Dünya

Yunan ekonomist Yanis Varoufakis Trump’ın çelişkilerini anlattı

Yunanistan eski maliye bakanı, ekonomist Yanis Varoufakis Trump'ın ekonomi politikalarındaki çelişkileri anlattı.

Yunanistan eski maliye bakanı, ekonomist ve ‘2025 Avrupa'da Demokrasi Hareketi’ (DiEM25) kurucularından Yanis Varoufakis 31 Aralık’ta yaptığı video paylaşımında, ABD Başkanı Donald Trump’ın tarifelerinin küresel bir belirsizlik yaratması durumunda, muhtemel sonucun doların değerinin yükselmesi olacağını öngörmüştü.

Yunanistan’ın borç krizi sırasında Avrupa Birliği (AB), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yaptığı sert müzakerelerle uluslararası alanda dikkat çeken Varoufakis, AB ülkelerinde ve İngiltere’de görüşlerine sıklıkla başvurulan ekonomistlerden biri…

Yanis Varoufakis, ‘Donald Trump, Amerikan Doları ve Çin’ başlıklı geçen cuma günü YouTube’da yayımlanan videosunda Trump’ın çelişkilerine değinmişti.

Ekonomist, ‘Donald Trump, Amerikan ihracatını artırarak yurt dışındaki Amerikan üretimini geri getirmek ve Amerikan ticaret açığını azaltmak istiyor. Bunun için daha düşük bir dolar değeri, yani daha zayıf bir dolar gerekiyor. Ancak aynı zamanda, Trump güçlü bir dolar istiyor ve Amerikan dolarının uluslararası işlemlerdeki merkezi rolünün, hegemonyası ve hâkimiyetinin sona erdirilmesine dair hiçbir tartışmaya müsamaha göstermiyor.

Peki, Donald Trump ikisini birden elde edebilir mi?’ sorusunu sormuştu.

Donald Trump’ın ilk sorunu

Varoufakis’e göre, ‘Donald Trump’ın ilk sorunu, büyük siyasi sermaye yatırarak duyurduğu ve savunduğu tarifelerin muhtemelen doların değerini artıracak olmasıdır. Neden? Çünkü her küresel bir belirsizlik olduğunda ya da ABD’den kaynaklanan bir kriz ortaya çıktığında—2008 krizi gibi—yabancı sermaye paradoksal bir şekilde ABD’ye akın eder ve bu da doların değerini artırır.
Eğer Trump’ın tarifeleri küresel bir belirsizlik yaratırsa, muhtemel sonuç doların değerinin yükselmesi olacaktır. Bu, Trump için bir sorun teşkil eder çünkü eğer tarifeleri gerçekten dünyada, özellikle Çin’de, Avrupa Birliği’nde ve İngiltere’de büyük bir endişeye neden olursa, ithalat başlangıçta azalsa bile ABD’ye akan sermaye doların değerini yükseltecek ve böylece tarifelerin ithalatı azaltıcı ve ihracatı artırıcı etkisini dengeleyecektir.’

Trump’ın ikinci sorunu

Ekonomist, ‘Trump’ın ikinci sorunu, özellikle de şirketler ve ABD’nin süper zenginleri için büyük vergi indirimlerine devam etmesidir. Bu, ABD'ye yabancı sermaye çekecek ve doların değerini artıracaktır. Bunun sonucu olarak, ABD'nin tasarrufları ile yatırımları arasındaki fark büyüyecek ve yatırım, tasarruflardan daha büyük hale gelecektir ki bu da ABD'nin ticaret açığının temel nedenlerinden biridir.’ demişti.

Trump’ın üçüncü sorunu

Yanis Varoufakis konuşmasının devamında, ‘Trump’ın üçüncü sorunu, ABD dolarının "aşırı ayrıcalığıdır" (exorbitant privilege). ABD’den kaynaklanan her kriz döneminde doların değer kazanması ve ABD ticaret açığının kötüleşmesi bu ayrıcalıktan kaynaklanmaktadır. Özellikle de talebin düştüğü dönemlerde, ABD’deki istihdam ve işgücü zarar görmektedir.

Eğer Trump gerçekten ABD'nin ticaret açığını küçültmeyi düşünseydi, doların bu aşırı ayrıcalığını ortadan kaldırmak isterdi. Ancak, yalnızca bunu yapmak istememekle kalmayacak, aynı zamanda böyle bir seçeneği kendisine bile sunmayacaktır. Çünkü en yakın dostları ve destekçileri olan finansçılar ve rantiyeler, ABD dolarının bu ayrıcalığını kaybetmesine şiddetle karşı çıkacaklardır.

ABD’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra geleneksel hegemonik gücünü kaybetmesine neden olacak böyle bir adımı atarak "bu ayrıcalığı kaybeden ilk Amerikan başkanı" olmak, Trump için kabul edilemezdir.’ tespitini yapmıştı.

Trump yüksek tarifeler uygulamakla tehdit ederek, diğer para birimlerinin değerini mi düşürmeyi hedefliyor? 

Varoufakis videosunda ayrıca şunları ifade etmişti:

‘Bazıları, Trump’ın aslında Çin ve Avrupa Birliği gibi ülkelere büyük tarifeler uygulamakla tehdit ederek, bu ülkelerin kendi para birimlerinin değerini düşürmelerini sağlamaya çalıştığını düşünüyor. Yani, Trump, 1985’te Ronald Reagan’ın yaptığı gibi bir anlaşmaya varmayı amaçlıyor olabilir.

1985’te yapılan ünlü Plaza Anlaşması kağıt üzerinde çok taraflı bir görüşmeydi: ABD, Avrupa, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerin katıldığı bir toplantıydı. Ancak gerçekte, Washington’un Tokyo'ya bir ültimatom vermesiydi: "Ya yenin değerini büyük ölçüde artırırsınız ya da Japon ihracatına büyük tarifeler uygularız." Japonya boyun eğdi ve istenileni yaptı. Bunun sonucunda Japonya’nın 1950-1985 arasındaki hızlı büyüme dönemi sona erdi, ekonomisi durgunlaştı ve dinamizmini kaybetti.

Ancak Çin, Japonya değildir. Japonya, ABD tarafından işgal edilmiş bir ülkeydi, anayasası ABD tarafından yazıldı ve halen Okinawa’da on binlerce Amerikan askeri bulunuyor. Çin ise bağımsız bir güçtür ve ABD’nin böylesi bir baskısına boyun eğmeyecektir.

Ayrıca, ekonomik açıdan bakıldığında Çin için yuanın değerini düşürmek mantıklı olabilirken, ABD’nin istediği gibi büyük bir değer artışını kabul etmeleri olası değildir. Bu nedenle, Trump’ın istediği gibi yeni bir Plaza Anlaşması'nın gerçekleşme olasılığı sıfırdır.

Bu durumda, Trump’ın iki ana hedefinin, yani ABD'nin ticaret açığını azaltmanın ve doların küresel ayrıcalığını korumanın 2025 yılı ve sonrasında aynı anda gerçekleşmesi pek olası değildir.

Sonuç: Çin’in ikilemi

2025 ve sonrasındaki asıl büyük soru, Çin’in bu durumda nasıl bir karar vereceğidir.

Pekin, ABD’nin iç çelişkilerinin ve Trump’ın ikilemlerinin kendi kendine çözüme kavuşmasını bekleyerek zaman mı kazanacak? Yoksa BRICS ülkeleri için yeni bir Bretton Woods sistemi mi oluşturacak?

Bretton Woods’ta ABD doları merkezdeydi. Aynı şekilde BRICS’in yeni sisteminde yuan merkezde olabilir. Çin, Hindistan ve diğer BRICS ülkeleri arasında sabit döviz kurları oluşturulabilir ve Çin’in ticaret fazlaları BRICS bölgesinde geri dönüştürülebilir. İşte bu, Amerikan dolarının "aşırı ayrıcalığını" tehdit edecek en büyük hamle olacaktır.

Ancak, Çin henüz böyle bir karar almış değil. Fakat 2025’te veya sonrasında, bu sorunun cevabını öğreneceğiz.’

Kaynak: DiEM25, Yanis Varoufakis YouTube video

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın