Beklentilerin aksine daha önce başarılı şekilde Maliye Bakanı olarak görev yapmış Olgun Amcaoğlu veya Dursun Oğuz yerine ilk kez 2022 Erken Genel Seçimleri’nde Meclis’e milletvekili olarak giren ve dolayısıyla daha önce hiç bakanlık yapmamış Alişan Şan’ın istifa eden Sunat Atun’un yerine Maliye Bakanı olarak atanması birçok soruyu beraberinde getirdi. 

Alişan Şan, iş dünyasında baba mesleği kaportacılıkla tanınmaya başladı. 

'Oşan Kaporta' olarak kaportacılık mesleğine devam ederken Türkiye’nin en köklü kuruluşlarından İş Bankası’nın 1925’den bu yana hizmet veren sigorta şirketi Anadolu Sigorta’nın, 1996’da kurulan Kuzey Kıbrıs Şubesi ayağında büyük bir skandal yaşandı. 

Bu skandal Anadolu Sigorta’nın o zamanki Kuzey Kıbrıs Şubesi Müdürü ile Oşan Kaporta arasındaki 'iş birliği'ne dair değil miydi?

Anadolu Sigorta Kuzey Kıbrıs Şubesi’ne gelen hasarlı araçlar için Oşan Koparta’ya ödenen meblağların göstermelik olarak şişirildiği ve aradaki farkın müdürle paylaşıldığı ileri sürülmemiş miydi?

Olay üzerine Anadolu Sigorta’nın Türkiye merkezinden Kuzey Kıbrıs Şubesi’ne yolsuzluk iddialarını araştırmak üzere müfettişler gelmiş ve o zamanki Şube Müdürü görevden alınmamış mıydı? 

Alişan Şan’ın daha sonra kardeşi Ömer Şan’la ve Osman Şan'la ve bazı diğer UBP'lilerle sigorta işlerine girerek Mapfree adında bir şirket kurduğunu görüyoruz.

Mapfree’nin kuruluşuna ilişkin müracaat dilekçesini ayak üstü vermesi ise Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’in ilk maliye bakanlığı yaptığı yıllara rastlıyor...

O arada da çok ilginç bir olay yaşanıyor. 60/2010 Sigorta Hizmetleri (Düzenleme ve Denetim) Yasası henüz tasarı halindeyken ve Meclis Komitesi’nden Meclis Genel Kurulu’na sevk edilmeden hemen önce tasarının Onyedinci Kısmı’nın ‘Geçici Kurallar’ bölümüne, Mapfree için konulduğu ileri sürülen bir madde ekleniyor. 

Bu geçici maddede ‘Bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulmuş veya ön izin almış sigorta ve reasürans şirketleri, bu Yasanın 13’üncü maddesinin (7)’nci fıkrasında öngörülen ödenmiş sermayenin, eksik kalan kısmı için her yılın Ocak ayı sonuna kadar 1/4 (dörtte bir)’inden az olmamak koşuluyla bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak dört yıl içerisinde nakden ödemek suretiyle öngörülen ödenmiş minimum sermaye tutarına çıkarmakla yükümlüdürler’ deniyor.

Nakden ödenmiş minimum sermaye miktarını belirleyen 13’üncü Madde’nin 7’inci fıkrası, ‘Hayat grubu için 4.000.000.-TL (Dört Milyon Türk Lirası)’; ‘Hayat grubu dışı grup için 2.000.000.-TL (İki Milyon Türk Lirası)’; ‘Reasürans şirketi için 6.000.000.-TL (Altı Milyon Türk Lirası)’ ödenmesini şart koşuyor.

Bu geçici maddenin Mapfree’ye ödemeye kolaylığı sağlamak için konulduğu iddiaları karşısında boşuna mı cevap bekleriz?

Mapfree'nin, İspanya merkezli uluslararası sigorta şirketinin Türkiye'de kurulu şubesi MapFre ile isim hakları nedeniyle davalık olduğu ve ismini Alfa Sigorta olarak değiştirmek zorunda kaldığı doğru mu peki?

Mapfree kurulduktan hemen sonra o güne dek tek bir poliçe dahi kesmediği ileri sürülen şirket KKTC Devleti’nin tüm sigortalanabilir değerleri arasında yer alan devlet binalarını, laboratuvarını ve hastanesini ve devlete ait tüm araçları sigortalamamış mıydı? Bu ihaleler verilirken devlet Mapfree’nin sermaye yeterliliğine bakmış mıydı? Reasüransı var mı kontrol etmiş miydi? Ve yükümlülüğünü karşılama yeterliliğini incelemiş miydi? Teknecik Elektrik Santrali’nin sigortası da Mapfree’de mi?

Daha tuhafı, 2016’da Devlet Laboratuvarı’nda ve 2020’de Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde çıkan yangınlarda, Mapfree tarafından sigortalanmış olması gereken tıbbi cihazların zarar bedelleri laboratuvara ve hastaneye ödenmemişti.

Naçizane 2020 yılında bir köşe yazımda ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ait değerlerin korunması için cihazlarıyla birlikte sigortalanan devlet kurumları zarar gördüğünde, sigorta kapsamındaki cihazların hasar tazminatı neden alınmıyor veya alınamıyordu?’ sorusunu sormuş, konuyla ilgili ‘Bilgi Edinme Yasası’ndaki haklarımı kullanarak kamu yararını ilgilendiren konu hakkında devlet kurumlarından bilgi almaya’ çalışmıştım. Bir kurum diğerine, öteki başkasına paslıyor ama kimse yanıt vermiyordu!

Aynı makalede, ‘Mapfree’yi sigortalayan şirket, aralarında Capital Bank, Capital Finans gibi şirketlerin bulunduğu bir Capital Group iştiraki olan Trust Capital Reinsurance mıdır? Öyleyse, neden güçlü sermaye yapısıyla Mapfree’nin ödemesi gereken zararı karşılamıyordu?’ sorusunu da sormuştum. 

Daha ne sorayım? Böyle bir sigorta şirketini sigortalayanın da, sahibinin evrakta sahteleme yapmakla Ağır Ceza'da yargılanan bir reasürans şirketi olması tesadüf müdür? Hakkkında bu iddiaların yükseltildiği bir şirketin hissedarının KKTC'de maliye bakanı olması acaba hangi 'devlet'e yakışır?