Yazılar

[Prof. Dr.] Hasret Benar Balcıoğlu'nun lisans diploması da yok!

DAÜ'lü 'profesör'ün İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü'nden lisans diploması olmadığı belirlendi...

Yozlaşma ve yolsuzlukla mücadele etmedikçe, her şeyi kanıksayıp küçük dünyalarımızın rutinine kapandıkça her yeri usulsüzlük, sahtekârlık ve kötü yönetim daha da sarıyor. Olayları takip etmiyor, sonuca gitmiyor; öfke patlamaları sonrası günlük dertlerde kaybolmaya, küçük mutlulukların esiri olmaya devam ediyoruz. 

Rutin bir yaşamın olabildiğince güvenlik ve huzur sağladığına kendinizi inandırabilirsiniz. Mücadele etmiyor ve üretmiyorsanız rutinden saçmalıklar yaparak kurtulmaya çalışmaya başlarsınız. Yeni arabaların, yeni kıyafetlerin, yeni evlerin ya da yeni sevgililerin hiçbiri eskiyen sizi yenileyemez ki…

Bu ülkede Halil Kartal’a kiralanan bir orman evi nedeniyle geçen ay binlerce dönüm, içinde yaşayan canlılarla yanarak kül oldu. Küçücük bir böcek ısırığını bile hissedebilen ağaçların Mersinlik’te yanarken ne acılar çektiğini bilmiyoruz. Sadece ağaçların risk altındayken yaydıkları etilen gazı kadar bağırdıklarını biliyoruz. Bu vahşetin bedelini ne kiralamayı yapan eski bakan ne de mevcut Orman Dairesi Müdürü ödedi. Ödeyeceklerini de sanmıyorlar herhalde… 

Sigortacılık sektöründeki şirketi hakkında iddialara rağmen biri KKTC'ye Maliye Bakanı yapılabildiyse, yanan laboratuvarın ve devlet hastanesindeki sigorta yükümlülüklerini yerine getirmediği günlerde, bu iddiaların üzerine gerek 2016’da gerek 2020’de gidilmediği içindir.

Her yerde yolsuzluktan bahsediyorsak, bunun akademiye sıçramaması mümkün olabilir mi?

Yüksek öğretimi denetlemekten sorumlu kurum olarak YÖDAK’tan sahte master diploması skandalı nedeniyle istifa etmek zorunda kalan [Prof. Dr.] Hasret Benar Balcıoğlu’nun İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nden de lisans mezunu olmadığı, sadece iki senelik önlisans diplomasına sahip olduğu ortaya çıktı!

1991’de düşük puanlı iki senelik önlisans eğitimine kabul edilen ve 1994’de önlisans mezunu olan Hasret Benar Balcıoğlu’nun lisans eğitimine dikey geçiş yapmaksızın ne yüksek lisansa ne doktoraya kabul edilmesi söz konusu olmamalıydı. 

Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü ve Ekonomi Bölümü Dekanlığı lisans diplomasını sormaksızın, sahte master diplomasıyla bölümlerine Hasret Benar Balcıoğlu’nu kabul etti. Böylesi bir durum ağır bir ihmalkârlıkla bile açıklanamaz. Organize bir suçla karşı kaşıya olabilir miyiz?

Bir akademisyenin diplomalarını sunma zorunluluğu gibi bir üniversite yönetiminin de diplomaların aslını talep ederek arşive koyması yasal bir zorunluluktur. Sadece KKTC’de değil, dünyanın her yerinde bu, kuraldır. 

Önlisans, lisans eğitiminin sadece ilk aşamasıdır. Liseyi bitirir ve üniversitede 4 senelik eğitim almak yerine önlisans eğitimi alırsanız, sonrasında bir de lisans eğitimini bitirmek ya da önlisansı, lisansa geçerek tamamlamak zorundasınızdır. Lisans diplomasıyla yüksek lisansa, oradan da doktoraya geçebilirsiniz.  

Nasıl oldu da Hasret Benar Balcıoğlu kendisini lisans eğitimi almışmış gibi gösterebildi ve daha vahimi hangi gerekçelerle dönemin DAÜ Yönetimi ve aynı dönemin ilgili dekanları ve yetkili personelinin hepsi birlikte Balcıoğlu’nun daha önceki eğitimine dair diploma istemedi? Üniversiteye kabul edilen öğrencilerden lise diplomalarının istenmesi nasıl küresel bir zorunluluksa, doktora yapacak birinden lisans diplomasını ve yüksek lisans diplomasını istemek de yasal şarttır. Bu yasal zorunluluk nedeniyle hiçbir sorumlu sahte de olsa master diploması vardı, lisans diplomasını istemeyi gerekli görmedim diyemez. 

DAÜ’ye ve UKÜ'ye kabul edilmek Hasret Benar Balcıoğlu örneğinde mümkün kılınmışsa, üniversitelerimizde başka sahtekârlar yok mudur sizce? 

21 KKTC üniversitesinde kimin hak ettiği şekilde, usulüne uygun olarak akademik hiyerarşide yerini aldığını nereden bileceğiz? Belki başka öğretim üyeleri de önlisanla, lisansları olmaksızın master’a ya da doktoraya kabul edildi.

Böyle bir suça ortak olmak, en az suç işleyen kadar cezalandırılmayı gerektirir. Birisi sahtekârsa, akademide sahtekârlığı gizleyen yöneticiler de sahteci olabilir. 

Akademisyenlik geçmiş çağlardaki kadar zor olmasa da halen çok büyük emek isteyen bir alan. Bu yolu, yıllarca gece gündüz çalışarak yürüyerek aşan düzgün hiçbir yönetici, ister rektör ister dekan olsun böyle bir rezalete izin vermez. 

Başta Hasret Benar Balcıoğlu, ardından  Balcıoğlu’nu DAÜ’ye ve UKÜ’ye kabul eden tüm sorumlu yöneticiler soruşturulmalı; üniversitelerin tümünde görev yapan akademisyenlerin diplomaları, aldıkları puanlar tek tek gözden geçirilmelidir. Eğer bu yapılmazsa, KKTC üniversitelerine azalan güven sıfırlanır.

Uluslararasılaşmayı başarmış bir sektör YÖDAK üzerinden, üniversitelerdeki tüm olası sahterkârları belirlemek ve haklarında yasal işlem başlatılmasını sağlamak zorundadır. Bu bügün yapılmazsa, yarın ne olacağı bellidir: Binlerce Euro’yu diplomasız 'prof'lar için harcamayacak öğrencilerin kesilmesi, üniversiteleri, tüm esnafı, ev sahiplerini, emlakçıları ve inşaat sektörünü olumsuz yönde etkileyecektir.

YÖDAK’ın konuyla ilgili olabilecek en kapsamlı araştırmaya, kimseyi kayırmaksızın başlamasını bekliyoruz.

'Bu konuyu büyütmeyin, sektöre zarar vemeyin' diyen biri çıkarsa YÖDAK önce onun diplomalarından, aldığı derecelerden, yaptığı 'bilimsel' yayınlardan başlamalıdır!

Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz

share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın