Dünya

İngiltere ve AB, Brexit sonrası yeniden yapılanma konusunda anlaştı

Balıkçılık ve tarımda gece yarısı pazarlıkları sonucunda anlaşmaya varıldı.

Londra ve Brüksel, İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın ülkeye 9 milyar sterlinlik gelir getireceğini açıkladığı, ancak İngiliz balıkçılık alanlarının 12 yıl daha AB teknelerine açık tutulması nedeniyle hemen eleştirilere hedef olan tarihi bir anlaşmaya vardı. 

Anlaşma Brexit sonrası AB ile Bitanya ilişkilerinin yenilenmesi olarak değerlendiriliyor

Anlaşma, İngiltere'nin 2020'de AB’den ayrılmasından bu yana iki taraf arasındaki ilk anlaşma olma özelliğini de taşıyor.

İngiltere Başbakanı Sir Keir Starmer, Londra'daki Lancaster House'da görüşmelerde bulundu ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile diğer üst düzey liderlerle bir araya geldi. Ardından, varılan mutabakat hakkında pazartesi günü bir basın toplantısı düzenledi.

Brexit'in üzerinden beş yıl geçmesinin ardından, ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük vergileri ve Ukrayna savaşı gibi konular yüzünden transatlantik ilişkileri gerginleştirmesi üzerine, iki taraf ilişkilerini derinleştirmeye çalışıyor. 

Balıkçılık konusundaki taviz, güvenlik ve savunma paktı ile İngiliz tarım ürünlerinin AB'ye ihracatında bürokratik engellerin kaldırılması gibi kapsamlı bir anlaşmanın önünü açtı. 

Britanya daha önce AB'nin balıkçılık alanlarına erişiminin yalnızca dört ila beş yıl uzatılmasını önermişti. Ancak Starmer'ın İşçi Partisi hükümeti, Birleşik Krallık gıda ürünlerinin AB'ye girişini kolaylaştırmak için açık uçlu hükümler karşılığında daha uzun vadeli bir anlaşmayı kabul etti. 

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, anlaşmanın AB ile İngiltere arasındaki ilişkilerde "yeni bir sayfa" açtığını söylerken, Starmer ise anlaşmayı Brexit hakkındaki "bayat eski tartışmalardan" uzaklaşan "sağduyulu, pratik" bir çözüm olarak niteledi. Anlaşmanın İngiltere'ye "hamburger ve kabuklu deniz ürünleri gibi ürünler de dahil olmak üzere AB pazarına benzeri görülmemiş bir erişim" sağladığını ve "bağımsız bir İngiltere ile Avrupa'daki müttefiklerimiz arasında yeni bir ortaklığın" habercisi olduğunu sözlerine ekledi.

Gıda ve İçecek sektörünün lobi kuruluşu Gıda ve İçecek Federasyonu'na göre, İngiltere'nin AB'ye yaptığı gıda ve içecek ihracatı, siyasete bolca konu olan balıkçılık sektöründen çok daha büyük bir sektör ve 2024 yılında 14 milyar sterlin seviyesindeydi. 

Starmer, İngiltere ile AB'nin karbon emisyon ticareti sistemlerini birbirine bağlama planıyla birlikte, ihracat anlaşmasının İngiltere'ye 9 milyar sterlinlik ekonomik fayda sağlayacağını söyledi. Taraflar, daha detaylı anlaşmalara varmak için "hızla ilerleyeceklerini" bildirdi.

Muhafazakârlardan ve aşırı sağdan sert tepki

Ancak balıkçılıkta verilen taviz, Muhafazakârlar ve sektör tarafından sert eleştirilere yol açtı. Muhafazakar Parti lideri Kemi Badenoch, anlaşmanın "çok endişe verici" olduğunu belirterek, İngiltere'nin daha önce müzakerelerde Fransa ve diğer kıyı ülkelerinden gelen teknelere balıkçılık haklarını yalnızca dört yıllığına uzatmayı teklif ettiğini kaydetti. İskoç Balıkçılar Federasyonu Genel Müdürü Elspeth Macdonald, anlaşmanın İngiltere eski Başbakanı Boris Johnson'ın Brexit sonrası imzaladığı önceki anlaşmadan "çok daha kötü" olduğunu belirtti.

Bu ayın başlarındaki yerel seçimlerde boş bir parlamento koltuğunu, iki belediye başkanlığını ve birkaç belediye meclisinin kontrolünü kazanan ve oylarını artıran Brexit yanlısı Reform UK partisinin lideri Nigel Farage, anlaşmayı "ihanet" olarak nitelendirdi. Ancak İngiltere Ticaret Bakanı Jonathan Reynolds, önerilen ve sözü alınan veterinerlik anlaşmasının balıkçılık sektörüne fayda sağlayacağını ve bunun AB'ye satış yapılmasına yardımcı olacağını savundu.

İngiltere hükümeti ayrıca kıyı bölgelerinde balıkçılık ve turizme 360 milyon sterlin ayırdığını duyurdu. Aston Üniversitesi ekonomistleri, veterinerlik anlaşması sonucunda İngiltere'nin AB'ye yaptığı tarımsal gıda ihracatının yüzde 20'den fazla artabileceğini tahmin ediyor. Buna karşılık, İngiltere'deki balıkçılık sektörü, ülkenin ulusal üretiminin yalnızca yaklaşık yüzde 0,03'ünü oluşturuyor.

İngiltere şirketlerinin AB savunma fonlarına daha iyi erişebilmesi, İngilizlere e-pasaport, İngiltere'nin Erasmus+ üniversite ve mesleki eğitim değişim programına geri dönmesi masada

Görüşmelerin devamında İngiltere şirketlerinin AB savunma fonlarına daha iyi erişebilmesi ve İngiltere'den gelen turistlerin e-pasaport aracılığıyla AB'ye daha hızlı erişim sağlama yolları da dahil olmak üzere daha yakın iş birliklerinin belirlenmesi bekleniyor.

Karşılıklı gençlik hareketliliği planının şekli de dahil olmak üzere bir dizi başka konu henüz kesinleşmedi. AB'nin karşı çıktığı İngiltere'nin gelen sayının sınırlandırılması konusundaki ısrarı hakkındaki tartışmalar sürüyor.

Gençlik hareketlilik planındaki bir diğer komplikasyonun, AB'nin İngiltere'nin Erasmus+ üniversite ve mesleki eğitim değişim programına geri dönmesini talep etmesiyle bağlantılı olduğu anlaşılıyor.

İngiliz yetkililer, programa otomatik olarak geri dönülmesinin, AB vatandaşlarının İngiltere üniversitelerinde, sektöre maliyet çıkarabilecek yüksek orandaki yabancı öğrencilere uygulanan ücret yerine, daha düşük yerel ücretler ödemeye hak kazanabilecekleri anlamına geleceğinden endişe ediyor.

AB kaynakları, buna rağmen önümüzdeki birkaç ay içinde bir anlaşmaya varılabileceği konusunda "iyimser" olduklarını söylüyor.

Kaynak: Financial Times

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın