Dünya

İklim değişikliği ‘eko-kaygı’ adında yeni bir sıkıntı yaratıyor

Isınan gezegen zihinsel hastalıkları ve sıkıntıları kötüleştiriyor. 

Dünya çapında yaklaşık bir milyar insan (yedi gençten biri dahil) zihinsel bir bozukluğa sahip. Giderek artan sayıda araştırma, iklim değişikliğinin insanların zihinsel sağlığını ve duygusal sağlığını kötüleştirdiğini öne sürüyor. 

İklim değişikliğinin tetiklediği akut sıcak hava dalgaları, kuraklıklar, seller ve yangınlar travmaya, akıl hastalığına ve sıkıntıya neden oluyor. Küresel ısınmanın su ve gıda güvensizliği, toplulukların çöküşü ve çatışması gibi kronik etkileri de aynı sonuçlara sebep olabilir.

Anketler, iklim değişikliğinin etkilerini deneyimlemenin ve tehdit konusundaki farkındalığın, 'eko-kaygı' olarak bilinen kronik çevresel felaket korkusu gibi psikolojik tepkilere yol açabileceğini ortaya koyuyor. Eko-sıkıntı, iklim kaygısı ve iklim kederi kullanılan diğer terimlerdir. 

2021 yılında 10 ülkede 16-25 yaş arası 10.000 kişiyle yapılan bir ankette, yanıt verenlerin yaklaşık %60'ı iklim değişikliği konusunda oldukça endişeliydi ve %45'ten fazlası, iklim değişikliğiyle ilgili duygularının, çalışma kabiliyeti veya uyku gibi günlük yaşamlarını etkilediğini söyledi.

Varoluşsal bir tehdide karşı bu tür tepkiler oluşmasıbeklenir ve birçok kişi bu duygularla kendi başına başa çıkabilir; ancak bazılarının uzman yardımına ihtiyacı vardır. Ekolojik kaygı yaşayan kişilerin giderek daha fazla kliniklere gittiğine dair kişisel gözleme dayalı kanıtlar olmasına rağmen, iklim değişikliğinin psikolojik bedeli genellikle görünmez olma eğilimindedir; bu da sorunun ihmal edilmesinin bir nedenidir.

Nature dergisinin yorumuna göre, iklim değişikliğinin ruh sağlıklarını olumsuz yönde etkilediğini görenlerin uzman yardımına ihtiyacı var. Korkan ya da öfkeli olan ama diğer açılardan hasta olmayan birçok kişinin bu duyguların normal olduğunu bilmesi gerekiyor ve eğer huzursuzluklarını eyleme geçmek için kullanabilirlerse kendilerine, başkalarına ve dünyaya yardım edebilirler.

Aynı zamanda, dünya liderlerinin eylemsizliğinin bir sıkıntı kaynağı olduğu ve bu durumu yatıştırmak için devletlerin eyleme geçmesinin gerekli olduğu da kabul edilmelidir.

Kaynak: Nature

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın