Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar Türkiye’de Gayrimenkul Değerleme Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu'ndan aldığı bir mektubu bugünkü yazısında köşesine taşıdı.

Mevcut uygulamaya göre 400.000 ABD doları değerinde gayrimenkul alan yabancıların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olabildiği aktarılan mektupta, rüşvet çarkının nasıl işlediği açıklandı:

Buna göre emlakçı, müteahhit satış ofisleri veya danışmanlık şirketlerinden oluşan aracılar gerçekte 200.000 dolar değerindeki bir gayrimenkul için, resmi sistemden kendi belirledikleri değerleme şirketi üzerinden hazırlattıkları ekspertiz raporunda değeri şişirip 400.000 dolar olarak belirliyor. 

Bu rapor MKK Gayrimenkul Bilgi Merkezi AŞ (GABİM) üzerinden Tapu Müdürlüğü'ne gönderiliyor ve satış tescil işlemi 400.000 dolar üzerinden yapılıyor.

Yabancı parayı satıcının hesabına gönderiyor. Satıcı gerçek değer bedeli olan 200.000 USD alıyor. Aracı-satıcı-değerleme şirketi aralarında belirledikleri örneğin 50.000 dolarlık bedeli paylaşarak kalan 150.000 doları yabancıya geri vererek işlemi sonlandırıyor. 

Böylelikle yabancı 400.000 dolar yerine 250.000 dolara T.C. vatandaşı oluyor. 

Aracı, satıcı, değerleme şirketi/değerleme uzmanı arasında 50.000 dolarlık rüşveti paylaşıyorlar. 

Vatandaşlık için gerekli olan 400.000 doların biraz daha üstü olan 500.000 dolar ile 2 kişi vatandaşlık işlemini yaptırabiliyor. 

Ortaya takibi imkânsız bir kara para çıkıyor. 

Bu şekilde işlem yapan değerleme uzmanı / değerleme firması, bir rapor ücretinin 10–20 katına varan yasa dışı kazanç sağlıyor.

Dündar bu rüşvet çarkı sonucunda, Türkiye Devleti'nin prestijinin sarsıldığına, görevini hakkıyla yapan değerleme uzmanlarının itibarının zedelendiğine, gayrimenkul değerleme sektöründe rekabetin yok edildiğine, kara para girişlerinin arttığına değindi ve şöyle devam etti:

“Gayrimenkul piyasası spekülatif bir şekilde yükseliyor. Bazı emlak sitelerinde sadece yabancıya satış yapılan gayrimenkul projelerine rastlanmaktadır. Bu durum ilgili bölgedeki gayrimenkul fiyatlarını yükselterek T.C. vatandaşları için gayrimenkul alımını daha da zor bir hale getiriyor. İstanbul'da yüzde 20'lere varan boş konut arzına rağmen ciddi bir barınma sorunu ortaya çıkıyor ve bu durum kira fiyatlarına da sirayet ediyor.” 
Kaynak: Sözcü