları, komisyoncuları ve/veya sisteme üye olanlarla yapılan sözleşmelerde anlatılanları özetlemiyor muydu?


IPP sözleşmelerine göre komisyonculardan ev satışında toplam 2.000 Sterlinlik komisyona ulaşılınca tek seferlik 1.000 Sterlin kesilmeyecek miydi? Sözleşmelerde ‘IPP Touch’ adında Türkiye’de özel olarak yaptırılan altyapının kayıtlı üyelere açılacağı belirtilmiyor muydu? Yine IPP sözleşmelerinde üye partnerlere ‘education’, ‘eğitim’ verileceği anlatılmıyor muydu?

Şemada geçen Kuzey Kıbrıs’ta olan ‘home team’, Mavi Kitap’ta da ‘home team’ olarak geçmiyor muydu? Çınar’ın ‘Joining fee’ olarak tahtaya yazdığı ibare aynen sözleşmelerde de yazmıyor muydu? Tahtadaki LCH ibaresi, Menzies’in işlerini o tarihlerde yürüttüğü ‘London and Cyprus Homes’un bilinen kısaltması; tahtadaki SPC kısaltması, 'Scandinavian Property Consultants' ("İskandinav Emlak Danışmanları") ; BPC ise "British Property Consultants" ("İngiliz Emlak Danışmanları") ibarelerinin baş harfleri değil miydi? Menzies, yukarıdaki fotoğrafı iliştirdiği Serhan Çınar’la ilgili yaptığı paylaşımında, ‘‘Başarılı bir iş titiz bir planlama ve uzman tavsiyesi gerektirir’ diyordu... 


Stephan Menzies, Annan Planı döneminde 3 büyük İngiliz yatırımcının, Mark Gershinson, John Davies ve Casper McDonald Hall’un kendisine sağladığı, kaynağı bilinmeyen para ile adaya gelerek 24/08/2005’de, iflas eden Sercem Homes Ltd’yi satın alır. Sercem Homes’un adı aynı tarihte, ‘özel bir karar’la ve Bakanlar Kurulu’nun onayı ile Reliable Homes Ltd. olarak değiştirilir.


Menzies, Reliable Homes üzerinden şirket tüzüğü emlakçılık yapmasına el vermediği halde yasa dışı olarak emlakçılık yapmaya başlar. Ardından 2007’de hisselerinin çoğuna sahip olduğu Tranquil Estates Ltd’yi kurar. Ancak bu şirketin de tüzüğünde emlakçılık yapmak ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır. KKTC’de kurulu şirketler tüzüklerinde geçmeyen işleri yapamaz.


Stephan Menzies ‘International Partnership Program’ adında yabancılara bir şirket olduğunu inandırdığı hayali bir yapıyla sistemine üye yaptığı çoğu yabancı kişinin kendi ülkesinde ya da doğrudan KKTC’ye gelerek emlak satmasını sağlar. 

Yaptırdığı IPP Touch altyapısı ile anlaştığı yabancı komisyonculara IPP’ye bağlı web siteleri açar, gayri yasal olarak KKTC’de düzenlediği eğitimler ya da online eğitimlerle nasıl emlak satılacağını komisyonculara öğretir. IPP’ye üye olan potansiyel emlak satıcıları bulundukları ülkede emlak satış ofisi sahibi ise bu kişilere özel, ofislerinin dışarıya bakan alanlarında emlak tanıtım materyallerini asacakları şekilde bir iş ortaklığıyla; üyelerin kendilerine ait emlak ofisleri yoksa ‘dinamik üye’ olarak kaydedilmelerini sağlar.

Klasik saadet zinciri ya da piramit sistemiyle üyeler müşteriyi buluyor

Türkiye’de yaptırdığı web sitesinin ilk sürümünde üyelerin Kuzey Kıbrıs’taki mülklerle ilgilenenlerin kartvizitlerinin girileceği bölümler bile yer almaktadır. Yeni üye, sisteme kaydolduktan sonra kendisine IPP web sitesi açılıyor, kartvizit tasarımına kadar her şey üyeye gönderiliyordu. Sistem, programa katılan bir üyenin başka bir üyeyi sisteme dahil ettiğinde bir satış gerçekleşmesi durumunda üyenin satıştan komisyon alması üzerine kurulmuştu. Üye ne kadar çok yeni üyeyi sisteme kazandırırsa ve bu üyelerden kim ev satarsa üyeyi getiren de kazanıyordu. Klasik saadet zinciri ya da piramit sistemiyle üyeler müşteriyi buluyor, IPP’de çalışan ekip ise satışı realize ettiği için ayrıca komisyon alıyordu.

Menzies yasa dışı komisyon kazanmasının yanı sıra her üyeden ayrıca 1.000 Sterlin ve ayrıca yabancı emlakçılardan her sene 2.000 Sterlin talep ediyor

Stephan Menzies her dinamik üyeden bir kereliğine web sitesi yapma, kartvizit ve broşür dizaynı harcamaları için 1.000 Sterlin alıyor; yurt dışında emlakçılık ofisi olanların ise IPP partnerliği için her sene 2.000 Sterlin ödemesini şart koşuyordu.

Yaşadıkları ülkede emlakçılık ofisine sahibi olanlar üyeliğin bir gereği olarak katılımlarının ilk 3 ayında KKTC’de 3 gece ücretsiz konaklatılarak eğitimden geçiriliyor ve hatta yasal satış süreçleri hakkında bilgilenmek için ücretsiz avukat ziyareti yapıyorlardı. 

Milyonlarca Sterlinlik Menzies'in şirketi Tranquil Estates zararda...

Eski finans müdürünün Mali Polis’e verdiği ifadelere ve Mikro-Makro’ya yaptığı açıklamalara göre, IPP her ev satışında inşaat şirketlerinden % 15 komisyon alıyor ve bu komisyon ancak ve ancak evi satın alan Gürkan and Gürkan hukuk bürosuna toplam fiyatın % 35’ini ödediğinde IPP’ye, sonraki ismiyle Vision Group’a çoğu kez elden teslim ediliyordu.

Menzies % 15’lik komisyondan, satışı yapan birçok şartı yerine getirdiği takdirde komisyonun % 65’ini veriyordu. Ancak eski finans müdürüne göre ödemediği birçok komisyon vardı ve gelen komisyonun tamamı kendisinde nakit olarak ayrıca birikebiliyordu. Stephan Gerard Menzies’in 4.500 üyesi ile milyonlarca Sterlinlik satış yapan IPP’sinin bağlı gösterildiği KKTC’de kurulu şirket Tranquil Estates, KKTC’ye bir kuruş vergi ödemiyordu…

2018’de (-33,442.60 TL) ve 2020’de (-4,971.55 TL) hep zararda olan şirket, Stephan Menzies hakkında haberler yayımlanmaya başlayınca 2021’de birden kâra geçiyor ve göstermelik 33.304 TL vergi ödüyordu. Halbuki IPP’nin sonra da Vision Group’un bağlı olduğu, Stephan Menzies’in % 99 hissesine sahip olduğu şirket Tranquil Estates, 2018’de 1,052,835.60 Sterlin; 2019’da 653,496.00 Sterlin; 2020’de 81,868.75 Sterlin; 2021’de 866,709.24 Sterlin komisyon almıştı ve üyelerinden ekstra binlerce Sterlin toplamıştı. Bu rakamlara Mavi Kitap’taki ve dijital platformdaki satışlardan Mali Polis’in hesap yaparak ulaşmasına bile gerek yoktu çünkü şikâyetlerin eklerinde hepsi Polis'e sunulmuştu.


 

Milyonlarca Sterlinlik satış yapan Tyrell Investment 2020'de sadece 2.577 TL vergi ödedi

2021’de çoğunluk hisseleri Gürkan and Gürkan hukuk bürosuna ait olan Tyrell Investment 4 milyon 430 bin 861 Sterlinlik daire satışı yaparken, tek satıcısı olan Stephan Menzies ve markası Vision Group yalnızca Tyrell Investment üzerinden devlete gösterilmeyen 655 bin 256 Sterlin komisyon kazanmıştır. Ve Menzies’in şirketi sadece 33.304 TL’lik vergi ödemiştir. İnşaatı yapan hukuk bürosunun çoğunluk hissesine sahip olduğu Tyrell Investment ise son iki senedir devlete bilançolarını vermemiş görünmektedir. Daha önce de 2020'de sadece 2.577 TL vergi ödemiştir.


 

IPP, KKTC yasalarına aykırı olarak üyeleri ile yaptığı sözleşmelerde ‘bağımsız’ üyenin tüm vergi, sigorta vb. giderlerini kendisinin ödemesini dayatıyordu. Bu ödemeler üyenin yaşadığı ülkesinde de ödenebilirdi fakat IPP kazandığı gerçekteki kârı devlete göstermeyecek ve yasal olarak faturalı ve KDV’li olması gereken komisyonlar için fatura kesmeyecekti! 

Menzies her nasılsa Girne Belediyesi’nden 2018-2019 yıllarını kapsayacak şekilde, ilk satın aldığı şirket Reliable Homes Ltd. için tüzüğünde emlakçılık olmamasına rağmen Komisyon ve Emlak İşleri Ofisi izni almayı başarmıştı.


CTP-HP-TDP-DP Koalisyon Hükümeti döneminde başbakan, ekonomi bakanı ve içişleri bakanı ile görüşen IPP’nin o zamanki CEO’su Linnea Kempe ve direktörü Stephan Menzies mutluluklarını siyasilerle birlikte bir fotoğraf çekerek sosyal medya hesaplarından paylaşmıştı…

IPP ismi adında KKTC'de bir başka şirketin kurulması ve bu şirketin IPP isim hakkının kendisinde olduğunun Mahkeme kararı ile onaylanmasından sonra, 2019’da IPP ‘marka’sını apar topar Vision Group’a geçmiş gibi gösteren Menzies, IPP ismini bırakarak bu sefer Vision Group adını, Tranquil Estates’in yeni bir markası olarak lanse ediyordu. 


07.05.2019’da, son 12 ayda sisteme üye olanlardan hak kazananlara 1.400 adet ödeme yapılmıştı. 2019 sonunda 400’ün üzerinde mülk satmış olan Vision Group 2019 için 1.600 komisyon ödemesi yapacağını tahmin etmişti. Mali Polisimiz bunca kayıtsız paranın üzerine düşmemiş görünüyordu… 


400’ün üzerindeki mülk satışının her birinden elde edilen % 15 komisyon ve sözleşmelerde zikredildiği üzere üyelerden 1.000 Sterlin; emlakçı ofisi olanlardan her sene 2.000 Sterlin alındığı bilgisiyle, kaba bir hesapla bile bu yıllık milyonlarca Sterlin ciro yapıldığını göstermiyor mu? Bu şartlar altında Tranquil Estates’in nasıl yıllarca zararda, kâra geçtiğinde de 33 bin TL’lik vergi ödediği muhasip Fikri and Co. Chartered Accountants’a soruldu mu?

Muhtemelen, önceki adı IPP Touch TM, sonraki adı Vision Touch TM olan Menzies’in talepleri doğrultusunda yazılmış programdaki finansal kayıtlar da Mali Polis tarafından incelenmedi! Üstelik satışların bir kısmının Touch TM’e işlenmediği, yurt dışındaki üyelere gönderilen paraların bir bölümünün hiç kaydı olmadığının kanıtı da Mali Polis’e sunulmuştu.

Menzies, IPP ismini Mahkeme kararıyla kullanmaktan engellenince bugün halen Vision Group adı altında aynı altyapı ve birkaç eksikle neredeyse aynı kadro ile ve aynı piramit sistemle KKTC’de mülk satışı yapmaya devam ediyor… 

Mali Polis’in, hakkındaki iddialara rağmen Stephan Menzies ve ekibinin, ticari iş yaptığı avukatlarının ve muhasibinin ve kendisiyle çalışan Tyrell Investment'ın hiçbir şey olmamış gibi aynı kayıt dışı sistemi sürdürmesine izin vermesinin makul bir açıklaması olabilir mi? Ya adı geçen, her birinin sahipleri biden fazla kez dolandırıcılık suçlamasıya mahkemelik olmuş bankalar? 

Devlet kayıtlı çalışan şirketlerden ve çalışanlarından ve memurlarından vergi kesecek fakat Stephan Menzies istediği kadar vergi kaçırabilecek, kaynağı bilinmeyen paralarla yurt dışından dileyen KKTC’de villa veya daire satacak, inşaat şirketlerinin IPP, yeni adıyla Vision Group’a ödedikleri % 15 komisyonun faturası da olmayacak…

Kamuya açık video paylaşım sitesi Vimeo'da, İsveç'te Vision Group'un yaptığı bir seminerden... Videoda Stephan Menzies devletlerin vergi toplamasını 'hırsızlık' olarak nitelendiriiyor.

Video, Vimeo'ya 'Vison Group North Cyprus Presentation' başlığı ile 2019'da yüklenmiştir ve yayımlanmaya devam ediyor.

Komisyon gelirleri dışında bir o kadar da 5.000’e yakın üyeden yaptığı ekstra kesintilerden para kazanmış bir şirketin ödediği vergi resmi kayıtlarda 33 bin TL olacaksa ve bu devlet böyle bir rezaletin üzerine gitmeyecekse, esnafın hakkıyla kazandığından, çalışanın alın terinden vergi alabilecekse sorun hakikaten sahtekârlarda değildir. Onlardan her ülkede çokça bulunuyor. Ve fakat dolandırıcılar soruşturuluyor, yakalanıyor, mallarına el konuluyor, vergi cezaları ve hapis cezaları veriliyor.

Devlet vergi kaçırana misliyle ceza keseceğine neden gücünü sadece kayıtlı asgari ücretlide, memurda ve yasalara uygun olarak çalışan şirketlerde gösteriyor? Devleti çalıştırmayan ve kayıtsız zenginlerden vergi toplamayan bakanlarımız hangi yüzle Türkiye ile protokol imzalıyor?

Türkiye’nin işçisinden, memurundan ve şirket sahibinden kesilen vergi KKTC’ye yardım olarak akacak ama KKTC Devleti milyonlarca Sterlinlik iş çevirenlerin kendilerini zararda göstermesine ses çıkarmayacak, vergi cezası kesmeyecekse… Türkiye KKTC kamu sektörüne yardımlarını derhal kesmelidir. Bizim sürekli rüşvet avında olan yoz siyasilerin ve bazı yoz memur ve müdürlerin başka türlü gerçeklerle yüzleşmesinin imkânı kalmadı. Özenle çalışan özel sektörüne düşman kesilen, yamuk işlerle trilyonları kasasına koyanları rahat bırakan bir devlet yönetimi anlayışı olabilir mi?

KKTC’nin bağımsızlığı ve yerel üretimini artırması söylemine sahip çıkan görünenlerin en büyük çelişkisi de buradadır: Bağımsızlıktan bahsedenler, devletin her türlü yasa dışı yapının üzerine gitmesini ve vergi toplamasını sürekli gündeme taşıyacaklarına yasa dışılıktan beslenenlerin vergi kaçırması karşısında kendi çıkarlarını korumak için susuyor. Böylece kara para içinde yüzen, kayıt dışılıkla her ay milyonlar kaybeden devlet kendi çalışanlarını ödemek için Türkiye iktidarlarına muhtaç ediliyor.

Pieter Edsko Leeflang Stephan Menzies ve Hasip İzzet tarafından tehdit edildi!

Mali Polis, kendisine ifade veren Hollanda yurttaşı Pieter Edsko Leeflang'ın, Stephan Menzies ve Hasip İzzet’in Tatlısu’da yapılan bir inşaatın odasına kendisini 45 dakika boyunca kilitlediklerini ve tehdit ettiklerini bilmiyor mu?

Daha önce iki inşaat şirketi sahibinin de Menzies tarafından şantaja uğradığı ve üç olayda da polise şikâyette bulunulduğu bilgisiyle birlikte yerel çetelerden sonra yabancı çetelerin de ülkemizde şiddet göstermeye başladığını görüyoruz…

Devlet yolsuzluğunun doğal sonucu denetimsizlik, kayıt dışılığın artması ve kara paranın aklanmasıdır. Tüm bunların en hazin sonucu da artan şiddettir.

Bu haberle ilgili herhangi başka bir bilgi ve/veya belgeye sahipseniz Mikro-Makro’ya iletisim@mikro-makro.net’den veya +90 533 852 60 63’den ulaşabilirsiniz.
:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın