Yazılar

Para Kambiyo Dairesi’nin başına Zafer Arifoğlu'nun getirilmesi neden uygun DEĞİLDİR?

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar bir memurun yeterliliğini, kişilik uygunluğunu dikkate almaksızın Pembe Arifoğlu’nu değil de Zafer Arifoğlu’nu dairenin başına atarsa, bu aynı zamanda cinsiyetçi bir tutum olmayacak mıdır?

Ülkenin en önemli kuruluşlarından biri KKTC Maliye Bakanlığı’na bağlı Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi’dir. Dairenin bünyesinde 2008 yılında oluşturulan Mali Bilgi Edinme Birimi (MABEB) kurulmuştur.

Para Kambiyo ve bünyesindeki MABEB, suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesinde kilit kuruluştur. Bankaların, finans kuruluşlarının, kumarhanelerin, sigorta şirketlerinin ve acentelerinin, döviz bürolarının, faktoring şirketlerinin, emlakçıların, oto galerilerinin, kuyumcuların, muhasiplerin, avukatların ve resmi yetkililerin doğrudan şüpheli işlem bildirimlerini form doldurarak yaptıkları birim Para Kambiyo’ya bağlıdır.

MABEB başta suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesinde MASAK, İngiltere Suç Ajansı NCA ve ABD Elçiliği gibi uluslararası kurumlarla işbirliği halindedir. Zaten birim FATF (Mali Eylem Görev Gücü) tavsiye kararları ve Avrupa Birliği Müktesebatı dikkate alınarak kurulmuştur. Para Kambiyo-MABEB ülkemizin uluslararasına açılabilen önemli kurumlarındandır.

Bu bilgilerin ışığı altında, Burak Şoföroğlu’ndan boşalan Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi’nin başına nasıl olur da Zafer Arifoğlu’nun atanmaya çalışıldığına bakalım: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a, Tatar henüz ilk kez Maliye Bakanı olarak görev yaptığı yıllardan bu yana yakınlığı ile tanınan, Tatar'a ayaküstü dilekçe vererek bir sigorta şirketi kurmuş mevcut Maliye Bakanı Alişan Şan, şirketini kurar kurmaz devlet kurumlarının hastaneler ve laboratuvarlar dahil neredeyse tüm sigorta işlerini alma başarısı göstermiş ancak aynı başarıyı yanan hastane ve laboratuvarın sigorta bedellerini ödemekte kesinlikle gösterememişti.

Alişan Şan’ın, Para Kambiyo Dairesi’nin başına daireden Zafer Arifoğlu’nu getirmek istediği biliniyor. Üçlü kararname hazır, iş Ersin Tatar’ın imzasına kaldı. Cumhurbaşkanı Tatar yurt dışından dönünce kararname pazartesi günü imzalanmak üzere masasına konacak.

Zafer Arifoğlu, 1 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayınlandığı üzere Zorunlu Sigortalar Garanti Fonu Yönetim Kurulu Üyeliği’ne atandı ancak Zafer Arifoğlu’na nasıl bir piyango vurduysa son atamadan daha önce Limasol Sigorta’ya kayyum olarak atandı. Yani Maliye Bakanı’nın onayı ile Limasol Sigorta’nın Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. Nitekim ülkemizin köklü kuruluşlarından Limasol Sigorta'nın web sitesinde Zafer Arifoğlu direktörlerden biri olarak görülüyor. Şayet kayyum olarak atanmadıysa, Para Kambiyo Dairesi’nden bir memurun özel bir sigorta şirketinin yönetiminde ne işi olabilir? 

Bu atamanın Maliye Bakanı Alişan Şan tarafından tahminen 1,5 ay önce yapıldığı biliniyor. Gelin görün ki çok daha önce yapılan teftişlerde bir hayli ilginç bir olay yaşanıyor… Hesaplarda araç yakıt masrafları için gösterilen 8.000 TL’lik bir benzin faturası müfettişlerin dikkatini çekiyor. Benzin faturasının yüksekliğinin nedeni sorgulanıyor. Gerçekte kesilen faturanın benzin masrafı için değil, yoz memurlara ayrılan çok özel bir harcama için yapıldığı ortaya çıkıyor ve durum müfettiş raporuna bile alenen yansıyor. O özel harcama neyin harcamasıydı bunu Maliye Bakanı Alişan Şan’ın ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın duymuş olması gerekir. Duymadılarsa bir zahmet geçmiş müfettiş raporlarını istetsinler!

Para Kambiyo Dairesi’nin eski, değerli müdürü Şifa Karahasanoğlu döneminde bazı yoz memurlara ihtar verildiği doğru değil midir? Bazı memurların Türkiye maçlarına gitmek için özel şirketlerden futbol maçı bileti istediği yanlış mıdır? Özel şirketlerce yılbaşı için kendilerine gönderilen hediye sepetlerindeki viskileri evlerinin yakınındaki marketlere sattıkları doğru mudur peki? Hatta bu yoz memurların yurt dışında tatil karşılığında denetimlerini yaptıkları bazı şirketlerdeki usulsüzlüklerin üzerini örttüğü hatalı bir bilgi midir? İşin seks işçileri boyutuna hiç girmeyelim isterseniz!

Sınır kapılarındaki 3 sigorta şirketinin ortak hareket ettiği ve diğerlerinin çıkarlarını baltaladığına yönelik yığınla iddiaya sessiz kalan, yıllardır basında icraatları sorgulanan bir sigorta şirketi sahibi olarak Maliye Bakanı Alişan Şan'ın Zafer Arifoğlu’nu Para Kambiyo Dairesi’nin başına ataması söz konusu olursa, bu durumda kendisi de zan altında kalacaktır. Ama zaten Alişan Şan kendisine sorduğumuz soruları bile duymazdan gelmeyi tercih ediyor! 

Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi’nde, II. Derece Müdür Muavini olan, her yazılı ve sözlü sınavdan en yüksek puanı alan muteber bir memur olarak tanınan Pembe Arifoğlu var. Maliye Bakanı ve Cumhurbaşkanı Tatar neden Pembe Arifoğlu’nu liyakate göre Para Kambiyo Dairesi’nin başına atamıyor? 

Girdiği sınavlarda birinciliğe hak kazanan Pembe Arifoğlu, en son 2 Haziran 2022'de II. Derece Müdür Muavini olarak atanmıştı.

İlginçtir Pembe Arifoğlu ve Zafer Arifoğlu aynı dairede çalışan yakın akrabalar fakat soyadları aynı olsa da doğal olarak şahsiyetleri birbirinden çok farklı… Pembe Hanım 2017 yılında da 2022 senesinde de sözlü ve yazılı kamu sınavlarında en yüksek puanı alan ve hep birinci sırada gelen memurken, Zafer Arifoğlu yazılı ve sözlü sınavlarda dördüncü ya da üçüncü sıraya ancak yerleşebiliyor. Pembe Arifoğlu hakkında olumsuz hiçbir iddia bulunmazken Zafer Arifoğlu hakkında birçok şaibe olduğu doğru değil midir?

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar bir memurun yeterliliğini, kişilik uygunluğunu dikkate almaksızın Pembe Arifoğlu’nu değil de Zafer Arifoğlu’nu dairenin başına atarsa bu aynı zamanda cinsiyetçi bir tutum olmayacak mıdır? Bakınız ne Pembe Hanım’ı ne de Zafer Bey’i tanırım. Ancak toplumumuzun ne kadar cinsiyetçi, erkek egemen olduğunu gayet iyi bilirim.

UBP'de kimsenin geriye dönüp de Derviş Eroğlu yıllarını özleyebileceği düşünülmezdi herhalde. Eroğlu popülizmin, partizanlığın ve liyakate aykırılık kültürünün yaratıcısı olmakla eleştiriliyordu. Bugün UBP içinde sorun bakalım kaç kişi Eroğlu’nun yönetimde olduğu dönemleri arıyor? Parti içi bir araştırma yapılacak olsa, bugüne kıyasla açık ara Eroğlu yıllarındaki yönetimin bile çok daha iyi olduğu sonucu çıkacaktır. UBP geride kalan yıllarını mumla arar hale gelmişse, bugün nasıl karanlık bir yozlaşmanın batağında debelenmektedir?

Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz

share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın